Umre organizasyonunu seyahat acenteleri yapsa ve diyanetle, milli eğitim bu işe müdahil olmasa, kimsenin diyeceği olmaz.
Diyanet resmen kâr amacı güden iktisadi bir teşebbüs haline gelmiştir ve her şeyin özelleştiği bir süreçte hac ve umreyi tekelinde tutmaktadır.
Diyanet, hac organizasyonundan ve umre turları düzenlemekten vazgeçmelidir. Bu işleri seyahat acenteleri yapmalıdır. Diyanet seyahat acentelerine din görevlisi vermelidir ve hac ve umrenin dini yönünü denetlemelidir.
Umre ibadeti, ilköğretim öğrencilerinin kavrayabileceği bir ibadet değildir.
Ömründe bir defa olsun bu ibadeti yapmak isteyip de imkânı olmayan milyonlarca yaşlı kimseye diyanetin aynı şartlarda hatta kârsız imkân sunması daha uygun olacaktır.
En faziletli ve sevap olan umre Ramazan umresidir. Bilindiği üzere AKP referandum nedeniyle Ramazan’da umreyi yasaklamaya teşebbüs etmiş ve umrecilerin çoğu Ramazan Bayramından önce umreyi yarıda kesip ‘evet’ oyu vermek için yurda dönmüştü.
Maksat din olmalıdır, kutsallık boyası ile boyanan siyaset ve ticaret olmamalıdır.
Diyanet; cübbesi gömleğe çevrilmez, esen rüzgâra göre yönelmez olmalıdır.
Diyanet hac ve umre ibadetini gelir kapısı görmemelidir. Müşteri sayısını artırmak için çocukları istismar etmemelidir. Haberin devamı 19.01.2012 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…