Eğitim İş Sendikası, “Başkanlığa Hayır” dedik Toma'lı, gazlı ve plastik mermili müdahaleye maruz kaldık.” açıklamasında bulundu.
Eğitim-İş olarak Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikaları ile birlikte gerçekleştirdiği, “Başkanlık Anayasasına Hayır” protestosuna polisten sert müdahale geldi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan sendika şu ifadelere yer verdi: “AKP ve MHP'nin pazarlıkları sonucu hazırlanan ve Anayasa Komisyonundan geçirilen başkanlık sistemini içeren Anayasa değişikliği teklifini protesto etmek için “Milletvekili Yeminine Sahip Çık” pankartıyla Güvenpark'ta toplandık. Buradan Meclis Dikmen kapısı önüne yürüyüşümüz, gaz, tazyikli su ve plastik mermili müdahaleyle engellendi.
Yürüyüşe Genel Başkanımız Mehmet Balık, Genel Mali Sekreterimiz Orhan Yıldırım, Genel Eğitim Sekreterimiz Şaban Özdemir, Genel Basın Yayın ve Uluslar arası İlişkiler Sekreterimiz Ebru Sungar, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük ve Genel Sekreteri Mücahit Dede, Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Büro-İş Genel Başkanı Haydar Şahindokuyucu, Ulaşım-İş Genel Başkanı Adem Çalışkan ve bağlı sendikalarımızın MYK üyeleri, Şube Yöneticileri ve üyelerimiz katıldı.
Demokratik kitle örgütlerinin anayasa değişiklik paketine ilişkin ortak basın açıklaması ise şöyle:
“HÜKÜMDAR İSTEMİYORUZ!”
Bizler, aşağıda imzası bulunan Demokratik Kitle Örgütleri, AKP'nin TBMM'ye getirdiği Anayasa değişikliği paketine ilişkin görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Anayasalar, toplumsal uzlaşma metinleridir. Bir anayasanın tümüyle yeniden yapılması da bazı maddelerinin değiştirilmesi de toplumun tüm kesimlerinin ortak akıl ve kabulünü gerektirir. Bu gerçek, yalnızca darbe anayasalarının yazılmasında yok sayılır. Bir darbe ürünü olan 1982 Anayasası'nın da bugüne dek pek çok maddesi değiştirilmiştir. Ancak şimdi yapılmak istenen, demokratikleşme için Anayasa değişikliği değil, bir rejim değişikliğidir. 15 yıldır iktidarda olan partinin fiili genel başkanına, ülkeyi ve insanlarımızın hak ve özgürlüklerini teslim etme girişimidir. Bu girişimi kabul etmiyoruz. Çünkü öngörülen, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini genişletmek ya da başkanlık sistemi getirmek de değildir. Getirilmek istenen sistemin adının ‘cumhurbaşkanlığı' olarak anılması, bir aldatmacadan ibarettir. Yapılmak istenen, parlamenter demokratik sistemin ortadan kaldırılması girişimidir. Cumhuriyet'in kurucu değerlerine yapılan bir saldırıdır. Yetkileri tırpanlanıp tek bir adama devredilmek istenen Meclis, Kurtuluş Savaşı'nı yöneten; Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Büyük Zafer'i kazanan; egemenliği kayıtsız, şartsız millete devreden; saltanatı ve hilafeti kaldıran; Sevr'i yırtıp Lozan'ı imzalayan; Cumhuriyet'i ilan eden Gazi Meclis'tir. Bu değişiklikle Cumhurbaşkanı, yasama, yürütme ve yargı yetkilerini tümüyle kendi üzerine almakta; böylece demokratik rejimin en önemli özelliği olan kuvvetler ayrılığı yok edilmektedir. Oysa ki gerçek demokratik başkanlık sistemlerinde güçlü bir kuvvetler ayrılığı vardır. Getirilen teklifle; sultan ya da hükümdar yetkilerine sahip, ama adı cumhurbaşkanı olan bir diktatör yaratılmak istenmektedir. Bu değişiklik gerçekleşirse parlamento sadece bir vitrin olarak kalacak; bakanların seçilmesinden yargının ve üst düzey kamu görevlilerinin atanmasına dek her şey, tek adamın eli ve emriyle gerçekleştirilecektir.
İçinde bulunduğumuz OHAL koşulları, Anayasa değişikliği için asla uygun bir ortam değildir. Başta siyasi partiler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları, sağduyusuna her zaman güvendiğimiz yurttaşlarımızı, hukuk devletinin temel koşulu olan yargı bağımsızlığının tümden yok edilmemesi için göreve çağırıyoruz.
“CUMHURİYETİN MAYASINDA DİKTATÖRLÜK YOKTUR”
AKP vekillerine sesleniyoruz:
Parlamento çoğunluğunuz yasa yapmaya yetebilir. Ancak halkın çoğunluğunun gönlünü yapmaya ve insan haklarına dayalı hukuk devletini yaratmaya yetmez. Cumhuriyetimizin mayasında diktatörlük yoktur. Cumhuriyet, yalnız emperyalizme karşı kazanılmış bir savaşın değil, halkı kul sayan zihniyete karşı kazanılmış bir zaferin ürünüdür. Bu gerçeği, değişikliğin destekçisi olan MHP'ye özellikle anımsatmak isteriz. Halka karşı suç işlememek için yol yakındır. Bu nedenlerle demokratik kitle örgütleri olarak bizler, AKP Hükümeti'nin sunmuş olduğu Anayasa değişiklik paketinin tamamını reddediyor ve hemen geri çekilmesini talep ediyoruz. Düşünce ve önerilerimizi paylaşan tüm milletvekillerini, değişiklik girişiminin önünü kesmek üzere Meclis'te mücadeleye davet ediyoruz.
Egemenlik, Kayıtsız Ve Koşulsuz Ulusundur; Kişiye Devredilemez. Yaşasın Laik- Demokratik Türkiye Cumhuriyeti!”
Haber Merkezi