Ahmet Yücegök

DEĞİŞMİŞ AMA

Hafta İçİnde Silivri Kent Konseyi Başkanı Oğuz Özyaral Başkanlığında Heyet olarak Silivri ilçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünü ziyaretteydik...
Müdürlükte, ilk gözüme çarpan binanın bulunduğu yer…
Yer güzel…
Denize nazır…Yeşili bol…
Lakin… İçerisi…
Yani … Bina “berbat”…
İşi olan bir vatandaşın…
İlk önce binanın girişini doğrultması lazım…
Giriş kapısını öğrendikten sonra, kimlerin hangi odada çalıştığını, içerden bir çalışanın rehberliğinde ancak bulabilir...
Sonra…
Odadan odaya geçişler “labirent” gibi…
Anlaşılıyor ki…
Bina ilk önce küçük yapılmış…
Sonra ihtiyaç arttıkça ilave yapılmış…
Oturma ruhsatı olup, olmadığını sormak ziyaret sonrası aklıma geldi...
Girdiğimizde…
İçerisi kalabalıktı, Müdür Kemal Benli'nin odasının önünde kısa bir süre beklemek zorunda kaldık…
Müdürümüz “alanın genişliğinden” biraz yakındı…
O arada…
Çalışanlara baktım…
Sayıca umduğumdan çok fazla…
Ve buranın bir Devlet Kurumu olmasına rağmen ne işle meşgul olduğunu kamuoyunda tam olarak bilen çok az…
Ve… İşin ilginci…
Bu durum, yeni değil, bildim bileli aynı.
İyi haftalar…

AKLIMDAN ÇIKMAYAN
Bir zamanlar, televizyonlarda adı “Sayın Başbakanım” gibi bir dizi vardı. Sanırım İngiliz yapımıydı… Ve sanırım, bürokrasiyi eleştiriyordu …

***
Başbakan bir Hastane'yi inceliyor. Hastanenin değişik bölümlerinde o kadar çok çalışan var ki inanılır gibi değil. Başbakan, bu fazlalığa kızıyor, azaltmaya gideceğini söylüyor ve oradan ayrılıyor. Bir zaman sonra tekrar uğruyor ve çalışanlarla ilgili bilgi alıyor. Bakıyor sayılarda azalma yerine artma var. Ve, her kesin işi var. Herkes işinin zorluğundan bahsediyor. Başbakan, çıldıracak gibi oluyor. Müdüre öfkeyle karışık “Kaç hasta var?” diye soruyor… Aldığı cevap “Efendim, henüz hasta kabul etmedik” oluyordu…
Ne yalan söyleyeyim…
Severek izlediğim bir diziydi…

ADIM GİBİ EMİNİM
Silivri-Çerkezköy hattında yapılması tasarlanan Kömürlü Termik Santral olayı ilk günkü gibi güncelliğini koruyor…
Biliyorsunuz…
Referandum öncesi günlerde Saraya damat Enerji Bakanı Sayın Berat Albayrak Silivri'ye uğramıştı ve AKP'liler dışında pek vatandaşın içine çıkmadan geri gitmişti…
İşte o gelişte…
Ve, basına kapalı yapılan toplantıda bazı konuşmaların dışarıya sızdığını biliyoruz…
Sayın Bakan…
Gayet kararlı biçimde “Hiç kimse mık, mık etmesin bu santralleri Trakya'ya yapacağız” demiş, hem de, partisinin İl Yönetim Kurulu Üyesi Metin Karakaş'ın daha önce “yapılmayacak” sözüne karşılık...
Bu demek ki…
Bölgemiz geçen yıldan daha sıcak geçecek…
Onlar kararlı ise Trakya insanı da kararlı gözlemim böyle…
Ve, inanıyorum birlikte başaracaklar Anayurtlarını, Babayurtlarını yaşanmaz hale getirecek böyle bir projeyi engelleyecekler.
Buna adım gibi eminim...

GELECEĞİ DEĞİŞTİRMEK
Referandum sonuçları üzerine konuşmalar bitmek bilmedi hafta boyu…Her cenahtan değişik yorumlar var…
Sonuçta… Ne denirse densin…
İktidar nasıl yorumlarsa yorumlasın…
Büyük kentlerin neredeyse tamamında “Hayır” oyu çıkmış…
Bir de…
Siyasi gündemden eksik olmayan Doğu ve Güneydoğu kentleri üzerinden de çok değişik yorumlar oldu hafta boyu...
En fazla da “meze” yapılanı da “Kürt oyları AKP'ye dönüyor” lafı dillendirildi…

***
Mesela “Cizre”
Mesela “Diyarbakır”
Televizyonlardan izlediklerimden gözlemim…
Cizre'de oturan insan kalmadı neredeyse...
Keza Diyarbakır'ın bir çok ilçesinde…
Sonuçlar üzerinden karşılaştırma yapılırken baz alınan…
(1) Kasım ve (7) Haziran 2015 seçimleri.
Oysa o zamanın seçmeni kalmamış neredeyse…
Ve bölgeden gelen haberlerden öğreniyoruz…
Merkezler dışında sandıklarda “hayır” cenahından görevli kimsenin olmadığını yani sandık başlarından uzaklaştırıldıklarını öğreniyoruz…
Ayrıca…
Sokağa çıkma yasakları…
Ve “Sandıklardan “HAYIR” çıkarsa tehditleri…
Kısaca… Buralarda değil “HAYIR” oyu kullanmak, sandığa gitmek bile büyük meseleymiş…
Ve, bütün bunlara rağmen, ezici bir (HAYIR) çıkıyor…
Demek istediğim…
SSK'nın açıkladığı sonuçlar kabul edilir gibi değil…
Ve… “Hayır” cenahından aldığım izlenim Referandumdan moralli çıktıkları yönünde...
Her gördüğüm…
“birlikte başarabiliriz “
“el ele verirsek, birlikte bu karanlıktan çıkabiliriz” diyor…
Bence de…
Referandum'un en büyük kazancı bu!

SORABİLİR MİYİM?
Cumhurbaşkanı 2 Mayıs 2017 günü AKP'ye üye oluyormuş…
Üye olduktan sonra 21 Mayıs 2017'de Parti Olağanüstü Genel Kurul'u toplanıp yeni genel başkanını yani, Cumhurbaşkanı Parti Genel Başkanı olacakmış…
Sonra “son referandumda “HAYIR” önde çıkan Belediyelerin başkanları görevden alınacak, yerine Belediye Meclis üyeleri gelecekmiş…
***
AKP'de benzer bir olay daha önce yaşanmıştı…
7 Haziran 2015 seçimleri yapılmış AKP'nin oyu %40 civarına düşmüştü …
Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başbakandı…
Cumhurbaşkanı seçimi kabullenemedi. Öyle yaptı, böyle yaptı tekrarlattı…
1/11/2015 Genel seçimlerine yine Ahmet Davutoğlu, AKP Genelbaşkanı ve Başbakan olarak girdi “güçlü bir destek verirseniz, birden bire artan ve nereden, nasıl çıktığı belli olmayan o günlerdeki “Terör” belasını yok edeceğim” diyerek oy istedi…
Ve, seçmenden %49,5 destek aldı… Ama ne oldu, ne bitti ise alelacele AKP Olağanüstü Genel Kurulu toplandı. Genel kurulun gündemi tekti. Genel Başkan Ahmet Davutoğlu “isteği dışında” istifa etti yerine Binali Yıldırım geldi…
Sandık sonuçlarına göre, seçmen “Başbakan Ahmet Davutoğlu” demişti ama nasıl omuşsa olmuş Başbakan Binali Yıldırım olmuştu…

***
Demek ki…
Şimdi de, birileri…
Vatandaşın daha önce seçmiş olduğu belediye başkanını görevden alıyor yerine bir başkasını görevlendiriyor…
O zaman…
Bende soruyorum
Bir kişi her şeyi belirliyorsa seçimler niye yapılıyor?

NE DERSİNİZ?
Olay…
Referandum öncesi geçiyor…
Olayın geçtiği yer Çatalca ve Bölge Milletvekilimiz Tülay Kaynarca'nın da bulunduğu bir toplantıda geçiyor...
AKP'li vekil, referandum çalışmaları içinde, elindeki bir metinden gayet sakin “Ben Ankara'dan geliyorum, işte bu önergeyi verdim, merak etmeyin TAPU işiniz bitiyor” mealinde bir şeyler okuyor …
Ben de burada “doğru söylemiyor” diyorum…
Şimdi… Buradan…
Başta Çatalca'nın TAPUSUZ mahalleleri olmak üzere… Silivri'nin Sayalar, Çayırdere, Danamandra Mahallelerinde sandıktan az da olsa EVET oyu kullananlara sesleniyorum…
Bakın dostlar…
Ortak derdimiz TAPU ve ECRİMİSİL meselesi ise…
Bu sözleri takip etmek ilk size düşer.
Tamam mı?

GÜNE UYAN
“Mükemmellik her savaşta çarpışarak kazanmak değildir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır.” (Sun Tzu)

YORUM YAP