Açıklamada yer alan ifadeler şöyle: "İlkeli ve cesur gazeteciliğin, tam bağımsız Türkiye’nin, gericiliğe karşı mücadelenin simge isimlerinden Uğur Mumcu’yu uğradığı hunharca suikast sonucu aramızdan ayrılışının 22. Yıldönümünde derin bir özlem ve saygıyla anıyoruz.
"BUGÜN TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN HİÇBİR ŞEY YOK”
Mafya ve siyaset ilişkisine, teröre, yolsuzluğa, kökten dinci akımlara karşı, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle hayatını derin yapıların ortaya çıkarılmasına adayan Uğur Mumcu, bu yapıların ortaya çıkmasından endişelenenler tarafından katledilmiştir.
"AYDINLARIMIZ CİNAYETLERLE SUSTURULDU, GAZETECİLER HAPSEDİLEREK SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILMAKTA”
Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak 1993’ten bu yana 22 yıl geçmesine ve onlarca hükümetin değişmesine rağmen, cinayet bütün bağlantılarıyla hala aydınlatılmamış, bilinçli olarak zaman aşımına uğratılmıştır. Bugün Türkiye’de 22 yıl öncesine göre değişen hiçbir şey yoktur. Bu bağlamda geçmişte Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi aydınlarımız derin devlet tarafından gerçekleştirilen cinayetlerle susturulurken günümüzde aydınlarımız, gazetecilerimiz hapsedilerek sindirilmeye çalışılmakta, Berkinler ve Ali İsmaillerin katilleri devlet tarafından korunmaktadır.
"BU KALEMLER TÜKENMEZ”
Ancak Uğur Mumcu’nun da dediği gibi "Bir kalem susar, yerini bir başkası alır. Bu kalemler tükenmez. Ne kelepçeler, ne demir kapılar, ne iddianameler ve ne de beş yıldan yirmi yıla uzanan hapis cezaları, bu kalemleri korkutamadı, bundan sonra da korkutamaz”
"SUSKUN KALMAYACAĞIZ”
Eğitim-İş olarak Uğur Mumcu’nun katillerinden elbet bir gün hesap sorulacağına yürekten inanıyor ve cinayetler, hukuksuzluklar, yolsuzluklar karşısında suskun kalmayacağımızın bilinmesini istiyoruz.”
Haber Merkezi