Ünlü şairin dediği gibi; "Beni bu güzel havalar mahvetti” demek isterdim ve gerçekten Çarşamba günü hava çok güzeldi de… Yusuf Köroğlu’nu köşe yazımdan başkan sona "Yusuf Güçlü” olarak yazdıracak aklın neyin ürünü olduğunu ben çözemedim, siz de uğraşmayın… Özür dilerim… "Yusuf Güçlü” diye üçüncü bir aday yok sakin olun! AK Parti’nin Dilek Demiral’dan sonraki ilçe başkan adayı Yusuf Köroğlu; partinin Değirmenköy kökenli belediye meclis üyesi.
Arayan bir okuyucum, "Allah’ın sopası yok ki” dedi… O da olabilir. Köroğlu’na şans vermeyişimin ilahi cezası. Ama halen daha aynı noktada duruyorum. Sopayla akıllanmıyorum demek : ) Köroğlu’nun ilçe başkanlığı şansını zayıf görmemin kişisel bir tarafı yok; siyasi karşılığı olmadığı düşüncesinden hareket ediyorum tamamen. Ben böyle düşünüyorum başkaları çok farklı değerlendirebilir. Herkes istediğini düşünmekte özgür…
Uzun lafın kısası; Yusuf Köroğlu yerine "Yusuf Güçlü” sehven yazılmıştır. Özür diliyorum.
Bir sürü işi bir arada götürmenin beyinde yarattığı ambale duygusu… İdare edin… Etmezseniz de yapacağım bir şey yok gerçi. Elimden gelen bu kadar.
MHP’DE KONGRE HEYECANI
Gelelim MHP’nin kongresine daha doğrusu yeniden aday olan Şenol Türkyılmaz’a… Uzun zaman birlikte çalışmanın yan etkisi mi, kolaylığı mı bilmiyorum. "Beyanat vermeye gelmedim, sohbet etmek için ziyaret ettik” deyince anlıyorsunuz pek çok şeyi. "Ben buradayım”, "görevimi sürdürmek istiyorum”, "delegelerimin takdirine güveniyorum”, "imkanlar dahilinde en iyisini yapmaya çalıştık” diye anlatıyor Türkyılmaz, konuşmasına bile gerek kalmadan. Olması gerekenler ve yapmanız gerekenler arasında kalmak çok fena bir şey. İlla ilçe başkanı veya siyasetçi olmaya gerek bunun güçlüğünü anlamak için. Ve mevcut koşullar onlar öyle bir şey ki imkân varsa uçarsınız, yoksa bir adım öteye bile gedemezsiniz. Türkyılmaz, ne kazanma hırsı içinde de ne kaybetme telaşı hissi veriyor. Kendinden emin, vicdanen rahat. Saten 10 yıla aşkın ilçe başkanlığı görevini yürüten birinin vaatte bulunması gerekmez. Bunu bilinçli mi yapıyor bilmiyorum ama yaptıkları yapacaklarını ziyadesiyle net anlatıyor.
MHP’deki bu seviyeli yarış ve kongre heyecanı durumunu sevdim ben. Kimsenin rahatsızlık duyduğunu gözlemlemedim açıkçası. Demokrasi ve siyasi etik konusunda örnek olarak teşkilat tarihine yazılacak bu gelişmeler aynı nezaket ölçüsünde sonuna kadar gider inşallah.
