Renginar Sali

Eğreti ata binen tez iner

Bir atasözümüz der ki; “Eğreti ata binen tez iner.” Bizimkiler ise kendilerine verilen görev süresinden de tez indi(rildi). Resmi olarak tamamlanmasa da bertaraf edildiler.
Eğitim Bir-Sen Sendikasının ilçemiz temsilcilerinden söz ediyorum. Oysaki onlara verilen yetki ve (sorumluluk diyememeyeceğim) güce güvenerek öyle bir fırtına estirmişlerdi ki bir gün dineceği sanki akıllarına hiç gelmemişti. İlçemiz siyasetçilerine arkalarını yaslayıp, resmen güç zehirlenmesi yaşadılar.
Ülke genelinde başlatılan kadrolaşmayı ilçemizde “inşa” ederken kullandıkları “malzeme” hep eksikti. Nitekim ortaya da eğri bükük, çürük mü çürük bir yapı çıktı. Çatıya odaklanırken, temeli sağlam atamadılar. Zaten atmaları da pek mümkün değildi ama bizimkiler yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
Hele son kongrelerine Allah için çok çalıştılar! Daha önce de yazdığım gibi okullara gidip, özellikle yeni atanmış bayan öğretmenleri müdür odalarında resmen alıkoydular, üye formlarını zorla imzalattılar. Göz boyamak için yeni yönetime yeni isimler yazılsa da eski yönetim iş başındaydı.
Kongredeki oy verme işlemi ise pek demokratikti! Eğitimcilerde de böyle oluyor demek ki! Bin bir usulsüzlüklere adı karışan ve paçası soruşturmalardan kurtulamayan cambazlardan biri tüm hünerlerini gösterdi! Yalakalıkta zirve yapmış, siyasilerin bile “Görevini bırak seni daha fazla koruyamayız” demeleri üzerine son günlerde gidip ağlamadığı kapı bırakmayan şahıs, o günkü kongrede her gelen üyenin eline Yusuf Güven'in listesinin yer aldığı zarfı tutuşturup sandığa attırdı. Gelenler hiç zorlanmadı! Nasıl seçim ama! Vee tabi ki ezici bir üstünlükle Yusuf Güven o gün güven tazele(yeme)di! Güven'in yerinde böyle bir seçimle seçilip göreve devam etmezdim. Altın tepside sunulan bir sonuçla kendi egosunu beslemeyi tercih etti.
O günden sonra daha bir “ne oldum delisi” oldular. ‘Bizim himayemizde olmayan ezilsin' mantığı ile hareket ettiler. Kasırgalarına İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay da maruz kaldı. Bu görevde gözü olan Yusuf Güven, ona da tabi ki hiç acımadı. Her fırsatta hata yapması için zemin hazırladı.
Sendika Başkanının güdümünde İlçe Müdürlüğü yapmaya çalışan Ahmet Ay, işler iyice sarpa sarınca, nihayet yardım isteme ihtiyacı hissetti. Torpil Listesi de ayrı bir çatlak oluşturunca ipler iyice koptu. Ay, yukarıdaki yetkililer ve ilçemiz siyasilerin de desteğiyle Güven ve ekibini devre dışı bırakmayı başardı. Belki de Ahmet Ay'ın başardığı tek şey de bu oldu. Kangren gibi yayılan ve herkesi zehirleyen bir sendika başkanı ve yönetiminin ömrünü sonlandırdı.
Sendikanın sorumluluğu şimdi Şube Müdürü Can Dağaşan ve Barbaros Doğan'da. Kongreye bir yıl kala, üyeler arasında başlatılan istişarelerle yeni bir yönetim ve yeni bir şube başkanı için çalışmalar başladı.
Güven ve ekibinden geriye ise sadece büyük bir enkaz kaldı. Özellikle yapılan haksızlıklar, usulsüzlükler, üstü kapatılan soruşturmaların haddi hesabı yok. Bu enkazı temizlemek yeni yönetime kaldı. Ancak Eğitim Bir-Sen Sendikasının genel politikasını göz önünde bulundurduğumuzda artık burada görev alacak olanlar “ateşten gömlek” giyecek.
Özetle; yetki ve sorumluluklarınızı öyle kullanın ki, sona erdiklerinde kendinizi de bitirmiş olmayın. Eğitim camiasına bu olup bitenler hiç mi hiç yakışmıyor.

YORUM YAP