Eğitim-İş: MEB’in uyarı yazısı sendikal haklara açık bir saldırıdır

Eğitim-İş: MEB’in uyarı yazısı sendikal haklara açık bir saldırıdır

31.01.2025 14:40:28

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Milli Eğitim Bakanlığı'nın iş bırakma eylemine katılan öğretmenlere yönelik uyarı yazısı gönderme kararına tepki gösterdi. Sendika, MEB'in bu tutumunun sendikal haklara ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, mücadeleye devam edeceklerini duyurdu.

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 13 Ocak 2025'te gerçekleştirilen iş bırakma eylemine katılan öğretmenlere yönelik uyarı yazısı gönderme kararına sert tepki gösterdi. Eğitim-İş tarafından yapılan açıklamada, sendikal hakların anayasal güvence altında olduğu vurgulanarak, MEB'in bu adımının hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ifade edildi.
“MEB, 12 EYLÜL REJİMİNİN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KARŞISINDAKİ TUTUMUNA DÖRT ELLE SARILMIŞ”
Sendika tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:"Milli Eğitim Bakanlığı, 13 Ocak 2025'te sendikaların aldığı karar doğrultusunda iş bırakma eylemine katılan öğretmenlere uyarı yazısının tebliğ edilmesini isteyerek sendikal hakları yok sayan, hukuku çarpıtan ve özgürlükleri keyfi olarak sınırlayarak açıkça baskı kurmaya çalışan bir tutum sergilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı yayınladığı yazıda, 12 Eylül rejiminin temel hak ve özgürlükler karşısındaki tutumuna dört elle sarılmış görünmektedir.
Oysa Türkiye Cumhuriyeti 12 Eylül rejiminin temel hak ve özgürlükler karşısındaki tutumunu boşa çıkartan özgürlüklerin alanını genişletme noktasında önemli adımlar atmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı ve ona yön veren politikaların sahibi iktidar partisi ise bu yazıyla Türkiye'yi bir kez daha o karanlık günlere hatta o günlerin ötesine taşıma iradesini göstermektedir.
“MEB HUKUK DIŞI BİR YAKLAŞIMLA ÖĞRETMENLERE BASKI KURMAYA ÇALIŞMAKTA”
Öncelikle bilinmelidir ki iş bırakma eylemi, ulusal ve uluslararası hukuktan doğan meşru bir sendikal haktır. Anayasamızın 90. maddesi uyarınca, Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi ve AYM kararları sendikal faaliyetler kapsamında iş bırakmanın bir hak olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Danıştay kararları da kamu çalışanlarının sendikal eylemler nedeniyle cezalandırılamayacağını defalarca tescillemiştir. Ancak MEB, hukuk dışı bir yaklaşımla öğretmenlere baskı kurmaya çalışmaktadır.
Bakanlık gönderdiği yazıda, eğitim hakkının engellenmesinden ve güvenlikten bahsetmektedir. Ancak asıl sorulması gereken şudur: Okulları temizleyemeyen, yeterli öğretmen atamayan, öğrencilerin en temel güvenliğini sağlayamayan kimdir?
“İŞ BIRAKMA EYLEMİMİZ SORUNLARA DİKKAT ÇEKMEK, KAMUSAL EĞİTİMİ SAVUNMAK İÇİNDİ”
Öğrencilerimizin hijyenik bir ortamda eğitim görmesini engelleyen, okullarda yeterli personel çalıştırmayan, kadrolu öğretmen atamak yerine güvencesiz istihdam modellerini dayatan, eğitimi piyasalaştıran ve niteliksizleştiren, eğitim emekçilerini açlık sınırında yaşamaya mecbur bırakan bizzat MEB'dir! Eğitim-İş olarak, eğitim hakkını gerçekten savunan ve koruyan tarafız. İş bırakma eylemimiz de işte tam olarak bu sorunlara dikkat çekmek, kamusal eğitimi savunmak ve eğitim emekçilerinin haklarını korumak içindi.
“SENDİKAL MÜCADELEMİZİ BALTALAMA GİRİŞİMİ VE AÇIK BİR MOBBİNGDİR”
Milli Eğitim Bakanlığı, kendisini bir patron gibi konumlandırarak, öğretmenleri hizaya sokmaya çalışmaktan vazgeçmelidir. MEB, sendikal haklarımızı engellemeye çalışarak açıkça suç işlemektedir. Anayasal güvence altında olan haklarımızı kullanmamız nedeniyle tehdit edilmemiz, sendikal mücadelemizi baltalama girişimidir ve açık bir mobbingdir!
“EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ONURLU MÜCADELESİNDEN ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Eğitim-İş olarak bir kez daha ilan ediyoruz: Sendikal haklarımızı kullanmamıza engel olmaya çalışan hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz! Hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdürecek, eğitim emekçilerinin onurlu mücadelesinden asla geri adım atmayacağız!”
Haber MERKEZİ

YORUM YAP