1999 yılında ülke olarak çok şey kaybettiğimiz büyük depremin yıldönümü yaklaşıyor. Göz açıp kapayıncaya kadar 17 yıl geçmiş bile. Hatırlarsanız o zamanlarda yapılan açıklamalarla 30 yıl içerisinde çok daha büyük bir depremin beklenmesi ve tedbir alınması gerektiği hafızalarımıza kazınmıştı.
Ne yaptığımızı, neler yapılabildiğini takdirlerinize bırakıyorum. Bildiğim kesin bir şey varsa şerbetli insanlar olduğumuzdur. Hızla yaklaşan depremin umurumuzda olduğunu iddia etmek çok zor. Tıpkı görünen ve görünmeyen darbelere karşı olduğu gibi!
***
Yapılan suçlama ve çamur atmalara heyheylenen Belediye Başkanımız Işıklar'ın toplatısına karışık duygu ve düşüncelerle katıldım. Salona yaklaştıkça gördüğüm manzara; bilgilendirme veya basın toplantısının ötesinde tam bir gövde gösterisine şahit olacağımın ispatı gibiydi. Yaşlısı genci temizlik emekçilerinin mevcudiyeti, tatbikat var denilerek genelkurmaya götürülen askerleri anımsattı. Gülümsedim…
Sivil toplum kuruluşları, dernekler, eksiksiz belediye ekibi, CHP'nin bütün kademelerinin yanında; milletvekilleri ve çevre belediye başkanlarının yoğun ilgi gösterdiği toplantının amacının çok dışına çıktığını belirtmeliyim. Sebep olan veya olanlar kopan fırtınaya bakıp ne kadar önemli insan olduğunu düşünüp böbürlenebilirler.
Başkanlığı kazandığından bu yana cemaatlerle ilişkisi destek gören Işıklar'ın, herkesin yanıldığı konuda panik yaşaması anlamsız. Hele de şahsi mesele nedeniyle ortaya atılan iddia karşısında.
İnanıyorum ki Erdoğan FETÖ üyeleriyle ne düşüncelerle birlikte olduysa, Işıklar da aynı duygu ve düşünceyle ilişki kurdu. Yani Işıklar'ın örgüt bağlantısı iddia edilecekse, başkomutanın suçu kendi itiraflarıyla sabitlenmiş ve ispatlanmış durumda. Yine de temizlik emekçilerinin alkış ve tezahüratlarıyla salona giren Işıklar'ın durumunu ve konumunu gözden geçirmesinde fayda var. İddiaları kendi davranışlarıyla güçlendirmenin, iyi niyetli insanların kafasını karıştırmanın anlamı yok.
Ne kadar çok kalabalık toplarsan, o kadar temiz ve suçsuzsun mantığı ve yaklaşımı hoş değil. Kalabalık toplayamayanı peşinen suçlu mu ilan edeceğiz? Işıklar kötü bir yol açtı. Eminim Kadir Topbaş'ın böyle bir suçlama karşısında toplayacağı kalabalığı stat almaz, Yenikapı ancak yeterli olur. Vurun tekmeyi, asın kalabalık toplayamayanı! Toplumda şüpheli görünenlerle el ele temize çıkabileceğini düşünmesi Işıklar'ın başka bir hatası. Bocalamak yerine kendine ve Silivri'ye güvenmesi çok daha doğru olacaktır. Toplumda zerre kadar değeri olmayanları dikkate almanın anlamı yok.
***
Yaşadığımız coğrafya bütün dünyanın gözünün olduğu en önemli bölge. Bu nedenle başımızdan musibetler eksik olmayacak. Savaşa girmesek bile sürekli savaş halinde olmak kaderimiz olmaya devam edecek. Bağışıklık kazanmamız, şerbetli olmamız, verilmiş sadakamızın olması avantajlarımız olacaktır. Depremle yaşamaya alıştığımız gibi; her türlü bela, darbe, ihanet, savaş ve kahpelikle de haşır neşir olacağız. Hakkımızda hayırlısı.
Dünyanın desteğiyle, dünya çapında kırk yıldır çöreklenmiş bir yapıyı beş yıl içinde söküp atamayacağız. Gün geçtikçe umudum tükenmeye başladı. İnsanların şahsi husumet ve çıkarlar nedeniyle suçlama yarışına girmeleri süreyi çok daha uzatacaktır.
Zaman hızla geçecek ikinde deprem ve ya darbe olduğunda bile akıllanmayacağız. Erdoğan'ın ve Ak Parti'nin arıtma harekatı ertelendikçe, örgüt üyelerine toparlanma ve haklı senaryolar yazma fırsatı veriliyor. Böylesine hassas bir dönemde güvenlik güçleri, yargı ve ilgili kurumlar Ak Partili siyasilere karşı harekete geçemeyeceklerdir. Vekiller tek tek TV kanallarına çıkıp açıklama yapmaya çalışmaları yerine suçlayan ve suçlananların ortak toplantısı daha yapıcı ve sonuç alıcı olacaktır.
Normal partili, normal insan hakkında yapılan imadan dahi alınır. Örgüt üyesi olan partili ise yüzüne tükürülse yarabbi şükür diyor. Kendine güvenen, yapılan suçlamadan utanır görevden affını ister. Sıradan partili olarak iyiliğini, samimiyetini daha rahat ve kolay ispatlayacaktır. Teşkilat kademelerindeki görevini muhafaza etmeye çalışmanın şüpheleri katlayarak arttırdığı bilinmeli.
Depremsiz, darbesiz, iftirasız, musibetsiz kalın.
Yüzsüz kalmayın!