Aday belirleme sürecinde tarafgir davranıldığı ve sistemin demokratik işleyişinin adaletsiz şekilde örüldüğü eleştirisinde bulunarak Silivri'de Halk İttifakı başlatan Selami Değirmenci, düzenlediği toplantıda yerel seçimlere dönük stratejisini belirledi.
Özcan Işıklar'ın Silivri Belediye Başkan Adayı olarak açıklanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa eden Selami Değirmenci, “Halk İttifakı'nı Kuruyoruz” çağrısıyla 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili değerlendirme toplantısı düzenledi. 9 Şubat Cumartesi günü, saat 20.00'da, Ünsal Düğün Salonu'nda kaydedilen toplantıda Işıklar'a ağır ithamlarda bulunan Değirmenci, “Bugünkü belediye yönetimine bu kent teslim edilemez” diyerek Demokratik Sol Parti'den Belediye Başkan Adayı olarak yarışa girmek istediğini belirtti. Öte yandan salona asılan ‘Silivri Kazanacak' yazılı pankartın Demokratik Sol Parti'nin resmi renkleri olan mavi-beyazla hazırlatılması da dikkat çekti. Bir saatten fazla süren toplantıya Ortaköy eski Belediye Başkanı aynı zamanda Silivri'de İYİ Parti'den Belediye Başkan Aday Adayı Erdinç Tabak, CHP Silivri eski İlçe Kadın Kolları Başkanı Nazan Kaçar, geçmiş dönem Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlarından Ali Tabakoğlu, Değirmenci'nin ekip arkadaşları ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
“GENEL BAŞKANIMI YANILTTILAR”
“Kişisel ikbal peşinde değiliz” diyerek sözlerine başlayan Selami Değirmenci, Özcan Işıklar'ın Parti Meclisi'nce reddedilmesine rağmen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından aday yapılması üzerine tepkisini şöyle dile getirdi: “Biz Silivri'ye sahip çıkmak isteyen insanlarla kol kola yürümeye kararlıyız. Silivri yıllardır çok kötü yönetiliyor. Yıllardır yatırımlardan nasibini almadı. Silivri'nin bütçesi halkın hizmetine değil, yurtdışında başka yerlere aktarıldı. Silivri 10 yıldır hizmete muhtaç. Silivri'nin kötü bir yönetim içinde olduğunu 5 yıl önce de Genel Başkanımıza söyledik. Silivri halkı da farkındaydı. 5 yıl önce ön seçim yaptığında mevcut Başkanımızla yarıştığımızda sizler bize 9-0'lık bir destek vererek Silivri'de kimin arkasında olduğunuzu gösterdiniz. Ama aynı Genel Başkan ve yanındaki bazı insanlar, CHP'de benim partiden ihraç olmama sebep olan o kötü anlayış, adayları paraysa satan insanlar yine kendilerini gösterdiler. 2004'te de gösterdiler, 2009'da da gösterdiler. O şahıslar bu seçimde de kendilerini ortaya koydular. Sayın Genel Başkanımı yanılttılar.
“ZORLA ADAY YAPTI”
İki defa Merkez Yürütme Kurulu'ndan reddedilen, bir defa Parti Meclisi'nden reddedilen, İl Başkanını istifa noktasına getiren Belediye Başkanını tekrar atadı. Sayın İl Başkanımızın 3 yerle ilgili kesin tavrı vardı. “Adı kirliliğe karışmış belediye başkanları benim adayım olamaz” dedi. Ama Sayın Genel Başkan, kirliliğe bulaşmış belediye başkanları benim kırmızı çizgimdir diyerek onlara sahip çıktı ve zorla aday yaptı. Atanmış belediye başkanını protesto etmek için Maltepe'de, Kadıköy'de insanlar yollara döküldüyse ve bugün sizler buraya gelmişseniz işte bunun için tavır koydunuz.”
“İLÇE BAŞKANI, ADALETSİZ DAVRANDI”
CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil'i adaletsiz davranmakla suçlayan Değirmenci, “Bizim CHP'nin kurumsal kimliğiyle hiçbir sorunumuz yok. İlçe Başkanı ve Genel Başkan hariç hepsi de bize sahip çıktı. Ben aday adaylığına başvurduktan sonra partiye gidemedim. Diğer aday adayları da gidemedi. Belediye Başkanı dışında kimse gidemedi. Belediye Başkanını aldı İl'e, Genel Merkez'e götürdü. Bir İlçe Başkanının bunu yapmaya hakkı yoktur. Böyle bir insana saygı duyulmaz.” dedi.
“10 YILDIR KANDIRILDINIZ”
Ortaya çıkan tablonun kendisine tarihi bir sorumluluk yüklediğini belirten Değirmenci, “Amacımız partiye ihanet değil ama bana burada 15 yıl Belediye Başkanlığı görevini vermiş bu halka ihanet edersem, bunu ihanetlerin en büyüğü olarak görürüm. Mevcut Belediye Başkanını desteklemek bu ülkeye yapılacak en büyük ihanettir. Belediye kaynaklarını heba etmiş, belediyeyi bütçenin neredeyse 1,5 katı kadar borçlandırmış ama buna karşılık hiçbir yatırım yapmamış bir kişinin arkasında duranlara o şahıs arkasında durarak kime hizmet ediyorsunuz diye sorarım. Yapmayın bunu, Silivri'ye sahip çıkın. Silivri hizmet bekliyor. Gençlerimize iş bulamıyoruz. İş imkânları yaratamıyoruz. Bakmayın siz “18 bin tane gence iş buldum” masalları okumalarına. Be mübarek adam, bu fabrikalarda 18 bin kişi çalışmıyor ki, onların hepsini sen mi işe yerleştirdin? Yalan söyleyerek, göz boyayarak insanlar kandırılmaya çalışılıyor. 10 yıldır kandırıldınız. Biz 5 yıl önce de buna oy verilmemesi gerektiğini söyledik. O zaman neredeyse vatan haini ilan edilecektik. Verdiniz, ikinci 5 yılı gördünüz. Belediyenin 260 milyon bütçesi, 300 milyonun üzerinde ise borcu var. Gelecek belediye yönetimi borç mu ödeyecek, hizmet mi yapacak? Bunları bilerek talip oluyoruz. Bunu ancak biz yaparız. Nasıl kaynak yaratılacağını, bu halka nasıl hizmet edileceğini, hangi imkânsızlıklar içinde neler yapılacağını ancak biz gösteririz.” tarzında konuştu.
“SİLİVRİ BELEDİYESİ'NİN HALKLA ARASINDAKİ GÖNÜL BAĞLARI KOPTU”
Silivri Belediyesi'ndeki kötü yönetimi ve Özcan Işıklar'ın ikiyüzlü siyaset anlayışını eleştiren Değirmenci, “10 yıl içinde benim yaptığım temel yatırımlardan bir tanesine eş değer olacak bir tek hizmet söyleyin bana. Siyasetten vazgeçeceğim. Kaynaklar bu kadar mı kötü kullanılır? Bu kadar mı yazık edilir? Bu kadar mı belediye halka kapatılır? Silivri'nin çok önemli sorunları var. Otopark büyük ölçüde sorun. İlçe trafiği kilitlendi. Kültür Merkezi yok. Saymakla bitmez sorunlar var. Bunlar sorun ama önemli değil. Bu belediyede en önemli sorun, belediye yönetimi ile Silivri halkı arasında gönül bağlarının kopmuş olmasıdır. Bugün kalkmış, “Silivri'yi seninle yöneteceğim” diyor. 10 yıldır neredeydin kardeş? 10 yıldır bırak Silivri halkına sormayı, belediye meclis üyelerinin bir kere fikrini aldın mı? Arazileri meclise satış yetkisi almaya getirirken o meclis üyelerine sordun mu? Şimdi senin yüzünden o meclis üyeleri aldırdığın hatalı karardan dolayı hapse girecek biliyor musun? Yazık değil mi o arkadaşlara? Kim Belediye Başkanından randevu alıp da kapıdan içeri girebiliyor? Değerli arkadaşlar şimdi buna oy verilmez dediğimizde biz partiye ihanet mi etmiş olacağız? Böyle bir şey olabilir mi? Bunu Genel Başkan bilmiyor mu? Onun aday olmasını isteyen Parti Meclisi Üyesi bunu bilmiyor mu? Bal gibi biliyor ama çıkar hesapları her şeyin önüne geçiyor. Silivri perişan vaziyetteymiş, hiç umrunda değil, ‘dolarlar benim cebime gelsin, sen ne halin varsa gör kardeş…'” şeklinde sözlerini sürdürdü.
“GENEL BAŞKANI TEHDİT ETMEK SANA YAKIŞIR MI MUHARREM İNCE?”
Değirmenci, Özcan Işıklar'ın adaylığı için dünürü Muharrem İnce'nin, Kılıçdaroğlu'nu tehdit ettiği iddialarına da sert tepki gösterdi. “Bir de başımıza Muharrem İnce çıktı!” diyen Değirmenci, “Sayın Muharrem İnce'yi bu partide iyi yetişmiş adamlardan biri olarak görüyorduk. Benim torunumun dedesini (aday) yapmadığınız zaman sizlere şunları yaparım, bunları yaparım diye Genel Başkanı tehdit etmek sana yakışır mı Muharrem İnce? Biz seni bu ülkede Cumhur Başkanı Adayı yaptık. Senin peşinde koştuk. Senin adına paralar yatırdık. Yazık değil mi? Silivri'ye yıllardır ihanet edildiğini görmüyor musun? Silivri'nin ne kadar perişan durumda olduğunu görmüyor musun? Yazıktır günahtır, yapmayın. Çekin ellerinizi Silivri'nin üstünden. Bırakın burada hangi partiden olursa olsun halk karar versin.” dedi.
“SİLİVRİLİLERE MİNNET BORÇLUYUM”
Silivri halkına çok büyük bir minnet borcu olduğunu söyleyen Değirmenci, sözlerine şöyle devam etti: “Bakın 1994 yılında SHP'den ayrılıp CHP'ye geçmiştim. CHP o günkü mevcut partilerin arasında oyu en az olandı. O zaman DSP vardı, güçlüydü. ANAP, Doğru Yol, SHP vardı ama Silivri halkı ‘en iyi sen yönetirsin' diyerek en düşük oyu olan partide beni Belediye Başkanı yaptı. 1999 yılında tekrar seçime girdiğimizde milletvekilliği ve belediye seçimi birlikte yapılmıştı. Benim partim 8,5 aldı. Yanlış hatırlamıyorsam DSP Silivri'de 32 civarında oy aldı. Aynı sandıklarda bu Silivri halkı beni Belediye Başkanı olarak seçti. Ben böyle bir halka nasıl minnet duymayayım? Nasıl borcumu ödemeyeyim?
“SİLİVRİ'Yİ 5 YIL DAHA KAYBEDEMEYİZ”
Silivri gidiyor arkadaşlar. Silivri'yi 5 yıl daha kaybedersek bilin ki kendini 15-20 yıl daha kolay kolay toparlayamaz. Nerede olmamız gerekirken neredeyiz? Bana kaç tane proje söyleyebilirsiniz Avrupa Birliği fonlarıyla Silivri'ye milyonlarca dolar kazandırdım diyebileceğiniz? Birileri Tarım Lisesi ile uğraşıyor. Değerli arkadaşlar, kim oğlunu çiftçi çırağı yetiştirmek ister? Ben Belediye Başkanı olduğum zaman orasını uzay çalışmaları yapacak bir lise haline getireceğim. Kendi çocuğumu orada okutmak istemiyorsam başkasının çocuğunun da orada okumasına müsaade etmeyeceğim. Benim binlerce ziraat mühendisim, teknikerim işsiz dolaşırken bir de Tarım Lisesi'nden çıkarılmış, yarın öbür gün işsiz güçsüz gezecek insanlar yetiştirmeyi kabul etmiyorum. Doğru değil bu.
Silivri'nin tarım topraklarını koruma altına alacakmış arkadaş. İmar planı yapmazsın korursun. Sen insanların malını bir anda nasıl değersizleştirebilirsin? Sen kendi arazini imar planı dışındayken imar planına sokup bugün kat karşılığı olarak orasını kendine aldıysan, 50-100 daire, bırak başkaları da alsın. Eğer bu inançtaysan önce kendi yerini imar planına sokmayacaksın! Kiptaş buraya konut yapmak istedi. “Buraya yüksek konut yaptırmam, burası ayçiçek tarlası” dedi. Oraya bizim zamanımızda imar planı yapıldı. Yalan söylüyor. Bir de 15 dönüm hastane vardı orada, hastane çıkarıldı, mal sahibine konut olarak verildi. Neden? Ayçiçek tarlasına yüksek konut yaptırmam diyorsun, Silivri'ye sahip çıktığını gösteriyorsun, peki, Medicalpark arkasına üstelik bizim sanayi alanı olarak belirlediğimiz yere 14 kat imar planı yaptığın yerleri nasıl savunacaksın?
“BUGÜNKÜ BELEDİYE YÖNETİMİNE BU KENT TESLİM EDİLEMEZ”
Karar sizin arkadaşlar. Herhangi bir göreve talip olarak gelmedim. Herkesin görüşünü almak istedik. Nasıl bir yol çiziyorsanız o yoldan gidelim. Yürü derseniz yürürüz, gidin derseniz gideriz ama şunu biliyorum ki bugünkü belediye yönetimine bu kent teslim edilemez. Eğer teslim ederseniz 5 yıl sonra bugünkü halinizden çok daha kötü olacaksınız. Bunu bilmelisiniz, ona göre kararınızı vermelisiniz.”
Sözlerini burada tamamlayan Değirmenci, 31 Mart'ta gerçekleştirilecek yerel seçimler için vatandaşların görüşlerini dinledi.
“ARKAMIZDA HALKIN GÜCÜ VAR”
Çok sayıda vatandaşın yerel seçimlerde belediye başkan adayı olmasını istemesi üzerine açıklama yapan Değirmenci, şunları kaydetti: “Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sahip çıktınız, geldiniz. Bu bir aday tanıtım toplantısı değil. Arkamızda bir parti gücü yok. Ama Silivri'deki halkın gücü var. Onun için siz buradasınız. Silivri'de 10 yıldır Belediye Başkanlığı yapan arkadaşımız geçtiğimiz akşam ilçe binasında İYİ Parti ve CHP'nin ittifakıyla ortak bir toplantı yaptı. Belediye personeli katılıma zorunlu tutuldu. 250 kişi vardı. Bugün burada bizim arkamızda hiçbir güç yokken onun üç katı insan var. CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur. Hiç kimsenin CHP'yi o aciz duruma düşürmeye hakkı olamaz. Partiyi bu hale getirdiğin için sana yazıktır İlçe Başkanı. Yazıktır Belediye Başkanı. Senin arkanda binlerce kişi olması lazımdı. Ben orada olsaydım o toplantı 3-4 bin kişiyle yapılırdı.
“KORKUYORSUN ÇÜNKÜ HERKESİ İTTİN”
Sen beni hiç kâle alma. Sen hiç bu halkı kâle alma. Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce senin arkanda ne kadar duracak, seni nasıl Belediye Başkanı yapacak göreceğiz bakalım? Sen önce bu halkın karşısına çıkmayı bir dene! Sen Silivri'nin mahallelerine gidebiliyor musun? Sosyal medyada paylaşımlarını gönül rahatlığıyla yapabiliyor musun? Korkuyorsun. Çünkü herkes sataşıyor. Herkesi kırdın. Herkesi ittin. Herkesi uzaklaştırdın. Bu ilçeye hizmet etmedin. Bu ilçeye yazık ettin. Silivri'yi senin ellerinden kurtaracağız.
“ADAY OL DİYORSANIZ OLACAĞIZ”
Bu halkın gösterdiği yolda yürüyeceğiz. Ne yapmak gerekirse… Aday ol diyorsanız olacağız. Değerli arkadaşlar, aday olmak için de bir partiye ihtiyaç var. Bağımsız olmuyor. Örneğin, Demokratik Sol Parti. Ama bunun ilçe örgütü var, il örgütü var, genel merkezi var. Ben DSP'den adayım demek olmaz, gider ilçeye aday oluruz, ilçe uygun görürse il'e iletir, il genel merkeze iletir onlar da kabul ederse aday olurum. Arkadaşlarımızla başvurumuzu yaparız, kabul ederlerse yola çıkarız.
“CHP'yi bölmek için yola çıkıyorsun” diyorlar. Haşa arkadaşlar. Eğer CHP bizim yüzümüzden seçim kaybedecekse asla bunu yapmayız. Ama CHP'de Özcan aday olduğu için ona oy vermeyecek binlerce insan olduğunu biliyorum. Bu ittifak dayatmaları burada yaşayan halka büyük eziyet. AK Parti-MHP ittifakında MHP'ye oy vermeyen AK Partililer de var. CHP'nin adayına oy vermeyecek İYİ Partililer de var. O partilerin dışında başka partili arkadaşlarımız da var.
HDP'liler, BBP'liler, Vatan Partililer var. Neden insanları iki seçeneğe mahkûm edelim? Üçüncü bir seçenek olarak arkamızda sizin gibi hemşerilerimiz varsa bu seçimi almak işten bile değil! Daha biz sokaklara çıkmadık. Sokaklara çıktığımızda, kendimizi ve Silivri'yle ilgili projelerimizi anlattığımızda esas halkımızın desteğini o zaman göreceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız.”
Toplantının ardından kendisine destek vermeye gelen bir grupla sahile yürüyerek Atatürk Anıtı'nın önüne giden Selami Değirmenci, burada vatandaşlarla birlikte İstiklal Marşı'nı söyledi.
Haber: Hazal BAŞARAN