40 yılı aşkın süredir başarıyla Aldöküm Metal San. Tic. A.Ş. olarak üretim yaptıklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Efe, “Herkes uzman olduğu işte ilerlemeli. Biz firma olarak farklı bir yatırıma yönelmeyi düşünmüyoruz, aksine daha kaliteli ürünleri nasıl temin ederiz, daha ekonomik fiyatlarla nasıl rekabet edebiliriz diye kafa yoruyoruz. Ciddi adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Herkes Çin'den mal getiriyor, biz iki hafta önce Çin'e ilk partimizi sattık. Herkes kendi işini yaparsa bunlar oluyor...” şeklinde konuştu.
Küpe FM'de İş Dünyası Programının bu haftaki konuğu Aldöküm Metal San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Efe oldu. SİAD üyesi Hayri Efe, program yapımcı ve sunucusu Turhan Alyakut'un sorularını yanıtlarken, tecrübelerini samimiyetle paylaştı.
“MAZOT VE YAKIT SİSTEMLERİ ÜZERİNE UZMANLAŞTIK”
Turhan ALYAKUT: Yaptığınız işi bize anlatır mısınız?
Hayri EFE: İşin başlangıcında kum dökümü dediğimiz yöntemler vardı. 1970'leden sonra da hızlanmak adına makineleşme, şu anda kullandığımız teknolojiler ortaya çıktı ve yaygınlaştı. Dökümcülük de artık doktorculuk gibi branşlaştı; kum dökümü, enjeksiyon dökümü, savurma döküm gibi ve artık herkes kendi branşında hizmet vermeye başladı. Böylece uzmanlaşma ile birlikte kalite artışı da sağlandı. Biz kum dökümcüsü olarak başladığımız konuda, enjeksiyon yöntemiyle döküm parçalar üretmeye başlayan bir firma olarak devam ettik. Aslında enjeksiyoncuların içinde de belli dallar var, kendiliğinden ortaya çıktı. Mazot ve yakıt sistemleri üzerine bizler uzmanlaştık. Bu yönde bir fark sağladık ve bir adım önde olmanız gerekiyor. Biz de bunu yapmaya çalıştık. Başarı çizgimiz her geçen gün ilave tesis ve makinalarla arttı, artmaya devam ediyor. Gelecek ile ilgili bu yönde bazı planlarımız da mevcut.
Turhan ALYAKUT: Bu işe nasıl başladınız?
Hayri EFE: Kuruluş tarihimiz 1973, Bayrampaşa'da başladık. Yavaş yavaş o günlerden bugünlere geldik. Çok mu kolay oldu? Çok da kolay olmadı. Çünkü kar marjlarınız, ilerleme hızınız belli.
“TÜRKİYE'DEKİ SANAYİNİN EN ÖNEMLİ SORUNU; KUŞAKTAN KUŞAĞA AKTARIM İLE İLGİLİ SIKINTI”
Turhan ALYAKUT: 40 yıl önce bu işe başladığınızda bugünleri ve geldiğiniz noktayı hayal edebiliyor muydunuz?
Hayri EFE: Hayal etmesine ediyorduk da bize ütopya gibi geliyordu. Ciddi hedefler koymanız bunlara ilerlemeniz için emin adımlar atılması gerekiyordu. Bence Türkiye'deki sanayinin en önemli sorunu; kuşaktan kuşağa aktarım ile ilgili sıkıntı. Baba çok iyi bir sanatkar oğluna aktarabiliyor ama üçüncü kuşak “Ben bu işi yapmayacağım” deyip kenara çekilebiliyor. O yüzden Türkiye'deki sanayi firmalarının maksimum ömrü 40-45 yıl gibi. Ama biz üç kuşak beraber çalışma fırsatını yakaladık. Şirketimizin kurucusu babamdı ben ve çocuklarım, üç kuşak birlikte 7 yıl çalıştık.
Çocuklarımızı bilerek, isteyerek, ikna ederek Endüstri Meslek Liselerine gönderdik. Akabinde iki yıllık meslek yüksek okullarını bitirdiler. Çok hızlı bir şekilde askerlik süreçlerini tamamlayarak bir an evvel işin içine geldiler.
“ÜNİVERSİTE AYARINDA EĞİTİM VEREN MESLEK LİSELERİ VARDI”
Turhan ALYAKUT: Meslek lisesi tercihlerinde geçmiş ile bugün arasında nasıl bir fark var sizce?
Hayri EFE: Çok güzel bir noktaya temas ettiniz. Önceden Meslek Lisesine gitmek daha zor ve imtihanla mümkündü. Örneğin ben Sultan Ahmet Meslek Lisesi imtihanına girdim kazanamadım. Normal liseye gitmeyi düşünmedim bir an önce bazı hedeflere yürümem gerekiyordu. Fatih Ticaret Lisesi mezunuyum. Çok kaliteli eğitimler aldık, güzel dostluklar kurduk bugünkü başarımızın belki de en büyük sırrı Fatih Ticaret Lisesinde almış olduğum eğitim kalitesine borçluyum. Sınıf arkadaşlarımla hala kemik gibi bir aradayız, hala görüşüyoruz; öğretmenlerimiz de dahil buna. Haydarpaşa, Sultan Ahmet üniversite ayarında eğitim veren meslek liseleriydi.
Bugün “Çocuğum sokakta kalacağına bari bir meslek lisesine gitsin” diyen bir anlayış hakim oldu ne yazık ki. Türkiye genelinde önce bu anlayışı sorgulamamız lazım. Meslek Lisesi çıkışlı öğrencilerde önceki kalite maalesef yok ve çıta git gide de düşüyor. Ciddi eğitim politikaları sergilenmeli.
Ciddi eğitim politikaları uygulanmalı.
Turhan ALYAKUT: Bunun için siz sanayicilerin de bir şeyler yapması lazım. Sizin ihtiyacınız olan elemanlar bu liselerde yetişiyor. Bu okulların teşvik edilmeli. Belki de ortak bir takım projelerde yer almanız
gerekiyor.
Hayri EFE: Tespitiniz çok doğru. Örneğin Silivri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne bir ön ziyaret yaparak ara eleman ihtiyacımız olduğunu anlattık ve ‘Teknik Personel konusunda bize nasıl yardımcı olabilirsiniz?' diye sorduk. Müdür bey, okulda Torna Tesviye Bölümünün olmadığını söyledi. Dilekçe verdiğimizde sınıf açabileceklerini söylediler. Derhal dilekçeler toplandı, sağ olsun müdür beyin üstün gayretleriyle bugün artık bu okulda Torna Tesviye Bölümü var ve öğrencileri daha son sınıftayken iş bulabiliyor.
“OKULU BİTİRDİĞİ ANDA HAYATA ATILMAYI DÜŞÜNEN, MESLEK LİSESİ TERCİH ETMELİ”
Turhan ALYAKUT: Türkiye'de genç işsizlik rakamları ortadayken aileler ve gençler bizi iyi dinlesinler; 1) meslek öğreneceksiniz, 2) garanti olarak iş bulma şansınız olacak. Dolayısıyla meslek liselerini tercih etmek genç için ve aile için başka liselerden çok daha avantajlı.
Hayri EFE: Okulu bitirdiği anda hayata atılmayı düşünen, ekonomik durumu yeterli olmayan bunu yapmalı, meslek lisesi tercih etmeli. Herkes doktor, avukat olmamalı, kimisi tornacı, şoför olmalı, ama herkes de hakkını almalı. Paylaşım adil olmalı. Bu paylaşımın kökü işini sevmek, ciddi ve iyi yapmaktan geliyor.
“MESLEKİ BİLGİ VE GÖRGÜMÜZ ARTTIKÇA YENİ TALEPLER GELMEYE BAŞLADI”
Turhan ALYAKUT: Kurulduğunuzdan bu güne ürün yelpazenizde nasıl bir değişiklik oldu?
Hayri EFE: İlk başlarda fason döküm hizmeti vermek üzere otomotiv sanayine girmiştik fakat firmamıza çok ciddi otomotiv devleri ilgi gösterince yeni imalatlar kendiliğinden ortaya çıkmaya başladı. Özellikle Fiat Traktörüne dikkat çekmek isterim. Bazı parçaları üretim kalite kontrol onayı alınca kendiliğinden bir ürün yelpazesi gelişmeye başladı. O sürecin önüne duramadık. Rüzgârı arkamıza alarak çeşitlerimizi arttırmaya başladık. Piyasa koşulları ve talepler bizi motosiklet sektörüne de soktu. Ona da kayıtsız kalamadık. Java ve Puhu motor parçalarından en çok istenenleri üretmeye başladık. Mesleki bilgi ve görgümüz arttıkça yeni talepler gelmeye başladı. Toplam 5 yıl içinde Fiat Traktörün 7, Java ve Puhu'nun ise 17 parçasını üretir duruma geldik. Gelişen koşullar fiziki gelişmemizi şart koşunca Topkapı'da ikinci iş yerimizi açtık. 1600 m2'lik bu alanda sadece traktör parçaları ve önceki iş yerimizde de motosiklet parçaları olmak üzere kısımlarımızı ikiye ayırdık. Gelişmemizdeki en büyük itici güç yurt dışından gelip burada montaj sanayi olarak kurulan fabrikaların yerlileşme süreçleri ve parçaların da aynı hızla yerlileşmesiydi. Konu çok bilinmediği için fazlasıyla tercih edilir durumdaydık. Halihazırda alüminyum enjeksiyon yakıt filtre başlıkları, su devir daim yuvaları, su çıkış boruları gibi ürünleri Fiat traktörü için yine aynı ürün gamındaki parçaları Başak traktör için hatta tarım makineleri için üretmekteyiz. Aydınlatma sektöründe iç ve dış aydınlatma ürünleriyle hizmet vermekteyiz. Son iki yılda özellikle Turaş Gaz Armatürleri firmasına iyi bir partner olarak hizmet vermeye çalışıyoruz.
“HAMMADDE KONUSUNDA ŞANSLIYIZ”
Turhan ALYAKUT: Hammaddeleri nereden temin ediyorsunuz?
Hayri EFE: Bu konuda bizim şansımız şudur; dünyada dört tane olan fabrikadan bir tanesi Türkiye'de Konya Seyidişehir'de. Burada dünyanın en kaliteli ürünleri üretiliyor. Biz de onların ürünlerini kullanıyoruz. Dolayısıyla dışa bağımlılığımız söz konusu değil ama dışarıdan gelen hammaddeleri de zaman zaman kullanıyoruz.
“MAALESEF OLUMSUZLUK VE HAKSIZLIKLAR SÖZ KONUSU”
Turhan ALYAKUT: Siz sektörde önemli bir adımı tamamlıyorsunuz. Sektörünüz rekabete açık mı?
Hayri EFE: Tabi, rekabete açık ama maalesef olumsuzluk ve haksızlık söz konusu. Biz devletin büyüteci altında çalışan firmalarız. İl Çevre Müdürlüğü, Maliye, SSK, İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri gelir. Her türlü denetime açık üretim yapan bir firmayız. Oysa çeşitli yerlerde bu denetimlerin hiç birini maruz kalmadan çalışıp aynı parçaları daha ekonomik maliyetlerle üreten firmalar var. Mali verilerle hareket edildiği için sıkıntılar buradan çıkıyor. Yarışa eşit başlamıyoruz.
“DEVLET İYİ NİYETLE BAZI ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞSA DA YERİNE ULAŞANA KADAR YETERLİ HALDEN ÇIKABİLİYOR”
Turhan ALYAKUT: Devletin girişimciliğe desteğini yeterli buluyor musunuz?
Hayri EFE: Yok. Yeterli bulmuyorum. Fizibiliteler iyi yapılmıyor. Meslek Komiteleri ile bir dirsek teması sağlanmıyor. Devlet iyi niyetle bazı şeyler yapmaya çalışsa da yerine ulaşana kadar yeterli halden çıkabiliyor.
“KALİTEMİZ BİRLİKTE ARTIYOR, ÇİZGİMİZ BERABER YÜKSELİYOR”
Turhan ALYAKUT: Çin sektörünüzü nasıl etkiliyor?
Hayri EFE: Elbette etkiliyor ama direkt değil. Daha ekonomik fiyatlarla yaptığımız ürünler için Çin'den getiren arkadaşlarımız oluyor. Sadece fiyat odaklı oldukları için kalite çizgisinden uzaklaşıyorlar. Son tüketiciler yerli malı istiyor. Bu konuda nihai kararı kullanıcı verir. Özellikle fren, direksiyonla, asansörle ilgiyse ürünler kimse kendini riske atmak istemiyor. En kalitelisi, en güzeli, gerekiyorsa en pahalısı. Koç Grubunun, Tofaş Grubunun Türk sanayisine çok önemli hizmetleri oldu. Kök mühendisliğini bize Koç Grubu öğretti. Kök Mühendisliğinde işte bu kalite var. Önce malzemeyle başlıyorsunuz, sonra kullanım testleri, bu testlerden sonra parçalar yerine takılıyor. Avrupa'dan örnekleri getirilip bize sergileniyor. Kalitemiz birlikte artıyor, çizgimiz beraber yükseliyor.
“HERKES KENDİ İŞİNİ YAPMALI, UZMAN OLDUĞU İŞTE İLERLEMELİ”
Turhan ALYAKUT: Metal döküm dışında başka bir sektörde faaliyet alanınız var mı?
Hayri EFE: Yok. Herkes kendi işini yapmalı. Uzman olduğu işte ilerlemeli. Ben şimdi plastik işine girersem ne kadar doğru olur? Akar asansör kısmına bulaşırsam ne kadar sağlıklı olur? Herkes uzmanlık alanında ilerlesin. Bu ilerlemeye birlikte nasıl katkı sağlarız onu konuşalım, paylaşalım ama herkes kendi işini yapsın. Şu anda inşaat sektörüne girip sıkıntı yaşayan birçok arkadaşım var. Herkes inşaatçı oldu. Biz firma olarak farklı bir yatırıma yönelmeyi düşünmüyoruz, aksine daha kaliteli ürünleri nasıl temin ederiz, daha ekonomik fiyatlarla nasıl rekabet edebiliriz diye kafa yoruyoruz. Ciddi adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Hamdolsun 1973 yılından beri çalışıyoruz. Herkes Çin'den mal getiriyor, biz iki hafta önce Çin'e ilk partimizi sattık. Herkes kendi işini yaparsa bunlar oluyor.
Turhan ALYAKUT: Mensubu olduğunuz Sivil Toplam Kuruluşu var mı?
Hayri EFE: Elbette var. Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneğimiz olağanüstü aktif. Güzel çalışmalar sergiliyor. Sağ olsun Başkanımız Hakan Kocabaş çok fazla efor sarf ediyor ama tabi bizim çabalarımız da bir yere kadar. Hala Trakya ile ilgili bazı sıkıntılar var. Sanayi Bakan Yardımcımız Hasan Büyükdede geldi. İşte OSB mi yoksa Endüstri Bölgesi mi konusunda fikir alışverişinde bulunduğumuzda Organize Sanayi Bölgelerinin gelecekle ilgili sıkıntılar yaratabileceğinden mevcutlarda da bunların yaşandığından, “Biz bu bölgede son gelen çalışmayı iptal edelim, OSB'lerden vazgeçelim, onun yerine Endüstri Bölgeleri ilan edelim” dedi. Şu anda çok büyük bir hızla o çalışmaların devam ettiğini biliyorum.
Turhan ALYAKUT: Sağ olun var olun, iyi ki geldiniz ve sektörünüzle ilgili değerli bilgiler paylaştınız.
Hayri EFE: Bu kapıları bize açmakla çok büyük hizmet verdiğinizi bir kez daha belirtmek isterim.
Haber Merkezi