Değerli okurlarımız, geçen hafta yazdığım “Silivri'de Yaptığını İBB'de Yıkıyor” başlıklı köşe yazımdaki kendisi ile ilgili eleştirilerime belediye başkanımız Volkan Yılmaz'dan cevap gelmiş. Öncelikle bunca işin arasında bizleri okumaya da vakit ayırdığı için kendim ve gazetemiz adına onore olduğumu ifade etmeliyim. Ben önceki yazımda kendisini İBB Meclisi'nde CHP ve İYİ Parti tarafından verilen pek çok önemli önerge için AK Parti grubuyla beraber red oyu kullandığı için eleştirmiştim. Kendisi de katıldığı instagram canlı yayınında en azından borçlanma ile ilgili talepler için neden red oyu kullandığını kendince açıklamış. Ben ekonomi ve finanstan pek anlamam, borçlanma talepleri ile ilgili fikir beyan edebilmem için daha derin ekonomi ve finans bilgisine sahip olmam gerekir. Bu yüzden başkanımızın bu konuyla ilgili açıklamasını kabul edilebilir bulabilirim. Zira kendisi Ekonometri mezunudur yani alan uzmanı sayılır.
Ancak borçlanma yetkisi dışında İBB Meclisinde görüşülüp İstanbul halkının işine yarayabilecek olup, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilen borçlanma konusu dışında da onca mesele var… Bu yüzden bu cevap beni tam olarak tatmin etti diyemeyeceğim : )
Muhalefet, özellikle etkili ve yapıcı muhalefet çok ama çok önemlidir. İktidara çok farklı renkte fikirler sunup, farklı perspektiflerden baktırabilir. Etkili muhalefet iktidardakileri halkın hiç görünmeyen sorunlarını bile görebilir hale getirebilir. İşte İBB Meclisinde halkın AK Parti ve MHP gruplarından beklediği de budur.
Dönelim ilçemiz Silivri'ye… İlçemizde muhalefet görevini yürüten CHP ne denli etkili bir muhalefet yürütüyor buna bir bakalım… Bilhassa Silivri Belediye Meclisi'nde… Geçenlerde ilçemizde faaliyet gösteren yerel basın mensuplarımızdan Cem Güner'in konuyla ilgili köşe yazısı dikkatimi çekti. Bilhassa dikkatimi çeken kısmı kendi köşeme taşıyıp sizlerle de paylaşmak istedim.
“Silivri Belediye Meclisi'nde CHP Grubu ne zaman Yılmaz'ın bir icraatını eleştirmeye kalksa, Yılmaz tarafından hemen Işıklar dönemine ait sıkıntılı hesaplar gündeme getiriliyor.
CHP'liler de mesajı alıp anında suspus olarak eleştiriden vazgeçince Yılmaz konuyu kapatıyor…
Bu durumda Silivri halkının parasının heba edilmiş olmasının hesabı da mahşere kalmış oluyor...
Silivri Belediyesi'nde Özcan Işıklar döneminde kalan çok dikkat çekici harcamalar var…
Bunların mutlaka uzman müfettişleri tarafından incelenmesi ve piyasadaki emsal harcamalarla karşılaştırılması ve gerekirse soruşturma açılması gerekiyor.
Eğer ki ben belediye başkanı olsaydım İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş talebinde bulunurdum…
Volkan Yılmaz'ın da burada Özcan Işıklar döneminde özel kişi ve kuruluşlara yapılan bir takım dikkat çekici ödemeleri; İçişleri Bakanlığı'na ve Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmek yerine elinin altında adeta bir sopa gibi bekleterek; CHP'lilere “beni eleştirmeyin ha, bakın eski dosyaları açar başkanınızı zor durumda bırakırım” mesajı vermesi ne kadar etiktir?”
Öncelikle ilçemizde 10 sene görev yapmış, iki kere ilçemizin halkı tarafından seçilmiş bir belediye başkanının adının böyle olaylarla anılması beni üzer, yakıştıramam!
Ancak CHP'nin her sert çıkışından sonra Volkan Yılmaz'ın eski mevzuları açması ve ardından CHP'nin suspus olması gerçeği belediyede Özcan Işıklar dönemi hakkında “Acaba dedikleri kadar var mı?” düşüncesini akıllara getirmiyor değil…
Silivri Belediye Meclisi CHP Grubu gerçekten geçmişle ilgili kaygılar taşıdıkları için sürekli elleri kolları bağlanıyor, etkili muhalefet yapmaları önleniyorsa onlara efsane bir önerim var. Lüzum gördükleri noktalarda eleştirilerine dozu arttırarak devam etsinler. Eğer MHP'nin elinde Özcan Işıklar dönemi ile ilgili sıkıntılı dosyalar varsa “hodri meydan” diyerek dosyaları ortalığa dökmeye davet etsinler. Eğer dedikleri gibi ellerinde sıkıntılı dosyalar yoksa rahat bir nefes alıp etkili muhalefete devam ederler…
Ancak eğer MHP'nin elinde cidden ima ettikleri şeylerle ilgili belgeler varsa CHP'liler farklı bir yol izlemeliler.
Böyle bir durumda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ya da İçişleri Bakanlığı müfettişleri dev-reye girer, usulsüzlük tespit edilirse Işıklar ve ilgili mevzulara iştirak eden kim varsa yargılanır. Suçlu bulunurlarsa cezalandırılırlar.
CHP Silivri İlçe Yönetimi de “görevi kötüye kullanma” konusunda suçu sabit olan kim varsa partinin itibarını zedeledikleri sebebinden ötürü onları ihraç istemiyle CHP İstanbul İl Disiplin Kurulu'na sevk eder. İl Disiplin Kurulu ise bu kişileri ihraç eder ve böylelikle bu kişilerin CHP ile bir bağları kalmaz.
Dolayısıyla CHP Meclis Grubu'nun da artık partilileri olmayan birilerinin yaptıklarının yükünü taşımak gibi bir dertleri kalmaz. Rahat bir nefes alır, önlerine bakarlar.
Ama sanırım mevcut CHP İlçe Yönetimi'nden bunu beklemek, karganın tekini karşınıza alıp bülbül gibi şakımasını beklemekten pek farklı değil… Yine de yazımı pozitif bir temenni ile bitireyim; herkesin hakkında hayırlısı olsun diyelim…