Bu yerel seçimlerde yarışan siyasetçilerimizin soyadları enteresan, doğal çağrışımlar taşıyor. Volkan, Yıldız, Bulut vs… Havadan sudan bahsederek devam etmeyeceğim merak etmeyin…
Açılımlarını çokça izlediğimiz Volkan Yılmaz, Melih Yıldız ve hatta Bora Balcıoğlu bir kenara Silivri meclisinde geçirdiği son dört yıl, sesinin rengini bile unuttuğumuz Doruk Bulut ile milletvekilliği seçimlerinde yeniden bir tanıştık, pir tanıştık. Ekibin sinerjisiydi, toplumun değişim isteğiydi derken geçtiğimiz gün yaptığımız ve sizin de bugün gazetemizden ayrıntılarını takip edebileceğiniz söyleşi esnasında, bambaşka bir Doruk Bulut'la tanıştım kendi adıma.
İtiraf ediyorum ki 2023 genel seçimlerindeki adaylık konusu da aklıma pek yatmamıştı ama Bulut, o işten milletvekili olarak değil belki ama alnının akıyla çıktı.
Dünkü söyleşisinde Bulut, 2023'te alınan Silivri seçim sonuçlarını yerel seçimlerin kazanılacağı kanısına gerekçe olarak belirtti birkaç kez. Doğru bir motivasyon tanımı hedef kitle ve parti tabanı açısından.
Cem Güner'in CHP'nin önemli isimleri ile kurduğu sıcak diyaloğa yakın soruyu ustalıkla “Sadece onlarla değil, halkla da ilişkilerim çok iyi” diyerek ustalıkla mantıklı bir zemine taşıdı.
Benim için en çarpıcı yanıtı CHP Silivri'nin İstanbul ve Ankara'da nasıl görüldüğü sorusuna verdiğiydi: “Bölünmeyi alışkanlık haline getirmiş bir ilçe…” cevabıydı.
Doruk Bulut'un, Değirmenköy'de CHP'nin Belde Başkanlığında başlayan siyasi serüveni ilçe ve İBB Meclis Üyeliklerinden milletvekili adaylığı sonrasında bugün belediye başkan aday adaylığı boyutu ile karşımızda. Ciddi bir mesafe kat ettiği inkar edilemez. Bu süreçte kazandığı gücü, değerlendirmeyi tercih ettiği yol, kendisi ve Silivri için en hayırlısı mı bunu zamanla göreceğiz. “Benim kişisel demokratik bir hakkımdır. Bu hakkımı sonuna kadar kullanmak istiyorum her arkadaşımız gibi” gerekçesi fazla söze yer bırakmıyor doğrusu.
Bulut'un aday olduktan sonra seçimi kazanma konusunda çok iddialı olduğu iki konu var.
Birincisi hakkında olumsuz yargıda bulunanları ikna etmek…
İkincisi de tüm aday adayları bir arada tutmak.
Melih Yıldız ve Bora Balcıoğlu'nun aday adaylıklarını toplum bir şekilde “doğal olarak” satın almıştı. Doruk Bulut, biraz sürpriz oldu açıkçası. Kendini kabul ettirdi mi? Ettirmiş görünüyor.
CHP önündeki en büyük sorun olarak mimlenen bölünme tehlikesini atlatır ve seçime birlik içinde girer ama buna rağmen kazanamazsa, öyle büyük bir üzüntü de, kayıp da olmayacak. Çünkü (Doruk Bey'le bu hususta pek anlaşamasak da) Silivri'nin son derece başarılı bir Belediye Başkanı var zaten.
Bu arada Doruk Bulut'un mimik, jest, hareketlerinde epey bir Özcan Işıklar ve Muharrem İnce izleri gözüme ilişti. Gölgesinde siyaseten boy verdiği büyüklerinin hatalarından ders alıp, doğrularının üzerinde kendikilerini eklerse Doruk Bulut, CHP'deki etkinliğine etkinlik katma potansiyelini arttırır.
Ve hayır, fikrim değişmedi…
Bulut'un “Aday kim olursa olsun yanında olacağım, kazanması için elimden geleni yapacağım” sözünden hareketle ve samimiyetine inanarak mevcut aday adaylarından CHP'nin Belediye Başkan Adayı olmayı en fazla Melih Yıldız'ın hak ettiği kanısındayım hala. Bu benim şahsi fikrim, bir başkasının gönlünde Bora Balcıoğlu, bir diğerinin aklında Semih Ayeş vs yatar bu son derece olağan. Sonuçta adayın kim olacağı kararını CHP verecek, belediye başkanını ise Silivri halkı seçecek; her ikisine de saygı duyarım, hepimiz duymalıyız.