Festivaller, tatiller bitti çok şükür… Nasıl bir yazdı yaaa ciddi ciddi yorulduk. Bu yoğunluk ve koşuşturmacadan sonra son bahar serinliği hatta kış uykusu hayalleri uçuşuyor aklımda.
Ama ne çare…
Tatil keyfini yaşayıp da gündelik sorumluluklara dönenlere bakıyorum da durumları bu fırsatı yakalayamayanlardan daha kötü.
İşlere güçlere dönecek olursak;
Yapacak çok şey var.
AK Parti’de delege çalışmalarının startı verilmiş. İki ay sonra ilçe kongresi var. Ama o kadar aday tantanasından sonra "Dilek Demiral ile devam” kararına hepsinin takılma ihtimali söz konusu; en azından son gelen bilgiler bu yönde.
Siyaset çok garip bir olay… Denge, strateji ve öngörülerin konuştuğu bir alan…
Bu örnekte ise işin garibi adaylık konusunda adı en çok geçen iki ismin de bu şıkkı destekliyor olma duyumları söz konusu. İlk önceliği İBB’de görev olan Hüseyin Turan ile İl Başkanlığında Aziz Babuşçu kaldığı sürece ilçe başkanı olma şansı bulunmayan Metin Karakaş… Demiral’ın ilçe başkanlığını destekleyeceği konuşulan isimler…
Yetgin Çavdar’ın destek imasını da unutmayalım.
Kaynarcaların ilk tercihi her daim Hüseyin Turan olsa da Dilek Demiral’a karşı çıkmazlar.
AK Parti içinde farklı bir grup daha var ilçe başkan adayları başkası olsa da Demiral şıkkında uzlaşma ihtimali söz konusu olan.
Onların ve diğerlerinin de tabi şartları var. Hiç biri diğerine uymayan beklentiler… Demiral’ın bu denli farklı kesimlerin desteğini almayı başarması hiçbirine yaranacak ilçe başkanı modeliyle söz konusu olur. Kendi doğrularıyla bu konumda güçlü olmayı başarması ise siyaset becerisi ve ustalığı gerektiren bir durum.
Tabi bir de Tamer Şişman faktörü var… Dilek Demiral’ın elini güçlendiren, Turan ve Karakaş’ın planlarını bozan bir etki. Karakaş, ilçe başkanı olmak ister ama olamıyorsa Demiral’ı Şişman’a karşı her durumda destekler. Bu gerçeğe Demiral’ın güven duyması haklı.
Sessiz kalarak ve sabrederek, koltuğunu koruma konusunda emin adımlarla ilerliyor Demiral…
NEREDE BU MECLİS ÜYELERİ?
Silivri Belediyesi’nin etkinlikleri bitmedi doğru ama her yere yetişen üç isim dışında diğerlerinin hayatta olup olmadığı dahi merak konusu olmaya başladı. Saadet Gencoğlu, İbrahim Çeşmecioğlu ve Süheyl Kırkıcı… Son festival özellikle bu üç meclis üyesine zimmetlendi anlaşılan! Ali Vural ile Mustafa Saral’ın yöresel katılımını es geçmeyelim yine de… Program ve koordinasyonun gözden geçirilmesi zorunlu görünüyor. Meclis toplantılarına katıldıklarına şükredip sesimizi çıkartmamak mı lazım yoksa? Bu arada AK Parti Meclis üyeleri son festivale davet almadıkları için katılmadıkları açıklamasında bulunmuş. Bireysel bir gerekçe izahatı diyelim ya da… Aynı zamanda Demokrasi Platformu temsilcisi de olan Süheyl Kırkıcı ile konuyu görüştüm; "Böyle bir şey söz konusu değil. Kaldı ki ben Eylül meclisinde gündem dışı söz alarak özellikle meclis üyesi tüm arkadaşlardan etkinliğe katılım konusunda davette bulundum, destek beklentimi ifade ettim.” dedi.
Valla ben meclis üyesi olmasam da Silivri Belediyesi’nin her etkinliğine katılmayı kendime hak görürüm. Davet falan de beklemem. Adı üstünde Silivri’nin belediyesi… Ali veya Veli değil, A veya B Partisi hiç değil. Kendini Silivrili gören herkes Silivri Belediyesi’nin etkinliklerinde yerini alır, davetsiz destek sunar. Dışladığınız her şey bir başkasının olarak var olmaya devam eder. Sizsiz, yok saymanız ile yok olmaz!
Silivri’ye daha geniş bir pencere ve derin manayla bakalım lütfen.