Deprem gerçeğini, almamız gereken tedbirleri hayata geçirmemiz gerektiğini unutmamaya çalıştığımız dönemde, geçen yılki yıldönümünde bir kez daha hatırladık. Akşamüstü ve akşam saatlerinde yaşanan iki deprem alınması gereken tedbirlerin aciliyetini bir kez daha ortaya koydu.
Deprem gerçeği kendini unutturmuyor. Bir yandan tedbir süreci diğer yandan her an şiddetiyle yüzleşebileceğimiz gerçeği ile bir kez daha acı durumumuzu görmek için sarsıldık.
YILMAZ: HAZIR HALE GELMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK
Marmara Denizi Tekirdağ açıklarında 24 Eylül 2020 Perşembe günü meydana gelen 4.2 ve 3.7 büyüklüğündeki depremlerden dolayı mesaj yayınlayan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Geçtiğimiz yıl 24 Eylül'de 4.8 ve 26 Eylül'de 5.8 büyüklüğünde depremler yaşamıştık. Her zaman ifade ettiğimiz gibi İstanbul'u depreme hazır bir hale getirmekten başka çaremiz yok” şeklinde görüşlerini ortaya koydu.
24 Eylül 2020 Perşembe günü Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi açıklarında saat 16.38 sıralarında meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki depremin ardından akşam saat 21.06'da Silivri açıklarında 3.7 şiddetinde bir deprem daha kaydedildi. Kandilli Rasathanesi depremin 14.4 kilometre derinlikte meydana geldiğini duyurdu.
AFAD'DAN AÇIKLAMA
AFAD'dan yapılan açıklamada, “Marmara Denizi'nde meydana gelen, Tekirdağ ve İstanbul'da hissedilen deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir ihbarın bulunmadığı bilgisi alınmıştır. Marmara Denizi'nde Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesi yakınlarında saat 16.38'de 4,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Gelişmeleri takip ediyoruz” denildi.
ÜŞÜMEZSOY: TEHLİKELİ OLAN KUMBURGAZ FAYIDIR
İstanbul başta olmak üzere birçok ilde hissedilen depremin ardından açıklamalarda bulunan Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Bu deprem, sürekli enerjisini boşaltan bir atma yapan Silivri-Tekirdağ fay hattında olan bir harekettir. Bizim için tehlikeli olan Kumburgaz fayıdır. Şuan ise onun üzerinde olan bir hareketlilik yok” dedi.
Saat 16.38'de meydana gelen depremi değerlendiren Üşümezsoy, “Bu Silivri hattına doğru giden fay üzerinde orada çatallıydı ve birçok kolları var. O kollar üzerinde olan 4,0'lık bir deprem aşağı yukarı 3-4 kilometrekarelik bir yüzeyin birkaç santim oynaması. Burada bu sistem tek bir fay üzerinde değil dağılmış olduğu için sürekli bu tip depremler yaratıyor” dedi.
İstanbul için asıl tehlikenin Kumburgaz fayında yaşanacak hareketlilikte olacağını belirten Üşümezsoy, “Bu İstanbullular için Kumburgaz fayı üzerinde olsaydı ileride Kumburgaz fayının canlılığını daha da hızlandırdığı için riskli görünebilirdi ama bu Tekirdağ ve Silivri tarafında diğer bir taraftan da Gaziköy'den gelen fay hattı Tekirdağ'ın kuzeyine doğru geliyor” ifadelerini kullandı. Bu deprem, sürekli enerjisini boşaltan bir atma yapan Silivri-Tekirdağ fay hattında olan bir harekettir.
Bizim için tehlikeli olan Kumburgaz fayıdır. Şuan ise onun üzerinde olan bir hareketlilik yok. Bu İstanbullular için Kumburgaz fayı üzerinde olsaydı ileride Kumburgaz fayının canlılığını daha da hızlandırdığı için riskli görünebilirdi ama bu Tekirdağ ve Silivri tarafında diğer bir taraftan da Gaziköy'den gelen fay hattı Tekirdağ'ın kuzeyine doğru geliyor. İstanbul'da şuan depremin olduğu fay ana bir stres yüklü bir fay değildir" değerlendirmesinde bulundu.
GÖRÜR: SARSINTISI NOKTASI ENDİŞE VERİCİ
Deprem sonrası Prof. Dr. Naci Görür ise yaşanan sarsıntının endişe verici olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Naci Görür Marmaraereğlisi açıklarında 4,2 büyüklüğünde meydana gelen depremi sosyal medya hesabından değerlendirdi. Depremin yerinin endişe olacağını belirten Görür, “7.2 büyüklükte deprem beklediğimiz fayın üzerinde. Yeri endişe verici” ifadelerini kullandı. Görür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Arkadaşlar Marmara'da olan 4,3'lük depremi görüyorsunuz. Min. 7.2 büyüklükte deprem beklediğimiz fayın üzerinde. Yeri endişe verici. Bu deprem fayda az da olsa stres değişimine ve mekanik vibrasyona neden olmuş olabilir. Bu da söz konusu fayın tetiklenmesine katkıda bulunabilir” değerlendirmesinde bulundu.