Keyifli söyleşiler gerçekleştiriyorum bu aralar… Ben yaptığım işten çok memnunum, siz de ilgiyle takip ediyorsunuz umarım… Açıklamalar üzerine çok fazla yorum yapmama sebebim insanların kendilerini anlatma, düşüncelerini ortaya koymasına vesile olup, asıl kamuoyunda şekillenen görüşleri dinlemek ve öğrenmek. Evet, konuları ve olayları birinci ağızların açıklamalarından okuyun, bugüne kadar gündemin, alansal gelişmelerin öncülerini takip ederek kendi yönlerinizi dengeleyin istiyorum biraz da… Ben de bir yerde sizler gibi ancak bir gözlemciyim… Asıl elini taşın altına koyanlar, dün, bugün veya gelecekte Silivri'nin kaderi ve yönetiminde söz sahibi olan ve olmak isteyenler, kendilerini, düşüncelerini, yaklaşım tarzlarını kamuoyuna açıkça ifade etsin istiyorum…
Silivri'nin bütün (olmasa da geniş çaplı) toplumsal dinamiklerini diri tutmadan soyunduğumuz, hayal etiğimiz büyük dönüşümlerin gerçekleşme şansı yok!
Nasıl ki polis suçu önlemede halka ihtiyaç duyuyorsa, yönetenler de yönetilenleri dahil etmeden iktidar alanlarını hedefledikleri büyük başarıları taşıyamazlar.
Siyasetin sermayesi insan diye adı çıkmış : ) İnsan; hangi alanda ne yapmak istiyorsanız isteyin ihtiyacınız olan en önemli unsurdur. Bu insanlar bilinçli, araştırmacı, kendini geliştirmeyi ihmal etmeyen, dinlemeyi bilen, sizi takip edenlerden olursa yapmak istediklerinizi hayata geçirmek kolaylaşır.
Siyaset, ticaret, bilim, sanat ne yaparsanız yapın; insana ihtiyaç sonsuzdur ve zorunludur. Bilinçli, nitelikli, iyi niyet ve hoşgörülü insanlar ise her daim yelkenlerinize güçlü rüzgar olurlar!
ERTELEMEYİN!
Yapılmak ya da söylenmek üzere ertelenen şeyler önemine göre her geçen saat, gün ya da haftayla etkisini yitirir. O an yapıldığında büyük fayda sağlayacak bir şey, bir hafta sonra anlamını büyük ölçüde yitirmiş olur. Özellikle de bazı konular var ki; hiç nadasa bırakılmaya gelmez…
Varsa içinize gömdükleriniz; çıkartın oradan! İşe yarar bir tarafları kaldıysa değerlendirin, hükmü geçtiyse de içinizde tutup da daha fazla kendisine yük etmeyin.
Zamanında yapılmayanların yükü de başka şeye benzemez; kaldırma açısından insana çok ağır gelir. Hayat zaten zor, niye kendinize fazladan bu tür ağırlıklar yükleyip çile çektiriyorsunuz hiç düşündünüz mü?
‘Zaman ilaçtır' derler.Belki mutsuzluklar, unutmak istedikleriniz için evet ama yaşamak istediğiniz güzel şeyler için beklemek çoğu zaman kayıptır. Zamanla insanlar ve olayların arasına başka şeyler girer ve duygu ile düşüncelerinizin ilk günkü heyecan ile etkisi azalır.
DÜŞÜNCE GÜCÜ
Toplumumuzda yetişenler ‘düşünce suçu'nu daha çok duymuş ve zihinlerinde, yerli yersiz niteliğinden daha büyük cezalara çarpıtıldığı algısı yerleşmiştir… ‘Suçu'ndan ziyade gücüne dair okunası bir tespit: “Düşünceler dev güçlerdir. Onlar elektrikten daha güçlüdür. Sizin hayatınızı kontrol ederler, karakterinizi oluştururlar ve kaderinizi şekillendirirler.
Yazgınızı düşünceleriniz şekillendirir. Sadece sahip olduğunuzu hayal ettiğiniz kadar gücünüz vardır. Etrafınızdaki dünya olmasına niyet ettiğiniz gibidir.
Düşüncenin müthiş gücü vardır. Düşünce hastalıkları iyileştirebilir. Düşünceler kişilerin zihniyetini değiştirebilir. Düşünce her şeyi yapabilir. Harikalar yaratabilir. Düşüncenin hızı hayal edilemezdir.
Düşünceler müthiş hızla devinirler. Ulvi düşünceler besleyenler hem kendi çevrelerindeki hem de uzaktaki insanlara yardım ederler.
Dışarıya gönderdiğiniz her düşünce asla yok olmayan bir titreşimdir. O evrenin her parçacığını titreştirmeyi sürdürür ve eğer düşünceleriniz asil, kutsal ve etkiliyse bütün duygudaş zihinlere titreşim gönderir ve onları olumlu etkiler.”
*Swami Sivananda
