İster dinime ister başka konulardaki düşüncelerime küfret, dinin önemli değil de, cahil olma! İnsan ne yılların geçmesiyle ne de sahip olduğu diplomayla adam olmuyor...
Eşeğe altın semer vurmuşlar eşek yine aynı eşek!
Yüz yıllardır ne insanlar geldi de geçti; edebiyatçılar, filozoflar, spor adamları... Hiçbiri de halktan bir şey beklemedi, inandığı yolda ilerledi... Zaten halk da bunların kırkları çıktıktan sonra düşüncelerine saygı duymaya başladı o düşünürlerin, gerçi bu halkın yüzde kaçıydı bilinmez, çünkü halkın yüzde kaçı aptal hala karar verilemedi! Ne olursan ol, bana küfredeceksen, cahil olma! Cahil dosttansa akıllı düşmanı yeğlerim ben. Gizliden sevmeyi, ulu orta küfretmeyi adet bilen sevgili spor kamuoyum yıkıcı olmak kolaymış değil mi? Daha bitmedi oku bakıverilim devamını da keyifle…
İlçemiz sporunda kriz yok “muş”, her şey hoş “muş”. Yerli yerindeymiş. Ve olması gerektiği gibiymiş Silivri’deki sporun düzeni! Öyle mi?
Ah bir bilebilsek! Bir bulabilsek Silivri’nin spor tarihindeki bizleri üzeni... Kim kimin düzeneği, kim hangi taşın mihengi. Vur “bul” karayı, alırsın bilahare payına düşen yemliği. Bas damgayı, varsın siledursun yiğit mazlum ömür boyu alnındaki iftira izini…
Yok efendim. Yok, böyle olmaz, sonsuz değildir sabır fitili ateşlendi, aldı yürüyor. Tutuşuyor yürekler ey ahali, uyanın artık, uyanın. Yanıyoruz. Yanacak Silivri’deki spor çıralar misali…
Hazretlerin yerindedir keyfi. Sırtları sıvazlanıyor birilerinin ve o ellerin teni gözükmez çıplak gözle, kara ve entrikalarla işlemeli meşindendir eldivenleri. Hani derler ya, dinime küfreden Müslüman olsa. Kavgadan beslenir ve de ayrımcılık yaparmış Engin Akın…
Vah Vah… Öyle mi? Ah bu saptamaya ne üzüldüm bilemezsiniz. Adım adım sürünürken siz el kapılarında, bol keseden dağıtırken ilçemin spor kulüplerine geri dönmeyen ulûfeleri (Kapıkulu Ocağı askerlerine, Acemi Ocağı mensuplarına ve bazı saray ve devlet görevlilerine üç ayda bir verilen maaş.) gitmişlerdi de kaç kez er meydanından tüm haşmetiyle dönmüştü bu davanın yiğitleri…
Susuyorsam şimdilik, aman ha yanlış anlamayın. Bu değildir sindiğimin belirtisi. Geri adım bilmez yılmaz bir Silivri kulüpleri sevdalısıyımdır. İnanmadığımı asla savunmam. Savunduğumu yolda bırakmam. Hele ki bu yaşadığım bölgenin spor kulüpleriyse. Hele ki bu kalben desteklediğim kulüplerse. Ve hele ki birliğine, dirliğine hıyanet içindeyse birileri… Bu gün çokbilmiş cevaplarla süslenmişse de gazete manşetleri. Bırakın afili cevapları ceplerinde dursun sevinsinler. Vay be! Desin ekâbirleri. Son gülen iyi güler. Son hezeyanlarıdır bu ilçemin sporunun üstünde sahnelenen cüretkâr oyunların son perdesidir hatta… Tutmayacak bu hesaplar. O tiyatro yıkılacak başınıza, ne aktörü kalacak ne riyakâr dekoru, ne de aklını yitirmiş yönetmenleri…
Hani derler ya. Dinime küfreden Müslüman olsa. Kavgadan beslenir de ayrımcılık yaparmış Engin Akın… Ben nefes aldıkça en azından, ilçemin hiçbir kulübü artık birilerinin kölesi olmayacaktır. El açıp acınanlar, dilenenler, avukatlığına soyunanlar eriyip bitmeye mahkûm kalacaklardır. Ben Engin Akın yazdıkça çıldıracak, kıskanacak hasedinizden çatlayacaksınız. Ben var oldukça ilçemdeki spor kamuoyunda asla söz sahibi olamayacaksınız. Ben ve benim gibi düşünenler var oldukça hesaplarınız hep geri dönecektir. Olamayacaktır bir başka alengirli düzeniniz, kapalı kapıların ardına bizden selam edin efendiler… Üzgünüm ama Engin Akın gibi idealistler yaşadıkça bu alemde bizim gibilerin duyuldukça nefesi ellerinde kursaklarında kuyruk acılarında sızım sızım sızlayacak, o zavallı hevesleri...
Üstte yazdıklarımdan anlamayacaklar varsa ki olabilir. Adam yerine koymadıklarıma cevap diyebilirim. Bunca zamandır Silivri’de spor adamıyım diye gezinenleredir cevabım. Akıl başta olanlara diyecek lafım yok da aklı cebinde olanlara verilecek her zaman cevabım vardır. Siz hakkımda beş yazarsınız ben bir yazarım sokağa çıkamazsınız. Her zaman yazdıklarımın arkasındayım. Birilerinin hakkını verdiğimde beni yalakalıkla suçlayanlar, yapılan hataları göz önüne serdiğimde ise yalakalık için avukatlığa soyunmasınlar. Ya bir gün ben köteği gösterdiğimde olacak. Adamlık para ile değil be. Delikanlılık da öyle. Ne delikanlılar gördüm… neyse yazı uzadı yine. Kızgın değilim ama ilçemin sporu ile uğraşmayın. İşleri spora hizmet olanlar işini yapsın yeter ki gerisi teferruat değil midir? Kalın sağlıcakla…