Küpe FM'de başlayan İş Dünyası serisinde radyo programcısı Turhan Alyakut'un sorularını cevaplayan SİAD Genel Sekreteri Denizpen Plastik Sanayi ve Tic. LTD. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Deniz, markasının kuruluş hikâyesini, girişimcilik konusundaki deneyimlerini, sanayicinin talep, beklenti ve sorunları ile daha birçok konuyu samimiyetle anlattı.
Küpe FM'de başlayan İş Dünyası serisinin ikinci konuğu SİAD Genel Sekreteri, Denizpen Plastik Sanayi ve Tic. LTD. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Deniz oldu. Radyo programcısı Turhan Alyakut'un sorularını cevaplayan Deniz, Avrupa'nın en iyi firmalarından getirttiği son teknolojiye sahip makine ve kalıp sistemleriyle, mevcut olan teknik bilgilerini, imalat ve montajla edindiği tecrübesini de birleştirerek Türkiye'de ve dünyada kendini kanıtlamayı başaran Denizpen'in varoluş hikayesini, sektördeki kalıcılık sırlarını, rekabet güçlerini artırmaya yönelik aldıkları tedbirleri içtenlikle paylaştı. Türkiye'nin şartlarında ayakta kalmak için sürekli alternatif planlar içinde olmak gerektiğinin altını çizen Deniz, burada yaptığı konuşmada sanayicilerin sorunlarına değindi, Türkiye'nin ara eleman sıkıntısına da işaret etti.
“FİRMAMIZ, KENDİSİNE VE POLİPEN MARKASINA DUYULAN GÜVEN NETİCESİNDE ARTAN TALEPLERE CEVAP VERMEK AMACIYLA 2003 YILINDA GAZİOSMANPAŞA'DAKİ ÜRETİM TESİSİNİ SİLİVRİ'DEKİ 24.000 M2'LİK KAPALI ALANA TAŞIMIŞTIR”
Adnan Deniz, yapı sektörüne Denizpen Plastik San.ve Tic.Ltd.Şti. unvanıyla ilk adımını atan firmanın kuruluş öyküsünü ve gelişimine şöyle değindi: “Biz 1992 yılında Gaziosmanpaşa'da 240 m² bir alanda PVC Pencere ve Kapı Profilleri üretimlerine başladık. Yaklaşık 8 yıl orada üretim devam etti. Bu süre içerisinde ürünümüze yoğun talepler oluştu. Talebin karşılanamadığı bir ortamdı orası. Daha sonra 2002 yılında şu an kullandığımız Silivri'de 24 bin m² kapalı alanı olan, 15 bin m² arsa üzerindeki binamıza geçtik. İşletmemiz burada devam etmekte… İlk yıllarda taban genişliği 5 cm olan, ısı izolasyonu açısından da iki odacıklı olan Plastik Pencere Kapı profil üretimiyle başladık. Bugün Avrupa'da 10 cm taban genişliğinde profiller kullanılmakta. Bizde bu zamana ayak uydurarak profil çeşitliliğimizi artırdık. 2005 yılında yapı-kimya sektörü ve sanayide bir kısım bölümlerde kullanılan Kompakt Pvc Levha üretimine başladık. Bu levhalar asit tanklarının, hastane odalarının, koridorlarının ve ameliyathanelerin kaplanmasında kullanılmakta. Ayrıca yapı sektöründe de Pvc kapı yapımında da termoformla şekillendirilerek kapı paneli olarak da kullanılmaktadır. Tamamen kendi markamızla yurtiçine ve yurtdışına üretim yapmaktayız.”
“HAKSIZ REKABETİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN KALİTEYİ UCUZA ÜRETMEYE VE EN İYİ ŞEKİLDE MÜŞTERİYE ULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Denizpen'in uzun yıllardır ayakta kalmasının sırrı le ilgili bir soru üzerine Deniz, “Rekabet gerçekten çok acımasız ve kontrolsüz bir şekilde devam ediyor. Belki kontrol edilse, şartlar aynı şekilde konulsa doğu, güneydoğu illerimizdeki üretimle batıdaki üretimler aynı şartları taşıdığı zaman bizler daha rekabetçi olabileceğiz fakat maalesef denetim konusunda bazı eksiklikler, ürün kalitesinin alıcı tarafından tam anlaşılmaması gibi nedenler haksız rekabet ortamını oluşturuyor. Bunun önüne geçmek için bizler firma olarak kaliteyi ucuza üretmeye ve en iyi şekilde müşteriye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı şu ana kadar başarılı olduk. Bu şekilde de devam edeceğiz. Bizim ürünlerimiz tamamen yapı sektörüne yönelik ürünler. 1992'den 2005 yılına kadar çok yoğun bir şekilde yurtiçine satışta bulunuyorduk. 2000'li yıllarıns başından itibaren inşaat sektörü hızlı bir şekilde 2015 yıllarına kadar devam etti. Bu süreç içerisinde bizde yurtiçinde 400'e yakın bayi oluşturduk. Fakat 2005 yılına gelene kadar acımasız rekabet, uzun vadeli satışlar, ürün kalitesindeki bozulmalar, sattığımız ürünün tahsili konusundaki sıkıntılar bizleri yurtdışına yöneltti ve bu süreç içinde de çok büyük kayıplarımız oldu. Birçok malzemeyi gönderdik, çekini aldık, bunları tahsil edemedik, hukuki yollarla da çözemedik. Dolayısıyla arayışımız yurtdışında yeni pazarlar oldu. 2005'ten itibaren bugünkü noktada 21 ülkeye ürün ihraç eder hale geldik” dedi.
“İŞLETMECİLERİN ORTAK VE EN ÖNEMLİ SORUNU ELEKTRİK”
Bölge işletmecisinin adeta kâbusu olan elektrik kesintileri ile plan sorununu da gündeme taşıyan Deniz, “Bölgemizdeki yatırımcıların en büyük sorunu elektrik. Elektriği düzenli ve kaliteli bir şekilde alamıyoruz. Çok problemli bir elektrik tüketimimiz var. Bu da bizim maddi manevi kaybımıza neden oluyor. Bunu yetkililere defalarca söyledik fakat bugüne kadar bir çözüme ulaştıramadık. İkinci sorunumuz ise şu; İstanbul'un 1/100.000'lik planında yerlerimiz sanayi alanı olmasına rağmen buralar sanayi alanı tanımından çıkarıldı.
Dolayısıyla yeni yatırımcı gelmeden bir araştırma yapıyor. Araştırma neticesinde bazı bölgelerimizdeki yerlerin sanayi imarlı olmasının söz konusu olmadığını görünce sıkıntı yaşanıyor veya gelmek istemiyor. Bu iki konuyu uzun yıllardır dernek olarak çözmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar çözemedik ama çözeceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
“DÖVİZ KURUNDA YAŞANAN DALGALANMA DENGELENMELİ”
“Ekonomi ve sanayi politikalarını belirleyen siyasilere ne tür mesaj vermek istersiniz?” sorusuna Deniz, şöyle cevap verdi: “Biz özellikle de ihracatçı sanayiciler olarak döviz dalgalanmalarından son derece rahatsızız. Kurlar arasındaki %5'lik oynamalar bizim kar marjlarımıza tekabül eden oranlar olduğu için son derece rahatsızlık veriyor. Ben siyasilerden dövizin bir şekilde stabil olmasını, oynasa bile %1'i geçmemesini temenni ediyorum. Böyle bir karar alınabilir mi bilmiyorum. Yatırımcıların önünü görebilmesi için böyle bir yolun izlenmesi lazım. İstikrarın ve stabilizenin olması gerekiyor.”
“NİTELİKLİ İŞ GÜCÜNÜN ARTIRILMASI, SANAYİ KURULUŞLARINDA HİZMET VEREN KALİFİYE ELEMAN SAYISININÇOĞALTILMASI VE ARA ELEMAN İHTİYACININ KARŞILANMASI ADINA MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM HAYATİ BİR ÖNEME SAHİP"
Son olarak kalifiye eleman sıkıntısı üzerinde duran iş dünyası temsilcisi, şunları kaydetti: “Kalifiye eleman konusunda sadece bölgemizde değil ülkemizde büyük bir sorun var. Bu sorunu da yetkililerin acilen çözmesi gerekiyor. Bunun da temelinde meslek liselerinde ara eleman yetiştiren bölümlere tercihlerin az olması yatıyor. Yeni gelen öğrenciler torna tesviye, kaynak vb. bölümleri tercih etmiyor. İşletmelerin birçoğuna bu elemanlar gerekli. Bizler bir şekilde mevcut olan elemanlarımızla bugüne kadar getirdik ama bundan sonra bu konu çözülmezse gelecek işletmeler büyük sıkıntı yaşayabilir. Bizde personelimizi mümkün olduğunca elimizde tutmaya çalışıyoruz, onları sürekli eğitimlerden geçiriyoruz ve bu şekilde yolumuza devam ediyoruz.2013-2014 Türkiye'nin altın yıllarında çok yoğun bir çalışmamız vardı. O süreç içinde eleman ihtiyaçlarımız oldu. Kalifiye eleman bulamadık. Çalışacak düz eleman da bulamadık. Yine son 2-3 senedir eleman konusunda bir sıkıntı var ülkemizde. Yarın bir gün iç piyasada canlanma olduğu zaman bu eleman konusu yine ciddi sorun olacak gibi görünüyor.”
Hazal BAŞARAN