15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'nde düzenlenen program, CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, İl Başkan Yardımcısı Ufuk İnan, ilçe protokolü ve kadın üreticilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü, Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'nde törenle kutlandı. Silivri Belediyesi'nin ev sahipliği yaptığı etkinliğe; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ufuk İnan, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve eşi Esma Işıklar, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil ve yönetimi, Demokrat Parti İlçe Başkanı Halide Avlu ve yönetimi, Büyük Birlik Partisi İlçe Başkanı Ramiz Aksu ve yönetimi, Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Ercan ve Silivrili muhtarlar, Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, Önder Çiftçi Derneği Silivri Şube Başkanı Metin Oral, Sebze Üreticileri Birliği Başkanı İsmet Asan, Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği kursu öğretmeni aynı zamanda Namık Kemal Üniversitesi'nden Profesör Doktor Canan Sağlam, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Esin Yalçıntaş, Özel TÜRAM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Mualla Varlıoğlu, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Nuray Koçer, Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Başkanı Ercan Çalışkan, Alibeyspor Kulübü Başkanı Ali Tonta, Silivri Güreş Ağası Çetin Ceylan, belediye meclis üyeleri, siyasi parti, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile Silivrili çiftçiler katıldı.
ORAL: TARIM SEKTÖRÜNDE KADIN ÇİFTÇİLERİMİZ AĞIR BİR YÜKÜ OMUZLARKEN BUNUN KARŞILIĞINI TAM OLARAK ALAMAMAKTADIR
Programın açılış konuşmasını yapan Önder Çiftçi Derneği Silivri Şube Başkanı Metin Oral, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü'nü tebrik ederek şu açıklamalarda bulundu: “Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nü tarımsal üretimin bilim ışığında yapıldığı böylesine güzel bir mekânda kutlamamız bizim için çok büyük bir onur ve gurur. Bu anlamda yaklaşık 10 yıldır tarıma ve çiftçiye verdiği destekten ötürü Başkanımız Özcan Işıklar'a çok teşekkür ediyoruz. Dünya tarımsal işgücünün %40'ını kadınlar oluşturmakta. Türkiye'de ise çalışan kadınların %75'i kırsal kesimde yer almaktadır. Bu da gösteriyor ki ülkemizde üretici kadınların büyük bir kısmı tarım kesiminde çalışan kadınlar yani kadın çiftçilerdir. Fakat gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan kadınlar toplumda hak ettikleri sosyo-ekonomik konuma gelememektedir. Bunun en önemli sebebi de kırsal kesimde üretim rolü açısından kadınların erkeklerin yardımcısı olarak görülmesi ve kadınların çoğunluğunun kendisini çiftçi olarak görmemesidir. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik darboğazı daha fazla üreterek aşacağımız, herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Çiftçilik konusunda en çok çalışan ve daha fazla emek sarf eden kadınlarımızın, toplum olarak ayakta kalmamızda ve geleceğe güvenle bakmamızda rolü büyüktür. Bundan dolayıdır ki çiftçilerimizin yarısını oluşturan kadın çiftçilerimizin bilgi ve becerileri çok önemlidir. Kadın çiftçilerimiz hayatın merkezinde yer alıyor. Onların daha fazla eğitilmesiyle ülkemiz tarımında istenilen düzeye çıkacak, üretimin her aşamasında kendi aile bütçelerine olduğu kadar ülke ekonomisine de önemli katkılar yapacaklardır. Hedefimiz modern üretim tekniklerinin kadın çiftçilerimize anlatılması böylece tarımda hedeflenen üretim artışını gerçekleştirebiliriz. Unutmayalım kadının eğitimi ailenin eğitimidir, ailenin eğitimi de toplumun eğitimidir. Eğitimli bir kadın, dalga dalga bütün toplumu aydınlatacaktır.”
GÜRSU: TARIM ÜLKEMİZ İÇİN NE KADAR ÖNEMLİ BİR SEKTÖR İSE, KADIN ÇİFTÇİLERİMİZ DE BU SEKTÖR İÇİN O KADAR ÖNEMLİDİR
Oral'ın ardından günün anlam ve önemimi belirten konuşmasını yapmak üzere söz alan Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, “15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü, çok anlamlı bir gün. Kadınlarımız sadece tarımda değil, çeşitli iş ortamlarında her türlü zorluğa rağmen bizleri destekleyip güç vermekte. Tarım sektöründe de kadınlarımız ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyorlar. Gururla söylüyorum, onlar olmasa bizler ayakta duramayız. Amacımız önce kendi hayatımızdaki bazı tabuları yıkmak, üretmek, sofralarımıza gıdanın en iyisini taşımak ve dışarıya ihracat yapmak. Biz ülke olarak her şeyin en iyisine layığız. Kendi kendine yeten ülke konumundayken maalesef dışa bağımlı hale geldik. Girdi maliyetlerine yapılan zamlara ve her türlü zorluğa rağmen çiftçimiz inatla üretmeye devam ediyor. Onların vermiş olduğu mücadeleye büyüklerimizden destek bekliyoruz. Bu vesile ile 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nü can-ı gönülden kutluyorum.” dedi.
IŞIKLAR: TARIM, BÜYÜK BİR İSTİHDAM SAHASI ANLAMINA GELİYOR
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, tarım sektörünün önemini belirttiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “10 yıldır bir tane plan tadilatı, mevzi plan yapmadık; bu toprakları korumak için bir şeyleri yaptırmayarak, karşı durarak, direnerek bu kenti hep birlikte tutmaya çalışıyoruz. Büyük imar rantlarına karşı direnerek Silivri'yi bugünlere taşımaya çalıştık. Şehirlerin de insanlar gibi hafızaları olduğunu gördük. Tarım zaten sosyal bir alan. İstihdamı geliştiren bir alan. Üretim yanıyla zenginliği de, refahı da tabana yayan, herkese gelir adaleti, yaşama adaleti sağlayan bir sektör.
“HER COĞRAFİ BÖLGENİN BİR KALKINMA DİNAMİĞİ OLMALI”
Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'miz ile Türkiye'de bir örnek oluşturduk. Burada bir ‘insani gelişme tarım üretim modeli' oluşturarak örnek bir kalkınma çabası içindeyiz. Her bölge ekonomisinde büyük önem taşıyan ürünler üzerinden bu projeyi geliştirebilir; örneğin Karadeniz çayı, Akdeniz narenciyeyi ön plana çıkarsa, bunu Türkiye'nin bir kalkınma projesi haline dönüştürebiliriz. Biz çok şanslıyız yanımızda olan bilim insanlarımız, milletvekillerimiz, siyasilerimiz, Silivri'nin geleceğine inanmış çiftçimiz, ziraat odamız, önder çiftçimiz, tarım müdürlüğümüz, tarım kredi kooperatifleri, yağlı tohumlarımız, muhtarlarımız var. Bu anlamda projeye sahip çıkan halkımıza, kurumlarımıza, buraya bilgiyi taşıyan bilim insanlarımıza, üretme çabasında olan tüm çiftçilerimize büyük katkı ve emeklerinden dolayı huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.
“TOPRAK ZENGİNLİĞİMİZİ KORUYUP, GELİŞTİRME ÇABASI İÇİNDEYİZ”
Tarım sit alanı, bizim çabalarımızla ilk defa Türkiye'nin literatürüne girdi. Buraların “Tarım Sit Alanı” ilan edilmesini öngörerek kanun teklifinde bulunduk. Çünkü topraklarımız çok değerli. Mahreç almış ürünlerin üretildiği bir yer burası. Bu kanun da çıktı. Silivri'nin tarım sit alanı ilan edilmesi ile tarım bölgelerinin kurulması, tarıma dayalı endüstri bölgesine dönüşmesinin önünde hiçbir engel yok.
“GELECEĞİMİZ OLAN TARIMIN BÖLGEMİZDE VE ÜLKEMİZDE GELİŞMESİ ADINA ÇALIŞMALAR YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Geleceğin sektörü tarımı yaşatacak nesiller yetiştirmek için Türkiye'nin ilk Özel Tarım Lisesi olan Silivri TÜRAM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni kurduk. Tarım Lisemizin hemen ardından Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitemizi kurmak için de çalışmalarımızı hızlandırdık. Çünkü biliyoruz ki tarım yoksa gelecek yok.
“TARIM LİSESİ, ÇOCUKLARIMIZIN DÜNYASINI DEĞİŞTİRDİ”
Tarım lisemizi açtığımızda “Çocuklar çapa mı yapacak” diye karşı çıkanlar oldu. Okulumuzun AB Eğitim ve Gençlik Merkezi Başkanlığı Erasmus Programına yaptığı proje başvurusu kabul edildi. Öğrencilerimiz, staj için İtalya yolcusu. Dünyaları değişti. Geçtiğimiz günlerde Koç Üniversitesi, tarıma bakış açımızı Yerel Yönetimlerde Silivri Kalkınma Modeli başlığı altında ders olarak işledi. Çalışmalarımız, büyük yankı uyandırdı. Trakya'da örnek oluşturdu, umuyorum ki Türkiye'de örnek oluşturacaktır.
“DEMİRE VE BETONA DİRENİYORUZ”
İlçemizin merkezinde sık sık beklenti araştırmaları yapılıyor biliyoruz. Üstümüze gelen bu rant baskısına karşı hemşerilerimizin desteğiyle tarihi varlıklarımızı, kültürel değerlerimizi ve topraklarımızı korumaya devam edeceğiz. Betonu, demiri, alışveriş merkezini, konut yapılaşmasını hizmet sayan zihniyete karşı en büyük zenginliğimiz olan tarım topraklarını koruyarak bu şehri geliştirme çabamızdan taviz vermeyeceğiz. Sadece yaptıklarımızı anlatarak değil, yaptırtmadıklarımızla da gündeme gelen bir yerel yönetim anlayışını topyekün bir direnç haline getirdiğimizi ifade etmek istiyorum. Burayı yağmalamaya çalışan arazi mafyalarıyla bir mücadele içindeyiz. Türkiye 1980 yılından bu yana sistemli ve düzenli olarak tarım dışına itilmeye, üretimden koparılmaya çalışılıyor. Ne yazık ki fideyi, tohumu bize bir karış toprağı olmayan İsrail satar hale geldi. Bu toprakları korumanın yolunu bulacağız ve geliştireceğiz. Üreterek kalkınacağız. Kent ve kent çevresi tarım tek çıkış yolu. Tarlasında, evlerin balkonlarında, çatı katında tarımsal üreticilik yaparak bu anlamlı işbirliğine katkı sunan kadınlarımıza ayrıca teşekkür ederim. Bugün bizi varlığıyla onurlandıran İl Başkanımıza da huzurlarınızda bir kere daha teşekkür ediyorum, Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nüzü gönülden kutluyorum.”
KAFTANCIOĞLU: SİLİVRİ BELEDİYESİ, KADININ ÖZGÜRLEŞMESİ ADINA EN BÜYÜK ADIMI ATTI
İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, konuşmasında Başkan Işıklar'a tarıma bugüne kadar yapmış olduğu katkılar ve çiftçilere verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Kaftancıoğlu, şunları kaydetti: “Ben öncelikle salonda bulunan sevgili kadınlara herkesin bildiği bir sırrı vermek istiyorum. Sevgili kadınlar, genelde erkekler konuşurlar ama emin olun bu kürsüde olduğu gibi hep son sözü kadınlar söylerler. Her şeyden önce kendinize güvenin. Ufacık nazire bir yana burada bulunan tüm kurum temsilcileri, muhtarlarımız, siyasi parti temsilcileri, ilçe başkanımız, belediye başkanım, başkan yardımcım şunu belirtmem gerekir ki erkek egemen bir bakışla değil de evrensel bir bakışla yönetiyorsanız eğer işte o zaman kadının özgürleşmesi adına en büyük adımı atmışsınızdır. Aynen Silivri'de olduğu gibi. Çünkü kadının üretime katılması demek, kadının özgürleşmesi demektir. Kadının özgürleşmesi sadece Silivri'nin, Türkiye'nin değil, dünyanın özgürleşmesidir. Kadının üreterek özgürleşir. Üretim imkanları verilerek kadın özgürleştirilir. Bugün Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nü bir arada kutluyoruz. Ben Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kadınların üretimini istihdama dönüştürdü, istihdama dönüştürmekle kalmayıp bunu dünyadaki bütün gelişmeleri yakından takip ederek bir tarım politikası haline getirdi. Belki de Tarım Bakanlığının bugüne kadar yapıp hayata geçirmesi gereken birçok şeyi yerelde ilçesinde işbirliğiyle, üretimiyle, vizyonerliğiyle ama her şeyden önemlisi Silivri halkıyla beraber omuz omuza davranarak gerçekleştirdi.
“RANTIN DEĞİL, HALKIN YANINDA SİYASET YAPAN BİR ANLAYIŞIN İÇİNDE OLMAKTAN DURUR DUYUYORUM”
Sevgili kadınlar, kadının özgürleşmesi hakikaten çok kıymetli ve sizlerin üretimle gerçekleştireceğiniz özgürleşmeler o kapatılmak istendiğiniz alanlardan, kıstırılmak istendiğiniz konulardan uzaklaşıp yaşamda var olmanız demek. Hepimizin geleceğini aydınlatacak bir durumdur. Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi, ilk defa geldiğim bir mekan değil. Ben bu tarz etkinliklerde rantın değil, halkın yanında, haklının yanında, elbette kadının da yanında olan ve halk için yerel yöneticilik yapan ve bu düşüncesiyle üreten belediye başkanlarının olduğu bir siyasi partide İl Başkanı olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Bu vesileyle tarlasında, bahçesinde, gece gündüz demeden çalışarak ailesine, evine ve ülkemize üretimle destek veren kadın çiftçilerimizin, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nü tebrik ediyor, saygılar sunuyorum.”
PLAKET TAKDİM TÖRENİ YAPILDI
Konuşmaların ardından plaket töreni gerçekleştirildi. Üreterek ekonomiye katkı sağlayan en tecrübeli çiftçi Nezaket Esen ile en genç çiftçi Aysun Subaşı'ya plaket ve çiçek buketi verilerek, Dünya Kadın Çiftçiler Günü kutlandı. Akabinde Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, İl Başkanı Kaftancıoğlu'na plaket takdim etti.
KADIN EMEĞİ DEĞER KAZANDI
Kent Konseyi Kadın Meclisi, etkinlikte stant açtı. Kadınlar bu stantlarda kendi ürettikleri el emeği ürünlerini satışa çıkardı. Ürünler arasında oyuncak bebekten seramik süs eşyalarına, çantadan çetiğe, reçelden köy salçasına kadar çok farklı alternatifler yer aldı. Plaket töreni sonrasında stantları gezen protokol üyeleri ve davetliler, alışveriş yaparak üretici kadınlara destek oldu. Diğer yandan katılımcıların meraklı bakışları arasında kadınlar elma pekmezi ve ayva reçeli kaynatıp köy ekmeği pişirdi.
Program, fasıl dinletisi ile devam etti. Konuklara gözleme, kaymak-bal, salça, kinoalı kısır, ev ekmeği ve çay ikramında bulunuldu.
Hazal BAŞARAN