Silivrispor Kulüp Başkanı Akgün Duru dün bir basın toplantısı düzenledi. İşin teknik kısmına dair yorumu spor muhabirlerine bırakacağım… Benim gibi siyaset ve diğer konuları takip eden gazetecilerin orada bulunmasına sebep olan mevzuyu Duru'nun aklıselim şekilde çözüme kavuşturmak için ciddi bir gayret içinde olduğunu gözlemledim. Ağzından çıkan her kelimeyi, düşüncesini ifade ettiği her cümleyi aklında defalarca tartarak paylaşma hassasiyeti çok barizdi.
Bazı mahrem konular vardır… Bunların ortalığa dökülmesinin sonu yoktur, zararı ise herkesedir… Kulübe emeği geçen herkese, Silivrispor'a şampiyon yapan geçmiş yönetim ile başkanına, belediye başkanına teşekkürü ve borç konusunda “Son kez konuşuyorum” diyerek yaptığı açıklamaya ilişkin son sözü yargının söyleme zorunluğu ortada… “Biz fırsatçı değiliz” diyerek “Borcu biten bir kulüp devralmadık” ve “Kulüpte kimsenin alacağı kalmaz, borcumuz neyse ödeyeceğiz” söylemlerindeki iyi niyeti takdir ediyorum.
Olmuş ile ölmüşe çare yok biliyorsunuz… Dün ve bugün Silivrispor'a hizmet eden insanlar bu süreçlere ilişkin fikir ayrılıklarından dolayı hasım, düşman olmamalı, olamaz da…
Spor, sportmenlikle anlam ve değer kazanır…
Ümit Kalko zor bir dönemde kulübü devraldı, önemli bir başarı sağladı…
Akgün Duru keza aynı şekilde kolay olmayan koşullarda elini taşın altına koymak zorunda kaldı…
Birbirini belki de en iyi anlaması gereken bu iki kişinin aşırı duygusallıktan arınarak, sağduyu ile hareket etme niyetinin güzel sonuçlar doğuracağına inanıyorum… Olağan üstü koşullarda insanlardan olağan şekilde davranmalarını beklemek zor…
Umarım Silivrispor için hayati önem taşıyan uzlaşma sağlanır… Bunun da ötesinde Silivri'nin de zerre ihtiyacı yok her hangi bir sebepten ötekileştirmelere, birlikte yaşayan insanların karşılıklı nefretinden… Örnek vermek gerekirse Mektebim Silivri'nin geleceğine açılan bir pencere, Terbiyeli vazgeçilmez lezzetlerimizden, tatlarımızdan biri, Silivrispor kentimizin marka değeri vs… Biz birlikte güzeliz, beraberlik içinde çok daha özeliz : ) Tabi ki fikir ayrılıklarımız, tartışmalarımız, yeri gelecek dargınlıklarımız, küskünlüklerimiz de olacak… Ancak birbirimizden vazgeçmek, birimizin bir diğerini yok etmek gibi bir lüksü de hakkı da yok!
HER ŞEYİ KONTROL ETMEYE VE YÖNETMEYE ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇİN
Her şeyi kontrol etmeye ve yönetmeye çalışmaktan vazgeçin…
Sürekli “alarmda”; olmanız gerektiğini söyleyen iç sesinize kulak vermeyin…
Yeni yollar denemesi için ruhunuza izin verin…
Bir şey için elinizden geleni yaptıktan sonrasını dert edinmeyin…
Fırsatların karşınıza kendiliğinden çıkmasına izin verin…
Kendinize günlük hedefler çizin…
Kendinizi huzursuz hissettiğinizde içinizdeki barışın merkezine gidin…
Sinirlenmenin boşa giden enerjiden başka bir şey olmadığını unutmayın…
Tek bir doğru yoktur…
Olayları algılama şeklinizi değiştirin…
Kendinizi başkalarının yerine koyun…
Böylece daha zor incinir ve incitirsiniz…
* Deepak Chopra