"DOĞRU MU?” DİYE...
Yılmaz Kandemir'in, Mayıs 2012'de Silivri Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ettiğinden bu yana Başkan Yardımcısı olarak kendisine verilen telefon hattını kullanmaya davam ettiği iddiasını sordum...
Kandemir'in cevabı: "Şubat'ta istifa ettim. Mart-Nisan-Mayıs 2012 dönemi için 3 aylık telefon bedeli olarak 1 300 TL'yi belediyenin banka hesabına ödedikten sonra hattı üzerime devraldım.”
MUSTAFA OĞUZHAN KİM?
Ersevenler'in önü, Silivri sahili olarak bildiğimiz bölge Mustafa Oğuzhan Sokak olmuş! Malum şu cadde ve sokak isimlendirme furyasının ardından. Vatandaşlar soruyor kimdir bu zatı muhterem diye… Bilmiyordum, araştırdığımda da bir şey bulamadım açıkçası.
Bilen biri varsa lütfen, bilmeyen ve merak eden bizleri aydınlatsın. Silivri'nin en çok bilinen yerine, Silivrililerin hiç bilmediği birinin ismini vermek ayıbı mı, yoksa bu kişi çok önemli biri de bunu bilmeyenlerin ayıbı mı söz konusu mevzuyu aydınlığa kavuşturalım.
PROTOKOL TÖRENİ
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, ilçemize üniversite kazandırmak için İbrahim Arıkanlı ile protokol hazırlığında.
Mülkiyeti belediyeye ait olan Alipaşa Mahallesi'ndeki toplam 80 dönüme yakın araziyi Arıkanlı Üniversitesi'ne tahsis etmeye hazırlanan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile İbrahim Arıkan, bugün saat 11.00'da Silivri Belediyesi Meclis Salonu'nda gerçekleştirilecek olan protokol imza töreninde bir araya geliyor. Törene ilçe protokolünün de katılması beklenirken, üniversite temelinin Mayıs ayında atılması hedefleniyor.
BAZI İNSANLAR NEDEN HER YERE GEÇ KALIR?
"İnsanlar vardır, bilirsiniz, bir eyleme geçmeyi son dakikaya erteler, sonra bir telaş yaşarlar. Kimiyse zamanının denetimi kendi elinde değilmişçesine her yere geç kalır. Böyle insanlar tıpkı çocukken olduğu gibi, baskı ve tehditle güdülenir, zamanlarını özerk bir biçimde kullanamazlar. Üstlerinde bir baskı olmadıkça hareketsiz kalır, başka bir gücün kendilerini harekete geçirmesini beklerler. İçinde bulundukları durumu "üşenme" sözcüğüyle dile getiren bu insanlar, günlük yaşamlarını başkalarının kendilerine verdiği bir görev gibi sürdürürler. Özerkliği öğrenememiş olmaları kendi sorumluluklarını öğrenebilmelerini engellediğinden, zaman kullanımını kendi dışlarındaki etmenlere bırakarak sürüklenir, üstelik bundan ötürü çevresel koşulları sorumlu tutarlar. Her yere geç kalma eğiliminde olan bu insanlar, bunun kendi sorumlulukları olduğunu görmezden gelerek, her defasında gecikmelerini haklı gösterecek bir neden bulurlar.”
Kaynak: Engin Geçtan