Bayram üstü, hem de çifte bayram arifesinde kimseye bulaşmayayım diye kendimi tutuyorum…
Çatalca'da festival olur oradaki belediye başkanının yaşadığı talihsizlik konusunda bizim başkan kalkar açıklama yapar… Hayır, durumu toparlayacak bir şey olsa yaptığı yine amenna… (Hürriyet'te haberin altına düşen yorumları inşallah okumuştur…) Daha beter mevzuyu derinleştirip, tepkilerin artmasına neden oluyor sergilediği yaklaşımla… Evet, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara büyük bir olgunluk göstermiş… Bizim Başkan olsaydı muhtemelen Sertap Erener'i o sahneden indirerek eşsiz bir skandala imza atmış olurdu diye düşündüm olay duyulunca… İşte mevzunun en can sıkan tarafı da bu… Konu bizim başımıza gelmedi diye şükrederken, Başkan Bey kendine vazife edinip korktuğumuz davranışı alenen sergileyeceğini ilan ediyor… Akacak kan, damarda durmaz dedikleri cinsten performanslar… Söz konusu olan bir sanatçı, onun da ötesinde bir kadın… Kaldı ki karşınızdaki insanın davranışı ne kadar terbiye sınırlarını aşarsa aşsın, karşılığı daha büyük bir nezaketsizlik olamaz! Herhangi biri için her şey olur da seçilmiş hele ki bir belediye başkanından beklenen kesinlikle bu değil…
Geçen biriyle konuşuyoruz, Belediye Başkanımızın bu ve öncesinde başkaca arkasında durmak, savunulması bana göre de çok zor davranışlarından örnekler verdi… Seçtiğiniz, bir şehri emanet ettiğiniz belediye başkanınızın davranışlarını savunamamak, haklılığı ve adil oluşunu düşünmemek, söyleyememek insanda derin boşluklar yaratıyor… Şimdi Belediye Başkanımıza sorsanız “Bu halk beni iki dönemdir seçiyor, 8 yıldır Silivri'yi bana emanet ediyor” der… Der de bunun öncesini, anlamını, sonrasını ciddi ölçülerde göz ardı etmiş olur… Hiçbir oy da makam, mevki de ömürlük değil… Dün sizi seçen insanlar yarın bir başkasını seçebilir; ihtiyaç duydukları, gerek gördükleri halde… Bunun koşullarını da seçmenden çok seçilen tayin eder…
Işıklar bugün, ne 2009'da seçilen ne de 2014'te güven tazeleyen kişi… Seçilmiş olarak kendine tanıdığı değişim hakkına onu seçenler de sahip… Seçildiği günden bu yana değişmeyen tek gerçeği alternatifsiz oluşu… Bunu da biri veya bir takım gelişmeler değiştirirse arkası çorap söküğü gibi gelir…
Özcan Işıklar ile Belediye Başkanı arasında verdiği savaşı Işıklar'ın kaybettiği artık su götürmeyen bir gerçek… Şartlar değişir, süreç tersine döner mi? Bir insan iki olur mu?
Aslına bakarsanız olur ama Özcan Işıklar'ın bunu gerçekleştirecek gücü, heyecanı ve inancı kaldı mı şahsen şüpheliyim…
Belki kim olsa ve o kadar güce maruz kalsa zehirlenir… İşte bunun için seçilenler, seçilmişlerden farklıdır… Bunun için de seçilirler… Işıklar'ın bir an önce kavgayı bırakıp, Silivri'ye hizmet aşkına odaklanmasında fayda var…
Düğünlerde nikah kıyarken yapmayı pek sevdiği o meşhur uyarısı; ‘köprüden önce son çıkış'ı bu vesile ile kendisine hatırlatalım… Muhalefet ve rakibiniz olması beklenen kesimler sağ olsun pek yardımcı oluyor ama üçüncü dönem için sizin de biraz gayretiniz farz…