Eğitim-İş, 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü'nde, Konfederasyonu Birleşik Kamu-İş'le birlikte Taksim Meydanı'nda anıta çelenk sundu ve basın açıklamasında bulundu.
Eğitim-İş, Konfederasyonu Birleşik Kamu-İş'le birlikte 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'nda bir araya geldi, anıta çelenk sunarak basın açıklaması yaptı.
Genel Başkanları Orhan Yıldırım, Genel Mali Sekreterleri Hüseyin Kara, Genel Örgütlenmeden sorumlu Bilal Şener, Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Şükrü Balun, Konfederasyonları Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık ve şube yöneticileri, 1 Mayıs 1977'de Taksim'de şehit olan 34 emekçi için Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı. Ardından, Taksim Anıtı önüne çelenk konularak basın açıklaması yaptı.
Genel Başkan Orhan Yıldırım, bu yıl 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü, COVID-19 salgınının dünya çapında yarattığı yıkıcı etkilerle karşıladığımıza dikkat çekti ve ülkemizde ekonomik tablonun emekçiler için daha da ağırlaştığını vurguladı. Milyonlarca insanın işsiz ve yoksul kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu, yüzbinlerce emekçinin, hayatını devam ettirebilmek adına salgın tehlikesine rağmen sağlıksız koşullarda çalışmaya mecbur bırakıldığını ifade eden Yıldırım, siyasi iktidarı sosyal devlet ilkesinin gereklerini bir an önce yerine getirmeye; halkın sağlığını, işini korumak için tüm kaynakları adil ve doğru bir şekilde kullanmaya çağırdı.
Eğitim-İş , her 1 Mayıs'ta olduğu gibi bu 1 Mayıs'ta da tüm engellemelere ve salgına rağmen sömürüye karşı iş, ekmek ve özgürlük bayrağını dalgalandırdı.
Eğitim –İş, “AKP'nin yağma ve talan düzenine karşı; özelleştirmeye, düşük ücret, ağır çalışma koşulları ve esnek çalışmaya karşı; iş cinayetlerine karşı; sendikasızlaştırma ve güvencesiz çalışmaya karşı; gerici eğitim sistemine karşı; emeğin ve emekçinin mücadelesini vermeye devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi