Eğitim Sen Sendikası, “MEB öğretmen atama politikalarını gözden geçirmeli, öğretmen açıkları derhal kapatılmalıdır” açıklamasında bulundu.,
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen atama politikalarına ilişkin değerlendirmede bulunarak, “Öğretmen açıkları derhal kapatılmalı” dedi. Eğitim Sen'in açıklaması şu şekilde: “Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, daha önce ilan edilen 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasına ek olarak 5 bin ilave öğretmen alımıyla birlikte Şubat ayı içinde en fazla 25 bin öğretmen atamasının yapılacağını açıklamıştır. Geçtiğimiz günlerde, Bakan Yılmaz tarafından öğretmen açığının 109 bin 238 olarak açıklandığı dikkate alındığında, yapılması planlanan 25 bin sözleşmeli öğretmen atamasının gerçek ihtiyacın dörtte birine bile denk gelmemesi düşündürücüdür. Bakan Yılmaz'ın açıklamasında ücretli öğretmenlere öncelik verileceğini açıklaması ise başlı başına bir skandaldır.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), her fırsatta öğretmenlerin niteliklerini ve yeterliliklerini tartışmaya açıp, siyasi kadroları üzerinden öğretmenlerin performansını ölçmeye çalışırken, öğretmen açıklarını kapatmak için yeterli atamamakta ısrar etmektedir. Milli Eğitim Bakanı olan İsmet Yılmaz'ın 25 bin sözleşmeli öğretmen atanacağına ilişkin açıklamaları, atama bekleyen yüzbinlerce öğretmeni büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştır. Öyle anlaşılmaktadır ki MEB, öğretmen açıklarını kapatmak yerine sözleşmeli ve ücretli öğretmen istihdamını yaygınlaştırarak eğitimde güvencesiz istihdamın kapılarını ardına kadar açmayı hedeflemektedir.
Eğitim sistemi her geçen gün artan sorunlar ve derinleşen çelişkiler ile tam bir çürüme içinde bulunurken, AKP iktidarı döneminde ortaya çıkan ataması yapılmayan öğretmenler sorunu eğitimin öncelikli ve acil çözüm beklenen sorunlarından birisi haline gelmiştir. Türkiye'nin pek çok bölgesinde öğretmen yetersizliği nedeniyle eğitim-öğretim süreci aksamakta, bu durum çok sayıda dersin boş geçmesine neden olmaktadır.
Eğitimde gerçek ihtiyaç kadar atama yapılmaması, atama bekleyen işsiz öğretmen sayısının her geçen yıl katlanarak artmasına neden olmaktadır. Bu durum, işsiz öğretmenleri büyük bir strese sokmakta, intiharlara kadar varan olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bugüne kadar ataması yapılmadığı için 50'ye yakın işsiz öğretmen intihar etmiştir.
“MÜLAKATA DAYALI SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN İSTİHDAMI KABUL EDİLEMEZ!”
15 Temmuz sonrasında tüm kamuda olduğu gibi eğitim alanında da sözlü sınav/mülakat üzerinden sözleşmeli öğretmen atamaları yapılmış ve toplamda 39 bin 300 sözleşmeli öğretmenin ataması yapılmıştır. Bakan Yılmaz tarafından açıklanan 25 bin sözleşmeli öğretmenle birlikte, eğitimde güvencesiz olarak istihdam edilen sözleşmeli öğretmen sayısı 64 bine çıkacaktır. Eğitimde siyasal kadrolaşmayı öğretmen atamalarına kadar yaygınlaştıran, öğretmenleri güvencesizlik kıskacına alan mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen istihdamı kabul edilemez.
Sorun sadece sözleşmeli öğretmen atamaları ile sınırlı kalmamakta, OHAL KHK'leri ile sözleşmeli öğretmenlerin başta özür grubu tayinleri olmak üzere, en temel özlük haklarını kullanmaları engellenmektedir.
“15 YILDA KPSS 'YE GİREN HER 100 ÖĞRETMENDEN SADECE 17'Sİ ATANABİLMİŞTİR!”
Hükümetin bugüne kadar eğitim sisteminin ihtiyacı kadar öğretmen atamaması, Türkiye'nin kısa bir zaman içinde hali hazırda mevcut işsizler ordusunun yanı sıra, ikinci bir işsiz öğretmenler ordusu ile karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Resmi rakamlara göre Türkiye'de 438 bin ataması yapılmayan öğretmen bulunmaktadır ve bu sayı 37 şehrin nüfusundan fazladır. Bu yarının önümüzdeki 5 yıl içinde 1 milyona ulaşması kaçınılmazdır.
2003-2017 yılları arasında KPSS'ye giren ve ataması yapılan öğretmen sayısına bakıldığında, bugün neden ‘ataması yapılmayan öğretmenler sorunu' olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Geçtiğimiz yıllar içinde her yıl KPSS sınavına girenlerin küçük bir kısmı atanırken, büyük bölümü ataması yapılmayan işsiz öğretmenler ordusuna dahil olmuştur.
“KPSS'YE GİREN VE ATAMASI YAPILAN ÖĞRETMEN SAYILARI VE ORANI”
Son 15 yıl içinde KPSS'ye giren her 100 öğretmenden ortalama 17'sinin ataması yapılmış, geriye kalan 83 işsiz öğretmen ya tekrar sınava girmek ya da başka alanlarda çalışmak zorunda bırakılmıştır. Ataması yapılmayan öğretmenlerin zorunlu olarak meslekleri dışında işler yapmaya zorlanması ve meslekleri ile ilgisi olmayan alanlarda çalışmak zorunda bırakılması Türkiye için utanç vericidir.
Nitelikli bir eğitimin gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin yetiştirilme ve atanmaları sürecinin planlı şekilde işlemesi gerekmektedir. 438 bin ataması yapılmayan öğretmenin, mesleğini icra edilebilmek için KPSS barajlarını, doğrudan ‘torpili' çağrıştıran mülakat sınavlarını, aday öğretmenlik sınavını ve daha birçok engeli geçmeye çalışması ülkemiz açısından utanç verici bir durumdur.
“ÖĞRETMEN ATAMALARININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!”
Nitelikli bir eğitimin gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin yetiştirilme ve atanma süreçleri planlı bir şekilde işletilmeli, giderek büyüyen ataması yapılmayan öğretmenler sorunu kalıcı olarak çözülmelidir. Kadrolu olarak atanmak isteyen öğretmen arkadaşlarımızın talepleri yerine getirilmeli, yapısal bir sorun haline gelen öğretmen açıklarını kapatmak için gerekli adımlar derhal atılmalıdır.
Eğitimde kadrolu/güvenceli istihdamdan vazgeçen, resmi öğretmen açığı 109 bin olmasına rağmen sadece 25 bin sözleşmeli öğretmen atamasının yapılacağını açıklayan MEB kararını gözden geçirmeli, eğitimde her türlü güvencesiz ve sözleşmeli istihdam politikasından vazgeçilmelidir.
Eğitim Sen olarak ataması yapılmayan öğretmenlerin taleplerinin takipçisi olacağımızı, eğitimde atama sorunlarından, başta ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik olmak üzere, her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına kadar bütün sorunların kalıcı olarak çözülmesi için mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
Haber Merkezi
