“Devlet Üniversitesiyle her şey değişecek”

“Devlet Üniversitesiyle her şey değişecek”

18.12.2023 11:37:57

2014-2019 döneminin en aktif CHP Meclis Üyelerinden olan Semih Ayeş, 2024 yerel seçim sürecinde Belediye Başkan Adaylık iddiasını ortaya koydu. Ayeş, aktif siyasetten uzak kaldığı zamanlarda yeniden konuya dahil olduğu noktada da Silivri'ye devlet üniversite kazandırılması gerektiği üzerinde önemle duruyor.

CHP'nin Belediye Başkan Aday Adaylarından Eczacı Semih Ayeş, Hürhaber, Silivri Haber Ajansı ve Süper Silivri'nin ortak yapımında Cem Güner ve Sevginar Sali'nin sorularını yanıtladı. Adaylık değerlendirmesi ve Silivri özelinde takip ettiği konular ile tespitlerini içtenlikle paylaşan Ayeş, çözüm önerilerine de değindi.
Sevginar SALİ: Semih Ayeş'in aktif siyasetle buluşma noktasını bize anlatır mısınız?
Semih AYEŞ: 2014 yılında yine yerel seçim öncesinde başladım. Eczanemizde hayatımıza devam ederken o dönemki belediye başkanımızın teklifiyle siyasete adım attık. Çocukluğumuzdan beri 2004 hatta bir önceki seçime kadar hatırlarsanız, bizim eski belediye sinemamızda bir takım siyasi söylemler olurdu, oradan takip ederdik. Kulağımızda aslında siyasetle büyüdük. Fakat tam olarak girişimiz 2014 yılındaki belediye meclis üyeliğimizlegerçekleşmiştir. Özcan Işıklar'ın ekibinde yer aldık. O süreç 2014 -2019 yılarını kapsıyor.
“SİLİVRİ'NİN NE OLDUĞUNUN ADINI KOYAMADIK”
Sevginar SALİ: Belediye başkan aday adaylığı kırılma noktanız nedir?
Semih AYEŞ: Birincisi, 2019'da seçimi kaybettiğinizden bugüne kadarki süreçte, Silivri'de evet birtakım hizmetler yapılıyor.(ki zaten burada mevcut belediye başkanlığını eleştirmeyi doğru bulmuyorum. Sebebi de şudur; Selami Bey, Hüseyin Bey, ÖzcanBey ya da Volkan Bey, bunların hepsi kendi gördükleri vizyon çerçevesinde eksi ya da doğru bir şeyler yapmıştır ve onlaraoy veren insanların güveni vardır). 45.000 kişinin, 46.000 kişinin ya da işte o günkü şartlarda 10.000 kişinin oy verdiği insanları bir anda eleştirip dışarı atamazsınız.
Ama diğer kısma baktığımız zaman Silivri'de bazı şeylerin değişmesi lazım. Pandeminin sonrasındaki Silivri'deyeterli derecede kültür aktivitelerinin, sanatsal faaliyetlerininyeterli olduğunu düşünmüyorum.Silivri'de bir dünya etkinlik olması gerekirken, biz hâlâ geçmişten gelen kültürümüzle devam edebiliyoruz. Buradan baktığımız zaman “Silivri İstanbul açısından nedir?”diye bir soru işareti geliyor. İstanbul'a bağlıyız ama hepimiz “İstanbul'a gidiyorum” diyoruz. Çünkü hala Silivri Trakya'ya ait bir ilçe mi, İstanbul'un bir kozmopolitik ilçesi mi? Silivri'nin ne olduğunun adını koyamadık. Bunlar büyük etken oldu. İlerleyen süreçte bu hususu daha da genişleteceğim.
Cem GÜNER: Silivri'deki kültürel çalışmaların eksikliğinden bahsettiniz, size göre Volkan bey'in politikalarından mı kaynaklanıyor, yoksa pandemi sonrasından mı?
Semih AYEŞ: Akşam 17.00-18.00 olduğu zaman,Silivri sokakları birden boşalmaya başlıyor. Malum trafiğimizin aka bininde insanlar dışarı çıkmıyorlar. Pandemi sonrasında bunu yapabilecek olan tek kurum aslında sivil şartlarda belediyedir. Belediye, toplumun her anına daha fazla girmek zorundaydı. Silivri maalesef merkezi teşkilatanuzak olduğu için bizim için hükümet belediyedir. Bundan dolayı da belediye seçimleri diğer ilçelere göre daha hararetli ve daha hareketli geçmekte. Şöyle söyleyeyim önceki faaliyet raporuna baktığınız zaman kültür sanat etkinliklerine ayrılan bütçenin gerçekleştirme oranı yüzde 60'ta kalmış. Pandemi sonrasındaki ilk bütçedir. Şunu beklerdim yıl sonunda “Yaptık ve borçlandık”. Buradaki borçlanmadan kastım tabii ki de haciz getirme noktasında değil, tam tersini sürdürülebilir borçlanmayı daha fazla etkinlik yapılmasını beklerdim ki pandemi içerisinde evde tıkışıp kalan insanların, pandemi sonrasındaki psikolojilerinin düzelmesinin önemli etkeni de budur. Başka etkini de yoktur.
“SİLİVRİ'YE REFAH BORCUMUZU ÖDEMEK ZORUNDAYIZ”
Cem GÜNER: Tekrar sizin aday adaylarınıza dönelim. Ortada iki şık var; ya kişisel ikbaliniz için belediye başkan adayı olmak istiyorsunuz, ya da CHP içerisindeki diğer aday adaylarını yetersiz gördüğünüz için... Bir üçüncü şık var mı?
Semih AYEŞ: Ben bu iki şıkka da katılmıyorum. Siyasi ikbalimi çok düşünen bir insan olsaydım, 2019 belediye meclis üyesi listesinden feragat etmezdim. Bununla ilgili belediye başkanımız Özcan Işıklar'la da ciddi tartışmalarımız oldu. Silivri'de de çok farklı algılandığı durumlar da kulağıma geldi. Ama birinci siyasi ikbal değil, ikincisi diğer arkadaşlarımız yeterli, yetersiz değil. Niye yeterli ya da yetersiz olsun bu insanlar? Kendi bölümünde bir sır saklamışlar. Bu sırrı Silivri'yle paylaşmak istiyorlar. Herkesin yoğurt yiyişi farklıdır. Burada bu insanları betimlemek, ötekileştirmek, farklı bir konsepte koymak doğru değil. 15 sene meclis üyeliği yapan arkadaşımız da var ya da farklı bir noktada tıp doktorası yapmış bir üstat da bulunuyor aralarında.
“BİR SİLİVRİ SEVDASI SÖZ KONUSU”
Üçüncü şıkka gelmek gerekiyorsa bir Silivri sevdası söz konusudur. Yani bizim doğduğumuz büyüdüğümüz, sokaklarında kavga ettiğimiz, sevindiğimiz düğünlerine gittiğimiz, cenazelerine katıldığımız Silivri'ye refah borcumuzu ödemek zorundayız.Bunu kah belediye meclis üyesi olarak, kah eczacı olarak ödedik. 15 seneden beri Silivri'de yapmış olduğumuz bir meslek var. 2010 yılında askerden döndüğümde, eczanemi açtım vakit babamın bana çok güzel bir sözü oldu, “Oğlum kantarı beline takacaksın, bakalım Silivri seni ne kadar sevmiş?”Eczanemi açtığım zaman insanlarda şöyle bir önyargı vardı;“Buraya eczane mi olur? Burada iş mi yapılır?”. 15 senesini tamamladı ve 15 yıl içerisinde Silivri eczaneyiöyle sahiplendi ki adres verirken,“Semih eczanenin arkasında, Semih eczanesinin yanında ya da o bölgede” diye betimlemeye başladı. Aslında bölgenin kaderini değiştiren hamleyi biz 2000 yılında atmışız.
“FARKLI DÜŞÜNCELERİ BİR ARAYA GETİREBİLİRDİK”
Sevginar SALİ: “2019 yılında meclis üyeliğimden feragat ettim” deniz. Bu kısmı biraz açalım mı?
Semih AYEŞ: Sevinirim bunun en güzel aslında kara kutusu sizsiniz. Siz daha iyi biliyor olmanız lazım. Bence gidiş şeklimiz yanlıştı. Yani burada Özcan beyle en son süreçte partimizin oluşturduğu liste ile alakalı konuşmamızda, listenin yanlış olduğuyla ilgili bir söylemim olmadı. Listede eksiklik vardı. “Gençlere yer veriyoruz, işte partimizin evlatları” doğru ama partimizin çıkarmış olduğu Belediye Başkanı aday adaylarından bir tanesi daha vardı. Biri (Bora Balcıoğlu) listeye yazıldı o yazılmadı. Birinci tepkim bu noktada oluştu.Evet, Mümün Koçoğlu'ndan bahsediyorum. Silivri'nin yetiştirmiş olduğu değerli bir insan ve bu insanın siyasette var olması aktif görevde olmasının önemi olmayabilir ama söylediği sözün her daim bir kıymet harbiyesi vardır bende. Tanıdığım için söylüyorum ve beraber görev yaptığım bir arkadaşım, bir büyüğüm, bunun değerlendirilmesi gerektiği noktasında zaten ben kendisiyle bu tartışmayı yapmıştım. Evet, insanlar an içerisinde farklı düşüncelere sahip olabilir ama buradaki toplum uzlaşısını, farklı düşünceleri bir araya getirerek ve çatlak ses oluşturmadan yapabilirdik.
2014'te başkan bey benden bir ricada bulunduğu zaman belediye meclis üyeliği için, ben beş sene onunla birlikte olacağın sözünü de vermiştim. Ondan sonra zaten farklı bir yola gideceğimi kendisine söylemiştim. Bu süreçle ilgili evet çok spekülasyonlar oldu. Hatta çok farklı düşünceler de oldu; işte çok şımardığımla ilgili bir takım ithamlar‘Hazır yer verildi, niye kabul etmiyorsun, insanlar bunun için çok ciddi bir efor sarf ediyor” eleştirileri de geldi.
“DOĞAL MECLİS ÜYESİ GÖREVİNİ BEN YAPIYORDUM”
Ben meclis üyesi olarak tanımadım. Eczacı Semih olarak tanındım.“Bizim Semih” olarak tanındım ve insanlar beni gece saat üçte hastalığı ya da bir hastanede çözemediği bir problem için aradı. Bunlarla devam ederken zaten doğal meclis üyesi görevini ben yapıyordum. Bunu meclise gidip sadece gündem maddeleriyle iştigal olmak,bir noktadan sonra zaten görevimin bir parçası gibi oldu. Farklı bir duruma sebebiyet vermedi.
Cem GÜNER: Yalnız bir parti içi tepki değil, bir parti içi protesto var sanki 2019'de?
Semih AYEŞ: Hayır, parti içi tepki yok. Şöyle söyleyeyim, mesela parti içi tepki söz konusu olmuş olsa seçim sabahında okulun başında olup, okul sorumlusu olarak seçimin son dakikasına kadar görevimi yapmazdım.
Cem GÜNER: Partiye karşı değil, adaya karşı.
Semih AYEŞ: Adaya karşı da değil.
Sevginar SALİ: Seçim çalışmalarına da, bütün toplantılara da katıldınız.
Semih AYEŞ: Evet katıldım buradaki farklı bir süreç. Parti içi küslük olmaz. Parti bir çatıdır, çatının içindeki insanlar o partinin bütündür. İnsanları dışarı kovduğun zaman çatının anlamı kalmıyor hepimiz için.
Cem GÜNER: Siz bir eczacısınız CHP Genel Başkanı da bir eczacı. Eczacılobisinden kulis anlamında faydalanıyor musunuz? Böyle bir girişiminiz oldu mu?
Semih AYEŞ: Yani bu çokkripto bir soru, yalnız yani bu soruyu da ilgili cevap vermek gerekirse ikinci üniversite okuduğum da orada yazar, CV'ye baktıysanız ve siyasi bilimleri olarak…O zaman tüm siyasi bilimi okuyanlar da ayrı ayrı kulis yapmış olmam gerekiyor. Yani onun için iki taraf da soru sormamız gerekiyor…
Sevginar SALİ: Cevap vermediniz!
Semih AYEŞ: Tabii ki de bir takım büyüklerimiz, meslek büyüklerimiz olsun siyasi büyüklerimizle de olsun görüştük. Yani bu sürecimize getirileri ve Silivri adına yapabileceklerimizle ilgili ne aşamaya kadar getirilebileceğinizle ilgili konuşmalarımız olmuştur. Yani bununla ilgili tüm adaya dair arkadaşlarımız için çalışmalarını ve kulislerini yapıyordur ve burada doğaldır. Zaten siyasinin genetiğinde bu vardır.
“DEVLET ÜNİVERSİTESİ SİLİVRİ'YE GELDİĞİ AN İTİBARİYLE HER ŞEY DEĞİŞECEK”
Sevginar SALİ: 7 yıl önce biz sizinle bir röportaj yapmıştık. “Silivri'ye Eğitim ve Araştırma Hastanesi gelmesi gerekiyor” diye bir demeciniz var. Projesi büyük ölçüde onaylandı. Geliyor. Üzerinde önemle gördüğünüz bir diğer konu, da devlet üniversitesi. Belediye Başkanı olursanız ilk döneminiz içerisinde Silivri'yedevlet üniversitesini getirecek misiniz?
Semih AYEŞ: Çok güzel iki soru. Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni istememin sebebiyle başlayalım. İl Sağlık Müdürlüğündeki arkadaşlarımızla görüştüğüm zaman “Semih Eğitim ve Araştırma Hastanesi istiyorsun ama burada protokol sahası yeterli değil” demişlerdi. Doğru söylüyorlardı. Çünkü insanlar Çapa'ya, Mimar Sinan', Çatalca'ya yeri geldiği zaman ya da Cerrahpaşa'ya en iyi çözüm olarak da son dönem Tekirdağ Üniversite Hastanesi ve şehir hastanesi olmak üzere buralara dağıldığı için insanların protokollerini göremiyorduk. Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni istememizin asıl sebebi, halkının yol masrafı ve kalma masrafı yaşamamaları. Mimar Sinan Devlet Hastanesi son dönemde en son yapılan hastane, onunla bile artık protokol için yer yok. Eğitim ve Araştırma Hastanesi Silivri'de kurulursa Çorlu'dan da, Mimar Sinan'dan da, Çatalca'dan da buraya gelecekler. Dolayısıyla çevredeki protokol sayıları da toplanacak. Yani sağlık turizmigerçekleştirilmiş oluyor. Silivri kazanıyor.
Otel sahibi olan arkadaşlarımla konuştuğun zaman,“Evet yazın mutluyuz ama kışın çok kötü geçiyor” diye bir söylemleri var. Silivri'yi kışın hareketlendirmemiz lazım.Mevcut şartlarda yapabileceğimiz en büyük projelerden bir tanesi Eğitim ve Araştırma Hastanesiydi. Bugün o adım atıldı, teşekkür ederim. Buna vesile olanarkadaşımıza teşekkür ederim.
Devlet Üniversitesi, Silivri'nin bence can damarıdır. Eskişehir'e oraya hayat veren ne var diye baktığınızda üniversitedir. Çanakkale, tarihi doğası olmasına rağmen üniversitedir. Edirne'ye bakın, biz sınır turizmi olmasına rağmen üniversitedir, askeriyedir. Edirne'de askeriyeninolması çok normal sınır ama Silivri'de askeri birliğin olmasıpek mantıklı gözükmüyor olabilir.Devlet üniversitesi Silivri'ye geldiği an itibariyle her şey değişecek. Sahiliniz de yollarınız da değişecek. Esnafınızın yüzündeki gülümseme de değişecektir, çünkü hayat veriyor, en büyük yaşam kaynağı.
Bu konuyla ilgili zaten cebimde bir kartım var. Bu kartımı daBelediye Başkanı olduğum itibariyle harcayacağım. Merkezi hükümet ile siyasi görüş ayrılığımızı öne sürenlere şu örneği vereceğim: Büyükçekmece Belediyesi 1967 yılında Silivri'den sonra ilçe oldu. İkimiz de Çatalca'dan kopan iki ilçeyiz. Bugün Büyükçekmece bizden sonra ilçe olmasına rağmen gelmiş olduğu ufka baktığımız zaman biz demek bir yerlerde eksiğiyiz, bir hata yapıyoruz. O yönetim uzun zamandan beri muhalefette olan bir yönetim. Biz ara dönemler Hüseyin beyin dönemindeya da Volkan bey döneminde iktidar olduk ama geldiğimiz zaman hangi yapısal reformları aldık? Şu anda 4 buçuk sene bitti Volkan bey'in yönetiminde, niye üniversite gelmedi diye ben de bir soru sorarım.
Bu noktada tabiri caizse gerekiyorsa Bakanlığın, YÖK'ün kapısında yatacaksınız. Adam en son diyecek ki “Lanet olsun git tamam, al şu hizmeti git”. Burada ısrarcı olmak önemli. Kayanın nasıl kırıldığı önemli değil ama damlanın sıklığı bence çok önemli.
Cem GÜNER: Silivri'nin gelişmesinden bahsediyoruz. Hakkın en büyük korkularından bir tanesi de Esenyurt'a benzemek. Silivri'nin Esenyurt'a benzeme riski var mı?
Semih AYEŞ: Bir göç geliyor ve bu göçü Silivri'deki 160 bin önceki vatandaşla birlikte uyumlu hale getirmek gibi bir entegrasyon sorunumuz var. Gelen insanın barınma ve iş ihtiyacı var. Temel önceliği bir ev kurabilme. Şimdi belediye bunun neresinde olabilir? Aslında bir kaos,belediye başkanı, burada kaos yönetebilen kişidir. Esenyurt'ta benzer miyiz? Bu dafarklı bir bakış.
Esenyurt'a kadar gitmeyin, Büyükçekmece olsun, Beylikdüzü olsun. Silivri'de yüksek kat gibi bir problem yok. Esenyurt'a baktığınız zaman evet gökdelenler var ama içerisinde bir yaşam alanı yok. Silivri çarpıkdoğamadı ama çarpıklaşmaya doğru gidiyor mu? Evet, burada belediye elini atmak zorunda başka çaresi yok.
Cem GÜNER: Siz yüksek katlı binalara olumlu mu olumsuz mu bakıyorsunuz? Belediye Başkanı olursanız imar politikanız ne olacak?
Semih AYEŞ:İktidarımız bu konuda geç de olsa“yatay mimari” demeye başladı ki deprem güncesini aldığımız zaman Silivri bir Nişantaşı veya Levent değil ya da belli sınırı topraklar içerisinde olan bir ilçe değil. Herkes çıkıp diyor ki işte “940 km kare alan var.” Peki, 940 km kare alanı nasıl değerlendiriyorsunuz? Şimdi Levent'in yüz ölçümü belli ya da Bakırköy'ün yüz ölçümü 100 km2. İstanbul'un merkezi olması gereğiyle zaten büyük bir rant var. Açık ve net konuşmak lazım. Silivri böyle bir durumda değilken, daha iyi şartlarda doğan, çocuğu büyütmek var. Yüksek kata kesinlikle karşıyım ve bunun da takipçisi olmak zorundayız; her birimiz.
“SEYMEN ÇÖPLÜĞÜNÜN KAPATILMASI GEREKİYOR”
Sevginar SALİ: Seymen Katı Attık Tesisiyle ilgili özelde bir takibiniz var gelinen son noktayı paylaşır mısınız?
Semih AYEŞ: 2012 yılında Köy Tüzel kişiliği kapanmadan önce biz dava açtık. Dönemin muhtarı Sıtkı Bey de işin içinde müdahil oldu. Daha sonra köyler de belediyeye katılınca, hatta belediyede bu dosyası vardır, biz devam ettik. Davaları ailemdeki avukatlar vasıtasıyla takip ediyorum ve sonuca kadar geldik.Artık çöplüğün kapatılması gerekiyor. Ruhsatının iptal edildiğiyle ilgili son mahkeme kararı da geçende geldi elime. Kapatılır, kapatılmaz ama şu var, ÇED raporuna veyahut da mahkeme kararına binaen söyleyebilirim ki böyle bir atık tesisinin olması gerektiğini fakat mevcut planlarının bu uygun olmadığını, bundan dolayı kapatılması gerektiği ifade edildi kararda.
Dün bir hastam geldi ve dedi ki, “Semih Bey boğazım sürekli yanıyor, hasta değilim bir şey değilim. Silivri'de ne oluyor?” Her sabah saat 04.00-04.30 aralarındaSilivri'de ağır bir koku var. O koku sabah saat 8'e doğru biraz daha seyreliyor. Gazlar havada partikül olarak kaldığı için bu yanma olarak geliyor. 10 sene, 15 sene sonra koah, astım ya da akciğer kanseri görülme olasılığı daha fazla. Bunu söylerken de çok özür diliyorum belki hani diyeceksiniz ki çok irdeliyorsunuz.
Tüm İstanbul'un çöpünü alacaksınız, Silivri'deöğüteceksiniz. Peki, günahınıniye biz çekiyoruz? Avrupa, bunu unig yapılar içerisinde çözmüş, belli km2 alanının içerisinde belli bir temizlik yaparak gerçekleştiriyor.Bizde ilk başlangıcında masumdu, katı atıktı. Daha sonra işin içine farklı boyutları girince problem yaşıyoruz. Ben niye çekiyorum bunu?Çok amiyane tabiriyle söyleyeceğim; Büyükçekmece'deki denize 10 km uzaklığındakivillanın değeri bugün 55 milyon TL. Silivri'de denizin dibindeki en prestijli sitedeki villanın değeri 20-25 milyon TL. Siz İstanbul'dan buraya gelmek isteseniz bu kokuya mı yoksa oradaki rahatlığa mı gelirsiniz diye ben bir soru işareti koyuyorum? Sonra Silivri'yi nasıl geliştireceğiz?
“İLK GÜNDEMİM DEPREM”
Sevginar SALİ: Belediye Başkanı adayı oldunuz, seçimi kazandınız, mazbatanızı, mührüdevraldınız, ilk ilgileneceğiniz konu ne olacak?
Semih AYEŞ: Deprem. Silivri'nin aslında kurtuluşu var. Kentsel dönüşüm isteyen vatandaşların hepsi dairesini istiyor. Müteahhit para kazanmak istiyor. Belediye arada bir sübvansiyon denge kurmaya çalışıyor. Bu dengeyi kuramaz. Tevhidimarı denilen bir sistemi kurabilirseniz, insanların hem elindeki malını almamış olursunuz, hem birlikte erişebililirlik dengesini sağlarsınız. Hani diyor ya herkes “Barselona evleri çok güzel. Hani her sokak aynı ranta sahip.”
Sahilin en önündeki ev çok değerli ama yanındaki apartman aynı şerefiye bedeline sahip olmaz.Demek ki buradaki kentleşmeyi artık açmanız gerekiyor.Bunu yapabilirseniz otopark problemi çözüyorsunuz. Yani her evin kendini otoparkı oluyor zaten orta bahçelerini koyduğunuz vakitte, gereksiz parklanma olmuyor.
Üçüncüsü ise Silivri'de bir görsel şölene sebebi getiriyorsunuz.Ütopik bir proje midir? Evet, zor bir projedir ütopik değildir ama yapılabilir mi? Bunu Silivri'nin eski kentinde yapabilirsiniz. Baktığınız zaman Silivri iki kaya arasında yüzyıllar boyunca oluşan alüvyonlarla birlikte beslenmiş bir ovadır. Yani Mimar Sinan, 1.500 yıllarda 32 gözlü köpüğü yapmış, daha sonra gelmiş buraya 5 gözlüyü yapmış.Baktığımız zaman bunlar hep dolgu alanlarda.
Biz kendimizi kandırıyoruz bazen. Klassis tepesinde oturanlar şansındır ama oradan aşağıya indiğiniz zaman yüzyıllardan berive suyun birikmiş olduğu alüvyondur zemin. Buraya nasıl bir kent kurmuşuz?Bunu nasıl yaşatabiliriz? Asıl problem bu. Bunu yaşatmak için bir an önce dönüşüm olması lazım. Bazen zorlayacaksınız, bazen anlata anlata yapacaksınız ve bunu geldiğimiz gün itibariyle yapmak zorundayız.
Cem GÜNER: Kentsel dönüşümlü fedakârlığı kim yapacak?
Semih AYEŞ: Kentsel görüşme, fedakarlığı belediye yapacak ama bunu maddi olarak ya da bu ranta çevirerek değil. Çok basit bir şekilde yapabilirsiniz. Bunun için bürokratik işlemlere girebilirsiniz. Bunu bir kaç yerel siyaset yapan arkadaşlarla tartıştım… “Yüksek katı onaylamıyorsun ama böyle bir projeye giriyorsun” dediler. Yüksek kattan kastımız bizim 10 -15 kattır bu arada onu da söyleyeyim. Şu anda merkez planları 4.5 kat çatı üyesi ile birlikte bir kentleşme var. Parsellerimiz 80- 85 veya maksimum 100 metredir. Her evin asansör girişleri, evin ayrı merdiven boşluğu ve gereksiz ölü alanları var ve bundan dolayı evler zaten küçük. Bunun yerine 3-4 tane bloğu birleştirmiş olduğunuz zaman tek giriş, tek asansör boşluğu ile birlikte daha fazla alan çıkarmıyor musunuz? Çıkartıyorsunuz. Çatı katları artık eskisi gibi önemli mi? Bir dönem Silivri'nin dubleks hayranlığı vardı.Tabii ki de yani 4 buçuğu 6'ya tamamlayın ve bunun için gerekli şartnameyi de koyun. Ve bunu bir kare şeklinde koyduğunuz zaman orta alanınız yeşil alan oluyor hem de parklandırmaalanınız oluyor. Bugün halk bunu zaten uyguluyor. Tutup da tekrardan Amerika'yı keşfetmemizin.Bir anlamı yok.
“SİLİVRİ'NİN EN ÖNEMLİ İKİNCİ PROBLEMİ DE UYUŞTURUCUDUR”
Silivri'nin en önemli ikinci problemi de uyuşturucudur.Rutin huzur toplantılarının dışında farklı bir eylem yapmamız gerekiyor. Sporu her alanı sokmamız gerekiyor. Sadece futbolda sınırlandırmamız gerekiyor. Bir iki dönem önce Silivrispor bunu çok geniş çaplı yapmıştır ve sonuç almıştır.
Rutin kontroller yapmak zorundayız. Yani şimdi insanlar diyor ki, “Nasıl yapacaksınız? Sahilde belli bir ışıklandırmalar var, belli bir alandan sonra yetersiz. Yetersiz, ışıklandırma olduğu yerdene olduğunu bilemezseniz. İnsanlar oradan korkarak geçmeyecek bilecek yani o sokakta ne olduğunu bilmezse zaten korkar. Belediyemiz bu konuda yeterli midir, yetersiz midir? Zaman yeterli midir diye bakarım. Yani 5 sene içerisinde yapabildiklerini yaptı, yapamadıkları için ikinci dönem için arkadaşımız yetki istiyor. Bunun da vatandaş verecek ben vermeyeceğim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAP