“Yola çıktıktan sonra artık oradan dönüş olmaz. Çekilmek gibi bir düşünce içinde olmamız mümkün değil” diyen DSP Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci, “Geçtiğimiz gün elimize bir anket sonucu geldi. Özcan bey bizden çok gerilerde. Bizim bu seçimi kesin kazanacağımıza inandığımı söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.
DSP Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci, 12 Mart Salı günü, Türköz Nossi Cafe'de basın mensuplarıyla kahvaltılı bir toplantıda bir araya geldi. Eşit propaganda olanaklarıyla süren bir yarıştan bahsedilemeyeceğini vurgulayarak adil olmayan rekabet koşullarında bile farkı açtıklarını söyleyen Değirmenci, 31 Mart 2019 seçimleriyle ilgili olarak iddialı konuştu.
“SEÇİMİ KAZANACAĞIZ”
Mücadelelerine desteğin büyüdüğünü belirten Başkan Adayı Selami Değirmenci, şunları söyledi: “Alanlara çıktığımızda halkımızın çok büyük bir teveccühüyle karşılaşıyoruz. Oya dönüşür dönüşmez bu ayrı bir şey ama bu kadar aradan sonra sokaklara çıktığımızda görev dönemimizle ilgili kimseden bugüne kadar olumsuz eleştiri almadık. Sadece ‘CHP'ye seçim kaybettireceksiniz' sözleri var. O düşüncedeki insanlara saygı duyuyorum ama düşüncemizin o yönde olmadığını defalarca açıkladık. Ünsal Düğün Salonu'ndaki toplantıdan başlayarak halkımızın çok geniş kesimlerinin ve kanaat önderlerinin düşüncelerini alarak bu harekete çıktık. Silivri kötü yönetiliyor.
10 yıldır hiçbir yatırım alamıyor. Kaynakları çok kötü kullanılıyor. Silivri'nin 5 yıl daha bu anlayışa mahkûm edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için mücadele veriyoruz. Oyları bölme söylemlerinin her geçen gün değiştiğini ve harekete destek geldiğini çok net görüyoruz. Köylerde yaptığımız toplantılarda insanlar bize karşı biraz daha mesafeliydi ama son gittiğimiz yerlerde çok sıcak karşılamalar oldu.
Destek yoğunlaşıyor. Ben bizim bu seçimi kesin kazanacağımıza inandığımı söylemek istiyorum. Bunu laf olsun diye veya kimseye moral olsun diye söylemiyorum. Bir haftalık çalışma sonucunda bu ölçüye geldik, geriye kalan süre içinde de çok fazla insana ulaşıp kendimizi anlatacağız.
“OLAĞANÜSTÜ BİR PARASAL GÜCE KARŞI MÜCADELE VERİYORUZ”
Bizim oy oranımızın Özcan beyin çok üzerinde olduğuna inanıyorum. Sokakta ben bu adaya oy veriyorum diyen bulamazsınız ama CHP ilkelerine bağlı sanki bu seçim sonucu partinin iktidar-muhalefet dengesini değiştirecekmiş gibi düşünen insanlar da var. Onların bastırmasıyla gidiyor. Bir de tabi olağanüstü bir parasal güce karşı mücadele veriyoruz. Onu da kabul etmeniz gerekir. Her tarafta binalar boydan boya giydirildi. Onların bir günde dağıttığı promosyon masrafı bizim belki de bir seçim kampanyası kadar tutar. Hatta birçok yerde köy kahveleri diğer partilere konuşma yaptırmamak üzere kapatılmış durumda. Mesela Ortaköy'de karşılıklı iki tane kahve var. İkisini de kapatmış. Yine Çeltik'te aynı şeyi yapmıştı. Biz gittik orada onun posterleri altında konuştuk. Diğer köyler de aynı durumda. Baskıcı anlayışını sürdürmeye devam ediyor. Bu tür davranışların halk tarafından daha iyi değerlendirildiğini, onun sonucunun bize daha çok puan kazandırdığını görüyorum. Bu durumu sizler vasıtasıyla tüm halkın takdirlerine sunuyorum. Pankartlarımızı çok hızlı bir şekilde kesiyorlar, yakıyorlar, tahrip ediyorlar. Kaymakamlık, polis ve jandarmaya bildirilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadığını görüyorsunuz. Bunun için böyle çok kıyamet koparmam gerektiğini de düşünmüyorum. Gücümüz olduğunca kopan yerleri tamir etmeye, yenilerini asmaya çalışıyoruz. Dediğim gibi onlarla maddi anlamda bir yarış söz konusu olmadığı için afişlerimizi de alanlarda çok daha az görebilirsiniz.”
“ÇEKİLMEM SÖZ KONUSU DEĞİL”
Adaylıktan çekileceği iddialarına ilişkin yöneltilen soruya cevap veren Selami Değirmenci, “Yola çıkan bir insan seçime 3-5 gün kala nasıl çekilebilir? Kaldı ki bu bir halk hareketi. Tek başıma ben aday oluyorum diye çıktığım bir hareket değil. Binlerce insanın karar verdiği bir hareket. Sonucu şöyle olur ya da böyle olur. Yola çıktıktan sonra artık oradan dönüş olmaz. Biz köprüleri yakarak gidiyoruz. Asla çekilmek gibi bir düşünce içinde olmamız mümkün değil.
“ANKET YAPTIRALIM DİYE TEKLİFTE BULUNDUM”
Geçtiğimiz gün elimize bir anket sonucu geldi. Özcan bey bizden çok gerilerde. Çok gerilerde olan bir insana karşı ben neden çekileyim? Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin programında bir teklifte bulundum. Tarafsız bir anket şirketine anket yaptıralım, Selami mi Özcan mı diye sorun, ben ekside çıkıyorsam o zaman çekilirim hatta orada aramızda bir 10 puan olsun o 45 ben 55 olayım ben çekilmeye hazırım dedim. Bundan daha öte nasıl bir şey olabilir? Neden çekileyim? “Selami zaten %5'i geçemez ama bana %5'le seçim kaybettirir” şeklinde söylemler geliyor kulağımıza. Yahu arkadaş ben %5 oy alacaksam geriye 95 kalıyor. Volkan bey %47 oy mu alacak Silivri'de de sen seçim kaybedeceksin? Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? En kötü ihtimalleri düşünün, 24 Haziran'a göre bakın, Cumhur İttifakı'nın oyu zaten %40'larda. Millet İttifakı'nın ve onun dışında kalan partilerin oyu da %60'larda. Ben olmazsam zaten sana %60 kalıyor. %5 benimkini düş yine %55 sana kalıyor. Yani benim %5 almamın seni hiç ilgilendirmemesi gerekir.
“KAÇAK GÜREŞİYOR”
Başka bir olay var aslında. Dikkat ederseniz alan toplantıları yapamıyor. Halktan kaçıyor. Gazitepe'den sonra tavrı gördü köylere, beldelere gidemiyor. Sadece ev ve salon toplantılarıyla olayı götürmeye çalışıyor. Oluşabilecek tepkiler, sorular, eleştiriler karşısında verecek cevabı olmadığından kaçak güreşerek götürmeye çalışıyor. Bir tek ‘aman CHP seçim kaybetmesin' diye tutturuyor. CHP 10 yıl seçim kaybetmedi de Silivri kazandı mı ya da CHP o belediye çalışmalarıyla bir oy artışı mı sağladı? Bunları da herkesin değerlendirmesi lazım.
“BU İŞİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPARIZ”
Bu bir genel seçim değil. Ne AK Parti'nin ne CHP'nin ne de İYİ Parti'nin yeri değişmeyecek. Dolayısıyla 31 Mart'ta sadece bu kente en iyi hizmeti kimin vereceğinin kararı alınacak. O düşüncelerle insanların oy kullanacağına inanıyoruz. Biz neden seçimi alacağımıza inanıyoruz? Bir defa geçmiş 15 yıllık belediyecilik yönetimimizde hiçbir kirlilik yok. Hiç kimse bu konuda tek kelime edemiyor. Belediyecilik konusunda bölgede başka belediye başkanlarını da değerlendirdiğimizde en fazla belediyecilik birikimine sahip, bu işi en iyi yapabilecek kişilerden bir tanesiyim. Halkın da bunu takdir ettiğine inanıyorum. Silivri'nin artık zaman kaybına tahammülü yok çünkü 10 yıl gerçekten çok vakit kaybetti. O nedenle eğer biz seçilirsek ertesi gün sanki devamlı oradaymışız gibi mevcut kadromuzla bu işi en iyi şekilde yapacağız. Ayrıca kadro olarak da baktığımızda arkadaşlarımın hepsiyle gurur duyuyorum. Çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Meclis üyesi adayları arkadaşlarımız içinde kişisel menfaat peşinde koşacak hiç kimse yok. Ama örneğin CHP içinde bu tür arkadaşlarımız var. Geçmişte örnekleri var. Nasıl zengin oldukları ortada. Aynı kişilerin ısrarla mecliste aday gösterilmesini de anlamak mümkün değil. Bu ‘biz aynı anlayışla belediyeyi yöneteceğiz' demektir. Onların hepsini Silivri halkı günü geldiğinde değerlendirecektir. Mevcut yönetimden memnunsa her zaman söylediğim gibi bize saygı duymak düşer.” değerlendirmesinde bulundu.
Karşılıklı soru-cevap ve sohbet ortamında toplantı devam etti.
Hazal BAŞARAN