Ne virüs belasıymış be arkadaş, herkes herkesi suçluyor. Kendimiz ettik kendimiz buluyoruz. Pervasızca katlettiğimiz doğa bizden intikamını alıyor. Her bulduğumuz boşluğa binalar diktik, her bulduğumuz boşluğu betonla doldurduk. Doğa ile birlikte bizlere de nefes alacak alan bırakmadık.
Nefes alamayan doğa sonunda isyan etti ve bana göre savunma moduna geçti. Hiç kimse kimseyi suçlamasın, bu virüsün suçlusu ne Çin, Ne Amerika ne de bir başka ulus devlet.
Tek suçlu insanoğlu.
Katil olan, katleden.
İnsanoğlu.
Doğa öcünü alıyor.
Her kestiğimiz ağaç, dalını kırdığımız meyve, çiçeğini kopardığımız gül, ayaklarımızın altında ezdiğimiz tüm karıncalar.
Yaşama hakkı tanımayarak neslini tükettiğimiz hayvanlar.
Doğa bizden öcünü alıyor.
Bizim ise elimizden hiçbir şey gelmeden seyre duruyoruz kendi ellerimizle yıktığımız dünyanın bizi yok edişini.
Belki ders alırız.
Liglere verilen ara ile sıkıntılar da eksilmeden artmaya devam ediyor. Özellikle geliri sınırlı ve kısıtlı kulüpler iflas bayrağını çekmek üzere.
Kısmen de olsa sokağa çıkmak yasak. Birçok kulübün ana gelir kaynağı olan insandan yoksunsan özvarlıklarınla nereye kadar idare edebilirsin?
Bekleyen borçlar, bekledikçe faiz yükü de yerinde durmuyor. Oynanmayan maçlar için de ne iddia ne de başka bir gelirin olmadı mı işte o zaman sıkıntılar kendini gösteriyor.
Kadroda bulunan tüm oyuncuların her ay artan SSK primleri, maaşlar, sezon içinde biriken maç başları da bunların üstüne kambur olmaya devam ediyor.
Evde oturan futbolcu, teknik adam ve futbolla ilgilenen herkes bir sıkıntı halinde. Öyle ya bünye alışmış idmanlara, hafta sonu maçlarına ve maç stresine bunlar da olmayınca gelen rahatlık sıkıntılara davetiye çıkarmakta.
Silivrispor'un düzenli gelir kaynaklarının başında gelen otogar geliri yaklaşık 10 gündür gelmiyor. Bu 10 gün aksayan düzenli gelirin olmayışı birçok aksaklıkları getiriyor.
Sıcak para akışı olmayınca ödemelerde sıkıntı oluyor. Alacağı olan da beklemiyor. Hastalık, virüs falan taktığı da yok alacaklıların. Hal böyle olunca da sıkıntılar çığ gibi büyüyor.
Yaklaşık bir aydır evde kapalı kalan oyuncular yeni yeni isyan bayrağını açmak üzere. Evde kalınca hali hazırda olan para da bitmeye yüz tutuyor. Evli olanlar evdekileri düşünür, bekâr olanlar kendi özel harcamaları için para bulmaya çalışır. Tüm bunlarla birlikte de bir kulüpte hayatlarını devam ettirenler kulüplerin sorumlularını sık sık aramaya başlarlar.
Bu iş böyle devam edemez. Böyle devam ederse birçok kulüp iflas bayrağını çeker. Zaten yerle bir olmuş olan Türk Futbolu bir daha ayağa kalkamaz bir şekilde olur.