Yerel basınımız bakıyorum da şu ara sırf CHP, MHP, AKP üçgeni arasında dönüp duruyor. Yok Zafer Yalçın'ın kravatı, yok Suna Göçengil'in seçim kaybetmesine rağmen özeleştiri, istifa hatta örgüt toplantısı yapmaya bile yeltenmemesi, yok Mutlu Bozoğlu'nun Binali Yıldırım'a yeterli oyu toplayamaması... Yani sizin anlayacağınız, ilçe başkanları hakkında konuşuluyor da konuşuluyor... Ama şu sıra hakkında pek kelam edilmeyen biri var, o da İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Ozan Ersaraç. Ben de bu eksikliği kapatmak babında bir adım atarak bu gün ki köşemi Ersaraç ve İYİ Parti ile ilgili yazayım dedim.
İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Ozan Ersaraç zaman, zaman ağır eleştirilere konu olsa da ben bu gün ki köşemi onun neden ilçe başkanlığı için doğru isim olduğunu anlatmaya ayırayım dedim. Çünkü Silivri'de seçimi kaybeden Millet İfttifakının bileşenleri olan partilerin tabanlarında ufak kıpırdanmalar yaşanmaya başladı. Kanaatim bu kıpırdanmaların 24 Haziran'dan sonra tavan yapacağı yönündedir. Ozan Ersaraç'a dönecek olursak, evet kendisi genç ve pek çok yerel siyasetçimize göre hala tecrübesiz, acemi. Zaman, zaman hangi ortamlarda nasıl davranması gerektiğine dair kafa karışıklıkları yaşadığıyla ilgili de eleştirilere maruz kalıyor, bunlara da kısmi olarak katılıyorum. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Silivri'de oyu %10 olup üçüncü parti konumunda olan İYİ Parti oyunu 31 Mart seçimlerinde CHP çatısı altında konsolide etmeyi başaramadı, bu da doğru. 24 Haziran seçimlerinin Silivri sonuçlarından yola çıkarak diğer partilerin desteklediği CHP'nin 31 Mart'ta toplamda %58'e yakın oy alması gerektiğini görüyoruz. Ancak bu oy %43'te kaldı ki bu sonuç 2014 seçimlerinde CHP'nin tek başına aldığı oydan (%48) bile az! Buradan İYİ Parti oylarının büyük bir bölümünün CHP'ye gelmediğini görüyoruz.
Ancak burada tüm suçu Ozan başkana atmakta doğru olmaz, bu oyların gelmemesinin sebeplerinden biri de şüphesiz CHP'nin aday tercihi ve adayını “belirleme biçimiydi.” Ozan başkanın hatası belki burada yalnızca ilçe teşkilatı, parti tabanı tarafı daha çok ilgi görecek, desteklenecek isimleri meclis listesinde tercih etmemiş olması olabilir.
Tüm bu eleştirileri şöyle bir kenara koyarsak, size neden Sayın Ersaraç'ın ilçe başkanlığı için doğru isim olduğunu açıklamak istiyorum. Kendisinin ilginç bir meziyeti var; İYİ Parti'te menfaat için, koltuklar için, makam mevki için, “memlekete bir faydam dokunsun” gayesiyle değil şahsi çıkarları için girmiş ne kadar parazit varsa hepsini birer ikişer bulup ayıklıyor, bu konuda oldukça başarılı. O yüzden İYİ Parti'den sıklıkla istifa haberleri duyuyoruz, menfaatçiler şak diye yakalanıveriyor. Sonra da hem görevlerinden hem partilerinden istifa ediyorlar. Bir de utanmadan, arlanmadan sağda solda İYİ Parti'yi karalıyorlar, sırf hedefledikleri menfaatlere ulaşamadılar diye. Başkan artık kokularını mı alıyor bu tiplerin nedir bilemiyoruz vallahi ama direkt yakalayıveriyor : )
Henüz tabanı tam oturmamış, siyasi kimlik arayışında, genç bir parti için menfaatçi parazitler kadar tehlikeli bir şey olamaz! Ersaraç'ta bunun farkında olduğu için gözünü dört açıyor, açmakta da haklı!
Yakın geçmişteki bir olay aklıma geldi. 24 Haziran'da Silivri'de İYİ Parti'ye oy veren herkesin yüzünü kızartan, utanca boğan dönemin İYİ Parti'li şimdinin MHP'li milletvekili Hayati Arkaz'la da hiçbir zaman araları pek iyi olmamış duyduğuma göre Ersaraç'ın. Artık kafasındaki hesapları hissetti mi ne yaptı bilemeyeceğim…
Yani sözün özü bu özelliği Ozan Ersaraç'ı şu an için İYİ Parti İlçe Başkanlığı için en doğru isimlerden biri haline getiriyor.