Ülkemiz son birkaç aydır depremlerle sallanıyor.. en son Elazığ ve Malatya'da meydana gelen depremler de 41 cana mal oldu, lakin depremler durmuyor.. Manisa, Marmaris her yer sallanıyor.
Allah hayırlara tebdil etsin, bu aziz milleti de korusun.
***
Kader tedbir ister.. fakat tedbire tasarrufu karıştırmamak lazım..!
Neden?
Ev alırken dikkat edilmesi gereken başlıkları veya kriterleri irdelediğinizde eğer alıcılar dikkatli bir seçim yaparak konut alsalar kaderlerini etkileyecek olumsuzluk belki de bu kadar olmayacak.
Düşünün, bir elbise alırken bile dükkanları geziyorsunuz.. fiyat, model, renk, size vs. bir arayışla kendi tercihleriniz, seçiciliğiniz veya tarzınıza göre elbise bakıyorsunuz.
Açıkçası elbise alırken bile zaman harcarsınız.. kumaşın kalitesinden tutun da dikişine kadar incelersiniz ve satın alırsınız.
Bir zaman sonra da beğenmezsiniz, sıkılırsınız veya kilo alırsınız bu elbiseyi giymezsiniz veya birine verirsiniz, bu size kalmış bir şeydir.. çünkü size külfet değildir, kaderinizi de etkilemez.
Veya her hangi bir ürünü bile satın alırken dikkatli bir şekilde inceler, sorar ve araştırırsınız.. ekonomik değeri ne olursa olsun mutlak surette ortaya bir bilinç ve tercih koyarsınız.
Ancak konut böyle bir şey değildir.. hem kriterleri sizin hayatınızı etkileyecek, hem de yatırım değeri taşıyan yüksek bir alımdır.
Yıllarca çalışır, cabalar para biriktirirsiniz, hatta kredi ödemeyi göze alır, sonra da evi satın alırsınız.
Coğrafya kaderdir derler.. ev de kader değil midir?
İşte yaşanan dram ve trajedileri görüyorsunuz.
İnsanlar elbiseye harcadığı zamanı maalesef ev alırken harcamıyor.. çünkü nasıl olsa hepsi aynı malzemeden yapılıyor, ben ‘neden fazla para ödeyeyim derseniz ve ona göre ev bakayım' derseniz, akıbette pek hayırlı olmuyor.!
Şimdi, ev alacaksın paraya göre hareket ederse, ben ‘ucuz buldum veya düşeş buldum' derse, sonra sana hep yek gelir!
Her zaman ifade ediyoruz, ev alırken fiyatına göre bakmayın.. görün, inceleyin ve sık dokuyun, öyle satın alın.
Çünkü bilmeniz ve öğrenmeniz gereken çok detay var.
***
Devam edelim.. geçtiğimiz hafta CNN Türk'te depremler üzerine bir oturum vardı.. spiker hanım, karşısında bulunan 3 prof. konuğuna şöyle bir soru sordu;
- Ev alırken nelere dikkat edilmesi gerekiyor dedi.
Önce bir cevap gelmedi, sessizlik oldu, sonra hocalardan biri şöyle dedi;
- En az hasarla çıkacağın bina olsun dedi, iyi mi!
Söylenecek laf yok.. zemin bilimi ile ihtisas sahibi bir akademisyen den böyle bir cevap gelmemeli.. mesleğinin haricinde bile olsa insanın az veya çok bir fikri olur.
Dikkat edin konuşmalar genellikle, fay hatları, zeminler, eksik malzeme kullanımından kaynaklanan yapılar üzerine.. yani bahane, sebep vs. aranıyor sonrada tutturamazsa devlet nerede..!
Evi alırken devlet kriterlerini koymuş, dikkat etmek ve araştırmak gerekiyor.. bizlere düşen satın alırken konuyu etraflıca irdelemek.
***
Devam edelim.. 2007 yılından beri basında yazılar yazıyorum.. belki bu deprem konusunda onlarca yazı yazdım.. tekrarlamakta fayda var.
- Şehirlerimizde mutlak surette zemin durumlarına göre imar verilmelidir.
- Kat yükseklikleri özellikle konut alanlarında max. 4 veya 5 kat seviyelerinde tutulmalı ve yüksek olmamalıdır.
- Zeminleri alüvyon ve zayıf, hatta rakım seviyesi düşük olan alanlarda betonarme inşaat izni –betonarme yapılacaksa- fore kazık sistemi mecbur tutulmalıdır ve max. 2 kat olmalıdır.
- Dikkat edilirse yıkılan binaların tamamı eksik malzeme kullanımından kaynaklanan yapılar ve tamamı betonarme inşa edilenler.
İşte işin bam teli burası.. hem ehliyetsiz kişi, kurum ve şirketler bunu yaparsa ki otokontrolü de sağlanmazsa ne bekliyordunuz ki?
Öncelikle yerel yönetimlerden başlayarak yeni bir düzenleme ile inşaat ve imar konuları sil baştan yapılmalıdır.. devam edelim.
- Türkiye'de ‘ileri ahşap teknoloji ve sistemi' üniversitelerimizde müfredata alınmalı, betonarme ile beraber öğretilmelidir.
- Bugün batılı ülkelerde yoğun bir şekilde uygulanan ‘ileri ahşap teknoloji ve sistemi' deprem fay hatlarının üzerinde inşa edilmektedir. Mesela; ABD, Kanada, Japonya, İskandinavya buna en güzel örnek ülkelerdir. Bu evlerin fay hatlarının üzerinde olması ve inşa edilebilmesi gerçeği bir irade, karar, vizyon ve bilinç olduğu kadar aynı zamanda kamu güvenliği ve toplum sağlığı açısından da büyük önem arz ettiği bilinmelidir.
- Ahşap yapılar; betonarme binalar gibi radon gazı salgılamaz. Bunun için solunum ve eklem rahatsızlıkları gibi hastalıklara karşı nemsiz ve rutubetsiz yaşam alanları ile de çok daha sağlıklıdır.
- Ahşap yapılar; betonun 1/8 gibi düşük bir ağırlığa haiz olması depremlerde yük katsayıları da düşüktür ve riski yoktur.
- Ekolojik yapılar grubuna en güzel örnek olan ahşap sistemle inşa edilen yapıların malzeme lejantında kanserojen ve kimyasal atık yoktur.
- Bu bağlamda kurulması düşünülen kuzey Marmara yerleşkeleri bu prensiplerle hatta ahşap sistemle inşa edilmelidir.
***
Bakınız, Türkiye de depreme dayanıklı binalar da, yapılarda inşa edilmektedir. Yatırımcıların seçimlerini daha bilinçli ve dikkati yapmak zorundalar.
Burada ki en önemli kıstas yapılan işin kim tarafından ve nasıl inşa edildiğini araştırmak lazım.
Kısacası, Trakya'da bir söz vardır; ‘köpeği mandıradan, hanımı soydan al' derler.
Evi de nerden alacağınızı bir zahmet siz araştırın, vesselam.
İyi haftalar...