Silivri Demokrasi Platformu, Referandum sürecine ilişkin duyurusunun ardından Silivri Hayır Platformu kuruluşu için ilk toplantısını da gerçekleştirdi.
Silivri Demokrasi Platformu kısa bir süre önce yaptığı duyuruda Silivri Hayır Platformunun kuruluşunu ‘Silivri Sivil Toplum Kuruluşları, Demokratik Kitle Örgütlerine ve Demokratik, laik Cumhuriyet'ten yana Evrensel İnsan Hakları Sözleşmesi'yle güvence altına alınmış temel insan haklarından vazgeçmem diyen tüm yurttaşlara çağrımızdır' diyerek gerçekleştirdi.
“PADİŞAHLIKTA BİLE OLMAYAN YETKİLERLE DONATILACAK YENİ BİR REJİMİN AYAK SASLERİ”
“Bütün yetkilerin tek elden toplandığı “tek adamlık” hatta padişahlıkta bile olmayan yetkilerle donatılacak yeni bir rejimin ayak sesleri evlerimizin önüne kadar geldi” denilen açıklama şu görüşlerle devam etti: “Dayatmayla herkesin önüne zorla konan bir referandumda, Saddamların, Hüsnü Mübareklerin, Kaddafilerin, Arap Emirlik ve Krallıklarının, Afrika kabile devlerinde görülen hem devlet başkanı, hem parti başkanı yetkilerini “Başkanlık” için oylamamızı istemektedirler.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN ÇOK, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEKTE NASIL YAŞAMALARI GEREKTİĞİNİ OYLATACAKLAR”
Sadece bir Anayasa değişikliğini oylamaktan çok, ülkemizle birlikte çocuklarımızın gelecekte nasıl yaşamaları gerektiğini bizlere oylatacaklar. Bu “ölümlü” bu yaşanası dünyada çekilen acılar yetmezmiş gibi, gelecek kuşakların, torunlarımızın geleceğini kimlerin “insafına” bıkacağımızı nereden bileceğiz?
BU HAKTAN VAZ MI GEÇECEĞİZ?
İnsanlık; “insanların özgür doğduğunu ve eşit yaşamaları gerektiğini, insanların zulme karşı direnme hakkı olduğunu, her türlü egemenliğin esasının millete dayalı olduğunu ve mutlak egemenliğin bir kişi ya da grubun elinde bulunamayacağını, devleti idare edenlerin esas olarak millete karşı sorumlu olduğunu, hiç kimsenin dini ve sosyal inançları yüzünden kınanamayacağını” yazalı 228 yıl oldu. Bu haktan vaz mı geçeceğiz?
Sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel bütün farklıklarımızın temsil edildiği “meclisimiz” varken bir tek kişi nasıl olurda “Başkanlık” adı altında bütün bu farklılıkları temsil edebilir?
“EŞİTSİZ BİR REFERANDUMA EVET DEMEK HANGA ADALETİN VE VİCDANIN ÜRÜNÜ OLABİLİR?”
Ülkeyi Olağanüstü Hal (OHAL) ortamına sürükleyip, bütün muhalif basın yayın, TV, Radro gibi iletişim araçlarını kapatıp, muhalefetin her türlü savunma araçlarını elinde alıp, devletin bütün imkan ve olanaklarıyla eşi benzeri görülmemiş eşitsiz bir Referanduma EVET demek hangi adaletin ve vicdanın ürünü olabilir?
HAYIR'LI DOSTLAR, ülkemizin birliğine, dirliğine, barışına değer veren bütün HAYIRLI YURTTAŞLAR;
“YA ÖZGÜR VATANDAŞLAR OLACAĞIZ YA DA BAŞKANIN KULLARI”
Hangi partiye oy vermiş olursan ol. Hangi görüşü savunursan savun, gel yan yana duralım, tartışalım. Ortak geleceğimize ortaklaşarak karar verelim. Bu bir ‘sen-ben' kavgası değildir. Ya özgür geleceğimizi kuracağız ya da “Tek Adamlık” rejimine teslim olacağız. Ya özgür vatandaşlar olacağız ya “başkan”ın kulları!
Elbette HAYIR. “Hayır Platformunun kurulması için biz de varız” diyen tüm kurum ve kuruluşları ortak toplantıya davet ediyoruz. Yerellerde partiler üstü oluşacak demokratik direniş, geleceğin demokratik Türkiye'sinin güvencesi olacaktır.”
SİLİVRİ HAYIR PLATFORMU KURULDU
“Hayır Platformu”nun kurulması için "biz de varız" diyen tüm kurum ve kuruluşları katılımıyla Silivri HAYIR platformu Cumartesi günü ilk toplantısını Yaşar Kemal Sergi Salonunda gerçekleştirdi.
"Yerellerde partiler üstü oluşacak demokratik direniş, geleceğin demokratik Türkiye'sinin güvencesi olacaktır" diyerek Silivri Demokrasi Platformu çağrısı üzerine 11 Şubat Cumartesi günü Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Sergi Salonu'nda yapılan toplantıya kitle örgütleri temsilcilerinin yanı sıra yurttaşlar da katılımlarıyla destek verdiler.
Silivri'de hayır diyenlerin bir araya geldiği toplantı “Özgür halk kürsüsü” yöntemiyle başladı ve toplantı “açık foruma” dönüştü. Söz alan çok sayıdaki konuşmacı ülkemizin tarihin gerisine düşürüleceğinden, demokratik hak ve özgürlüklerin yok edileceğinden, toplumsal kutuplaşmanın daha da artacağından endişe ettiklerini belirtiler.
Toplantıda laikliğin ve cumhuriyetin, ulusal ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış temel insan hakları başta olmak üzere, kişi beden ruh ve konut dokunulmazlıklarının kalkacağı, hukuk önünde hiç kimsenin güvencesinin kalmayacağı, bağımsız yargı hakkının vesayet altında kalma ve toplumsal barışın tümden bozulması riskleri dile getirildi.
Tüm farklıklarımızla yan yana demokratik, laik Cumhuriyet'in ve barışın egemen olduğu bir ülke için çocukların geleceği için bütün HAYIR'ları ortaklaştırarak, tek adamlık rejimine geçit verilmemesi için ortak bir “Silivri Hayır Platformu” kurulması önerisi toplantıda oy birliği ile kabul edildi. Ayrıca toplantıda farklı isim önermeler de oylandı. Gönüllü olarak çalışmak isteyen yurttaşlar kurumsal ve siyasal kimliklerinden çok, bireysel temsiliyet çerçevesinde kurulan Hayır Platformu çalışmalara başlamak ve bilgileri yurttaşlarla kimseyi ötekileştirmeden paylaşmak üzere bir sonraki toplantıya bir araya gelmek üzere dağıldı.
Toplantıya dernek ve STK temsilcileri, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcilerinden de katılımlar kaydedildi.
Haber Merkezi