Sevginar Sali

Devrim Uzun

Cinsel istismar önergesi, Termik Kömür Santrali derken ziyadesiyle içinizi karartarak başladığımız yeni haftaya biraz güzel şeylerden bahsederek devam edelim…
Yılmaz Özdil'in son çıkan kitabı Adam'ı okuyorum bu aralar… Kadın ile ruhumuzu ziyadesiyle okşadı zaten, Adam da üstüne cila oldu… Nasıl keyifle okuyorum bilemezsiniz. Adam gibi adamların uğradığı haksızlıklara takılamıyorsun bile ortaya koydukları kocaman yüreklerine dair yaşam hikayelerini okudukça.
Devrim Uzun'u atladım sanmayın… Meclis Üyeler ile söyleşi dizimiz sadece CHP'ye yönelik değil tabi. AK Parti'nin konuyu grup toplantısında ortak bir karara bağlamasını bekliyoruz. Ben teklifimi yaptım bilinmesini isterim; söyleşi verip vermeme konusunda karar kendilerine ait.
Uzun'a dönecek olursak; dobralığı ve doğallığı, siyaseti yürekten yapma özelliği hakkında konuşulurken muhakkak belirtilmesi gerekenler. İçtenlikle o kadar rahat kendini ve düşüncelerini anlatıyor ki siz kendinize otosansür uygulamak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü iyinin yanı sıra art niyetle konuya yaklaşacak olanlardan, ifadelerinin doğurabileceği spekülasyonlardan onu korumak mecburiyetinde hissediyorsunuz.
Birkaç arkadaşımın “Çanta'dan ev aldık” kazınımlarına hayırlı olsun dediğimi hatırlıyorum. ‘Çanta ne alaka' diye düşünürken mahallede kentsel dönüşümün rüzgar gibi estiği gelişmesini atladığımızı öğreniyoruz.
Uzun'un Çanta'nın doktoru/aile hekimi gibi… Ben Başkan Işıklar'ın “Silivri meclis üyeleri” yaklaşımına saygı duymakla birlikte bölgesel konularda uzmanlaşmış olanlara daha olumlu yaklaşıyorum. Bir insanın her konudan haberi olursa, bir konuda ortalamanın üstünde bilgi sahibi olması zor. Her konuda iyi olmak yerine, bir alanda ortalamanın üstünde olmasını tercih ederim. Çanta ile ilgili bir konu olduğunda Uzun'dan çok rahat ve güvenerek ihtiyaç duyduğum bilgiyi, görüşü alabileceğimi bilmek benim için önemli. Selimpaşa hakkında bir konuyu açıp da Lütfü Vardar'a sormam. Mümin Koçoğlu'na danışır, o an için bir bilgisi olmasa bile en doğru araştırmayı yapacağına güvenirim. Yani taş yerinde ağırdır; çok da şey yapmamak lazım bence : ))) Siyasetin içinden, yoğrularak gelmek meclis üyeliği konusunda kendini belli ediyor, ziyadesiyle duruş olarak hissettiriyor. Bileğinin gücüyle gelinen görevlerin yarattığı özgüven, karşı tarafa da geçiyor. Devrim Uzun örneğinde tüm bunları net hissediyorsunuz. Belge siyasetinde yetişmiş birinin ilçe ölçeğinde yeterlilik göstermesi, uyum sağlaması de mühim; bu konudaki çabası da olumlu sonuçlar veriyor. Enerjisi yüksek ve yerel dinamitler ölçeğinde karşılığı olan siyasetçilerimizden biri olarak görüyorum Devrim Uzun'u… Ve özellikle Çanta deyince tek geçiyorum. 2014 yerel seçimlerinde Tahir Sert'in üç dönem belediye başkanlığı yaptığı mahallede bile birinci gelememesinin nedenlerini sıralarken Devrim Uzun'u ilk üçe koyun, duygusal veya kişisel gerekçeleri ise, meselenin özünü anlamak için, rafa kaldırın.
Bu son söyleşinin ardından daha yakından fikirlerini öğrenme şansım olduğu için mi yoksa, Silivri ölçeğindeki açılım veya meclis üyeliğinde zaman tecrübesi mi; bence hepsi birlikte, Devrim Uzun'u üstlendiği görev konusunda daha da bir yeterli göründüm. Benim düşüncem beni bağlar da; Çanta, CHP örgütü ve Silivri halkının iradesi gerekli takdiri esirgemeyecektir. Yolu açık olsun!

HAKAN KOCABAŞ
Kapıldığım karamsarlıkla kendi kendime baş edemeyince umut ışığı için arayışa girdim. Hemen mümkün olacağını düşünme iyimserliğim bile yoktu, birkaç gün içinde her zaman konulara sakince, yapıcı, birleştirici bir şekilde yaklaşım gösteren Hakan Kocabaş'la görüşme ayarlayalım istedim. Çaresizliğimi sesimden mi hissetti nedir “Bugün gelin” deyişiyle tünelin ucundaki ışık görüldü… Üzerimize gelen trenin değil, umut ışığı olduğundan emin olarak gittim; ve yanılmadığımı bir kez daha gördüm. Hakan Kocabaş'la SİAD Başkanlığı vesilesi ile tanıştık, ilişkilerimiz ve iletişimimiz bu yönde gelişti ama hangi görev ve kimliği üstlenirse üstlensin; kişiliği benim için apayrı bir değerdedir. Hani hep diyorum ya olduğum halimden çok memnunum diye… Kocabaş'ı görünce, tanıdıkça; itiraf ediyorum “Böyle olmak isterdim” diye de düşünmüyor değilim. Tabi enimi, boyumu, çapımı biliyorum : ) Ne olduğumuz önemli, olmak istediklerimize dair örneklerin hayatımıza ışık tutması da mühim. İki durum arasındaki farkta kaybolmaz ve bunu iyi yönetirseniz; çok da güzel oluyor… İş ve özel yaşantısında örnek alacağınız insanlar olmalı etrafınızda. Hele bir de bazen ne olanlar, ne de olabilecekler konusunda emin olamadığınızda… Gerçek ile yalan arasında sıkışıp kaldığınızda aklıselimini ödünç, düşüncelerinden feyz alabileceğiniz, tecrübesine güvenebileceğiniz insanların görüşlerine başvurarak kendi doğrularınızı hizaya çekmeye ihtiyaç duyarsınız… Yarın Hürhaber'de okuyacağınız söyleşi büyük ölçüde böyle bir durumdan doğdu... Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Hakan Kocabaş'ın Türkiye ve ilçemizde olup bitenlere, gelecekte bizi bekleyenlere dair görüşlerini yarın gazetemizden takip edebilirsiniz.
Teşekkürler Hakan Kocabaş.

YORUM YAP