Düşünüyorum, öyleyse varım...

Sİyasiler, yoğun ve kalabalık gündemleri dışında, parti mensupları, STK kollarından çalışanlar, dışarıdan takip edenler, en azından kaygılı-umutlu bir ruh haliyle bekleyişte olanlarla beraber ülke epey hararetli günler atlattı. Tabii Türkiye'de siyaset zemininde bir hararetin sönmesi ancak başka bir yoğun gündemle mümkün oluyor.
Seçim sürecinde ülkede herkes mutlak bir ‘dönüşüme' inanıyordu. Değişim demiyorum, sebebi bir parti tarafından sloganlaştırılması değil. Değişim, zihinlerdekini karşılamıyor zira. Halk ciddi anlamda bir dönüşüm beklentisi içerisinde. Ak Parti seçmeni, 16 yıllık birikim ve kazanımın sürmesini, yerinde saymamak ve zihinsel zincirleri kırmaya devam etmek istiyor. Daha sistematik çalışılarak ihtiyaç doğrultulu, gelecek-dünyayı yakından takip prensiplerine dayanarak ilerlemek istiyor. Yani bir sosyal ve siyasal dönüşümü savunuyor.
Muhalefet kanadında da, dönüşüm beklentisi oldukça üst perdeden dile getirildi. Bir kısım muhalifler, bu dönüşümü iktidarın fiziki değişimi anlamında açıklarken, bir kısmıysa icraatler noktasında bir beklentiyi öne çıkardı.
Nihayetinde, dönüşüm dediğimiz algı, her halükarda seçim arefesinde gösterilmesi gereken bir enerjiydi. Aslına bakacak olursak bu konuda parti ve adayların başarısız olduklarını söylemek haksızlık olur. Özellikle Chp cephesi bu seçim öncesi ciddi bir dönüşümün sinyallerini verdi. Parti içinde ve halka da yansıyan bir fitili ateşledi.
Ne var ki Chp bu konuda da, alışkanlık üzere bölünerek, değişim ve dönüşümün –adına her ne derseniz diyin- bu yeniliğin ancak bireysel boyutta kalacağını, parti bütününün bu dönüşümden ya birbirine düşmek suretiyle etkileneceğini ya da ülkede yaşamıyormuşçasına etkileneceğini bir kez daha fiilen göstermiş oldu. Fakat partideki kemik istediği kadar direnç göstersin, bu dönüşüm mutlaka gerçekleşecektir. Değişmek ve dönüşmek hayatiyeti olan her şeyin tabiatıdır.
Seçimin kazananı-kaybedeni hâlâ analiz ediledursun, bir sonraki seçimin galibi mutlaka, evvelki seçimi en doğru okuyabilendir.
Bu anlamda Erdoğan halkın mesajını aldıklarını söylerken, İnce durumu netlikle görüp Erdoğan'ı tebrik ederken, Chp nasıl bir izahla tekrara gereği olmayan açıklamalarla, sonuç okumaya kalkışır, anlamak mümkün değil.