Başlığa bakıp acil yardım çantası hazırlamaya gitmediyseniz devam ediyorum : )
‘Salı sallanır'ı çok ciddiye almadık, Perşembe afet şiddetini arttırdı… Öyle bir sallandık ki bu defa o ana kadar dert ettiğimiz her ne varsa hepsi uçtu gitti; geriye çok az şey kaldı… Depreme karşı kendimizi nasıl koruyabiliriz, böyle bir afet karşısında ne kadar hazırız!?
İstanbul depremi beklentisi dile getirilirken, nedense Silivri olarak kendimizi hep büyük metropolden farklı saymışız anlaşılan… Ne kadar işin içinde olduğumuzu hatırladık…
Silivri'de deprem ile birlikte gözler yetkililere çevrildi tabi ki… Büyük bir sağduyu, iyi bir koordinasyon ile afet sınavını başta Belediye Başkanımız, Kaymakam, Emniyet Müdürü ve İBB CHP Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu'nun gayretleri öne çıkarak verilmiş oldu.
Zor şartlar insanı geliştirir, bu koşullardaki başarı insanı daima güçlü kılar bu da önüne çıkan beklenen ve beklenmeyen sorunların üstesinden gelme hususunu kolaylaştırır…
Zorlukları aşan insanların gözü kolay kolay korkmaz, cesaretleri her daim ayakta ve kuvvetli kalır…
Allah bir daha ve beterini yaşatmasın inşallah… Eksikliklerimizi herkes gördü, bizzat yaşadı sanıyorum… Ben bunların telafisi ve tamamlanması için çalışacak iradeyi de gördüm Silivri'de…
***
Doğal depremden, siyasi olana geçelim biraz da; kafanız dağılsın!
Romanlar için özel bir gece düzenleyen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, onların doğallığından, açık sözlülüğünden etkilenerek olsa gerek bir süredir içine yüklediği sitemleri miting havasında döktü ortaya…
Genelde sessiz konuşur, sonra biraz vurgulu tekrar eder, anlamamakta ısrar edenlere miting havasında meramını anlatmayı, ortalığı inleterek yeni Başkanımız : )
Bakalım ne diyor?
“Seçim maratonuna çıkarken şunu söyledim; Hiç birimizin ötekinden farkı olmadan birlikte Silivri olacağız. Göreve geldikten sonra da herkese ulaşmaya, herkesin elini tutmaya, yüreğine dokunan bir kardeşiniz olarak bugün huzurlarınızdayım. Ne bir arkadaşıma yakın, ne diğer bir arkadaşıma uzak bir Belediye Başkanı değilim. Silivri, bir daireyse, o dairedeki pergelin sabit ucu Silivri Belediye Başkanı olmalı. Yani herkese, Silivri'de yaşayan bütün vatandaşlarına aynı mesafede olmalı. Siyasi baronların, rant çetelerinin değil, halkın Belediye Başkanı olacağımı söyledim. Bana küsenlerin olacağını daha o zaman söyledim. Bana oy verenler kızacak, ama Silivri'de yaşayan vatandaşlarımın kızmayacağını söyledim. Kimseye Belediyenin bir lirasını peşkeş çektirmeyeceğimi, garibin düşkünün Belediye Başkanı olacağımı söyledim. Ülkemiz ve belediyemizin geçtiği zorlu ekonomik koşullardan dolayı yeterince destek olamayabiliriz. Sizler elinizi uzattınız, bu kardeşiniz elinizi beş yıl boyunca bırakmayacak…”
Kadın ve Mustafa Kemal Atatürk vurgusundan sonra Yılmaz ikinci bombardımanını şöyle ortaya koydu: “Belediye Başkanının beş yıl sonrasının idamı bir daha seçilememek dimi? Ben seçilmek kaygısıyla değil, hep sizin aranızda, hep sizin için belediye başkanlığı yapacağım. Beş sene sonrasını düşünen namert oğlu namerttir. Beş sene sizin vergilerinizin hesabını soran bir Başkan olacağım. Hep aranızda olacağım. Kim darılırsa darılsın ben sizlerle beraber olacağım, sizlerle yol yürüyeceğim…”
*
Bugüne kadar söylediği her şeyi yaptığı için; “Klasik siyasetçi yaklaşımı; söyler ama yapmaz” diye hafife alamıyor insan : ) ‘Onu bunu, şunu söyledi' de söylediği her şeyi yapacağını söylemedi : ) Kendisini yeterince anlayamayanlardan şikayet etmesi gereksiz; değişik bir model olduğu için biraz daha fazla anlayış göstermek yine kendisine düşüyor : ) Biz halk olarak her durumda seçiciyiz : ))
Başkan Bey'in Roman gecesinde enstrüman çalamadığı için hayıflanışı takıldı aklıma… Üç aylık seçim çalışması ile bir sürü insanın aklını, kalbini çalan, siyasi ayar ve tercihlerini kendine göre akort eden biri olarak enstrüman da çalamasın canım : )
Böyle bir siyasi, yönetici profili ile rekabet etmek durumunda olanları düşünelim bence Volkan Başkan yerine; çaresiz hastalığa yakalanmak, girmek zorunda olduğunuz savaşı hükmen kaybetmek durumuyla karşı karşıla olmaktan kurtulmak için nasıl bir olağan üstü performans koymaları gerek ortaya…
Volkan Yılmaz, “5 yıl sonrasını düşünen namerttir” diyor… 6 aylık anlayışla ve çabayla giderse onun yerine geçmek isteyenler esas söylediği şeyi dert etmeli, kendisi değil...
Sarsıntısız bir hafta diliyorum herkese : )