ELİF BİLİCİ’DEN AÇIKLAMA: “Belediyedeki hiç bir günümde yan gelip yatmadım

ELİF BİLİCİ’DEN AÇIKLAMA: “Belediyedeki hiç bir günümde yan gelip yatmadım

21.01.2015 11:49:02

2009’da CHP belediye meclis üyesi seçildikten kısa bir süre sonra siyasi başkan yardımcılığı görevine atanan Elif Bilici, 2014 seçimlerinde Başkan Işıklar’ın meclis listesinde 2. kez yer almadı. Memuriyetle Özel Kalem Müdürlüğüne atandığı süreç bu görevin kendisinden alınarak, Sosyal İşler Müdürlüğünde düz memur yapılmasıyla sonuçlandı geçtiğimiz hafta. İki dönem boyunca yaşadıklarını Bilici, Hürhaber İmtiyaz Sahibi Sevginar Uygun’a yazılı bir açıklama ile aktardı ve kamuoyunun yaşananları bilmesi talebini iletti.

BİLİCİ: YAŞADIKLARIMI PAYLAŞMAK İSTEDİM
Öncelikle 16.12.2015 tarihinde benimle ilgili yazmış olduğun makale ve yorumların için çok teşekkür ediyorum. Seni, değerli okurlarını ve vatandaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla benim de paylaşmak istediğim bazı şeyler var. Paylaşalım ki kimse yanlış anlaşılmasın ve verilen emekler de zayi olmasın!

"BAŞKAN YARDIMCILIĞIM HERKESTEN ÇOK BANA SÜRPRİZ OLDU”
Bildiğin gibi 2009 yılında seçimle birlikte ve senin de dediğin gibi sürpriz bir şekilde Başkan Yardımcılığı görevlendirmesiyle Başkan Bey ile çalışmaya başladım.  Başkan Yardımcısı olacağımı ben dışında tüm partililerimiz bilirken ben, seçimi kazandıktan 2 gün sonra mazbataları alacağımız günden önceki gece başkan beyden öğrendim. Yani herkesten çok görev bana sürpriz oldu.
Çalışmaya başladıktan çok kısa bir süre sonra özellikle sizin gazetenizde anlam veremediğim nedenlerle beni başarısız gösteren, çalışmadığımı ve konumumu hak etmediğime dair toplumda algı oluşturacak türde yazılar yazılmaya başlandı. Hatta Zerrin Özer’e çiçek verirken rüzgardan dolayı eteğimin açılmasından tutun; güler yüzlü ve neşeli olmayı "çok gülüyor” şeklinde yorumlayan yazılara kadar… ( Hâlbuki geçen günkü yazında sürekli gülümsememin ve bu enerjimin kaynağını merak ediyordun! Zaman işte! )

"BİRİMİN BENDEN ALINDIĞINI GAZETEDEN ÖĞRENDİM”
Daha seçim sonucunun hayırlı olsun fasılları bitmemiş, işlere başlayamamış, tabiri caizse ne olduğunu anlayamadığım sudan çıkmış balığa döndüğüm zamanlarımda bunu yaptınız.  O zamanlar bana bağlı birimlerin başında Halkla İlişkiler Müdürlüğü vardı ki hepimiz için ilk tecrübeler olmasına karşın yapılan hatalar, bana ve ekip arkadaşlarıma inanılmaz acımasız eleştirilerle basına yansıyor, yansıtılıyordu. Bu süreçte uygulanan yıpratma politikaları nihayetinde meyvesini vermiş ve bir gün yine sizin gazetenizden Birimimin benden alındığını ve daha pasif birimlerle görevime devam edeceğimi öğrenmiştim; Bir gün önce Başkan Bey’in ben ve birim hakkındaki övgülerine rağmen! Önce sizden öğrenmiş,  sonra da yazılı tebligatı almıştım. İşte sizin 16.01.2015 tarihli yazınızda bana çok tolerans gösterildiğini ima ettiğiniz en önemli ve ilk tartışmalarımızdan biri buydu Başkan Bey ile. Peki bu bana karşı haksızlık değildi de neydi?!

"ACEMİLİĞİMİN ARKASINA SIĞINMAMIŞ ÇOK ÇALIŞMIŞTIM”
Hem Belediyeciliği, hem siyaseti öğrenmeye çalıştığım; elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret sarf ettiğim bu zor dönemde bana bağlı birimlerin benden alınmasını öğrenmem gereken merci gazeteniz miydi, Başkanım mıydı? İşin daha da acıtan kısmı eleştiri bombardımanına tutulduğum bu en sıkıntılı ilk 1,5 yıl içinde Başkanımız tarafından öngörülüp projelendirilen ve halen konuşmalarında öncelikli yer verip gurur duyduğu Engelli Yaşlı Koordinasyon Merkezi, Gıda Bankası, Kültür Merkezi ve Mahalle Evleri gibi en çok övündüğümüz sosyal projelerimizi hayata geçirmiştik ekibimizle birlikte! Yani boş oturmamıştım! Acemiliğimin arkasına sığınmamış sadece çok çalışmıştım!

"KIRILIP DÖKÜLMEMİZE, HAKSIZLIKLARA UĞRAMAMIZA RAĞMEN İŞLERİMİZE ODAKLANDIK”
Haberi gazetenizden öğrendikten ve tebligatı aldıktan sonra tabi ki kırıldım ve rapor aldım. Daha sonra o dönemde birlikte çalıştığımız Belediye Başkan Yardımcımız Abdullah Yıldırım’ın devreye girmesiyle sarsıntı atlatıldı ve göreve devam ettim. Daha sonraki süreçte de çeşitli nedenlerle kırılıp dökülmemize,  birçok haksızlıklara uğramamıza rağmen ekip arkadaşlarımızla dayanışma içinde işlerimize odaklandık.

"YILDIRIM VE KANDEMİR’İN GİDİŞİ İLE GÖREVLERİM ARTTIRILDI”
Abdullah Yıldırım ve Yılmaz Kandemir abilerimizin görevden ayrılmasından sonra da başka bir kaos sürecine girdik. Seçimden yaklaşık 1.5 yıl sonra Abdullah Yıldırım, bir süre sonra da Yılmaz Kandemir abilerimizle yollarımız ayrıldı. Onlardan boşalan birimlere yeni bir başkan yardımcısı getirip getirmeme konusunu kendi aramızda tartıştığımızda ekibi değiştirmeden görev ve sorumlulukların arttırılması, mevcut başkan yardımcılarımız arasında paylaştırılması ile ilgili Başkan Bey ile fikir birliğine vardık. Ve Başkan Bey bunun üzerine Mali işler ve Çevre ve Temizlik Müdürlüklerini de dahil ederek, Kültür Sosyal İşler, Sosyal Yardım İşleri, Destek Hizmetleri, Bilgi İşlem ve Veterinerlik Müdürlüklerinden sorumlu Başkan Yardımcısı olarak sorumluluklarımı arttırdı. Ben de elimden geldiğince görevlerimi yerine getirmeye çalıştım ve dönemi tamamladım.

" "MECLİS ÜYELİĞİNE BAŞVURMA BOŞ VER” YANITINI ALDIM”
Şimdi gelelim meclis üyeliği aday adaylık döneminde yaşananlara! Meclis üyeliği ile ilgili hiçbir talebimin olmadığını her fırsatta ifade etmeme rağmen (ki buna tüm arkadaşlarım şahittir) kesinlikle listede olacağımı her seferinde vurgulayan Başkanımız, başvurulara 1 gün kalaya kadar bana hiç bir yorumda bulunmamıştı. Ben de 5 yıl görev yaptığım Başkanıma sormadan tek başıma karar vermemin doğru olmadığını düşündüğümden kendisine sordum. ‘Başkanım ne yapayım, başvuruda bulunayım mı..?’ diye. Bana verdiği cevap; Parti sekreterimiz Kader hanımla anlaşamadığım ve siyaseti de bir türlü öğrenemediğimi vurgulayarak "Başvurma boş ver” oldu! 5 yıllık emeğin karşılığında verilen cevap çok anlamlıydı! Ve tabi ki ben de ya sabır çekerek görevime sonuna kadar devam ettim. Dönemin sonuna doğru başka meclis üyesi arkadaşlarımdan memur olarak görevlendirileceğimi öğrendim yeni dönemde ve yorum yapmadım. Tek istediğim dönemin bitmesiydi.

"BÜROKRAT BAŞKAN YARDIMCISI SÖZÜNÜ ALDIM”
Dönem bitti seçim alındı. Benimle ilgili bir sürü yazı yazıldı ve ben de sizi aradım bir akşam hatırlarsanız ve belediyede görev almayacağımı söyledim ve kararlıydım da. Daha sonra Başkan Bey ile yapmış olduğumuz uzun görüşmede memuriyete geçişimi yapacağını, 6 ay sonra bürokrat Başkan Yardımcısı olarak görevime devam edeceğimi, yola çıktıklarını yolda bulduklarına asla değişmeyeceğini ve sahip çıkacağını söyleyerek beni ikna etti.
Bu süreçte ilk bir ay taşeron firmada görevlendirdi beni. Daha sonra aldığım duyumlara göre meclis üyemiz Doruk Bulut’un bastırmasıyla memuriyet yazım yazıldı ve özel kalem müdürlüğüne atandım. Sizin tabirinizle hak etmeden!  Bu süreçte yine sizin tabirinizle "Nasıl olsa koltuk bende yatarak da para kazanırım” demeden Bora Başkanımıza bağlı olan Kültür Sosyal İşler ve Sosyal Yardım İşleri Müdürlüklerinin idari sorumluluğunu da yine Başkan Beyin emriyle Bora Başkanımızla irtibatlı olarak yürüttüm. Aynı zamanda Başkanımızın Eşi Esma Ablamızla ve Kadın kollarımızla köylerimizdeki kadınlarımızla sık sık toplantılar yaparak ta çalışmalarımızı sürdürdüm. O zaman yine siz "Memur oldu siyaset yapması sıkıntı yaratabilir” yazmıştınız hatta hatırlarsınız!

"BELEDİYEDEKİ HİÇ BİR GÜNÜMDE YAN GELİP YATMADIM”
Yani sevgili Sevginar arkadaşım, bilinmesini isterim ki ben Belediyedeki hiçbir günümde yan gelip yatmadım. Çalışmadan, emek vermeden bir günüm geçmedi. Hak etmeden aldığım hiç bir makam ya da koltuk yok. Her türlü baskıya ve yıpratma politikalarına karşın sadece işimi yaptım. Başkanımıza, kurumumuza ve partimize zarar verecek hiç bir işin içinde yer almadım. 

"SAYILARIN ŞİŞİRİLMESİ İDDİASI VE TEFTİŞ KURULU DENETİMİ…”
Şimdi gelelim görev değişikliği mevzuunda neden olarak gösterilen konuya…
Bazı çevrelerin Kültür Merkezi, Toplum Destek Merkezi ve Gıda Bankasından hizmet alanların sayılarının arttırıldığı, şişirildiği yönünde haberler gelmeye başladı bize ama zaten her veri kayıt altındaydı o yüzden de çok üzerinde durmadım bu söylentilerin. Ta ki bir gün Teftiş Kurulu Müdürümüzün bu birimleri denetlemeye gelmesine kadar. Anlam verememiştim fakat daha sonra benim bile hala görmediğim broşürlerimizde Kültür Merkezi sayılarının 5000 civarında olduğu bilgisi geldi. Hiçbir zaman vermediğimiz bir bilgiydi bu ki bilgi işlem müdürlüğümüzde kayıtlı kursiyer sayıları ve yoklamalarımız mevcut. Neyse Başkanımız beni bununla ilgili uyardı ve ben de hiçbir zaman o sayılarda olmadığımızı, bizlere sorulmadan o rakamların yazıldığını bildirdim. İkna olmadı! O zaman anlamıştım bir şeylerin ters gittiğini.

"BAŞKAN BEY BENİ OKLARI KENDİSİNE ÇEVİRMEMLE SUÇLADI”
Akabinde buradaki sayı mevzuuna istinaden Kültür Merkezinde bir takım revizyonlar oldu, hocalarımız değişti, bazı birimler donduruldu ve bazıları kapatıldı ve kursiyerlerimiz de haklı yere tepkilerini dile getirdiler ki ben Başkan Bey’i uyarmıştım değişiklikleri yaparsak tepki alacağız diye…  Bizler elimizden geldiği kadar uygun dille kursiyerlerimizi sakinleştirmeye ve üslubunca sebeplerini açıklamaya çalıştık. Hatta Başkanımızla kursiyerlerimizi bir araya getirmeye çalıştık. Olmadı. Ama tabi ki bazı kursiyerlerimiz en son sözü Başkan Bey’den duymak istediklerini söyleyerek gerek şikayet dilekçesi ile ve gerekse bireysel olarak Başkanlık makamına çıktılar.  Ve Başkan bey beni kursiyeri kendisine yönlendirmekle, okları kendisine çevirmemle suçladı! Ve ben de tabi ki bu kadar basit mevzuun neden 2 ay boyunca temcit pilavı gibi önümüze geldiğini ve bunların arkasındaki gerçek amacın ne olduğunu kendisine sordum… Gerçekten ne yapmak istiyorsunuz diye! 6 yıllık çalışma dönemimde en büyük sınavım Mali işlerdi. Bu süreçte dahi kendisine giden alacaklı sayısı çok ama çok azken beni böyle bir şeyle suçlaması enteresan gelmişti görev değişikliklerinden çok kısa bir süre önce!

"VERDİĞİM EMEĞİ KİMSENİN YAKIP YIKMASINI DA İZLEMEM MÜMKÜN DEĞİL”
Facebook’ta hepimiz emeğin, verilen sözlerin tutulmasının, güvenin ne kadar önemli olduğundan dem vuruyoruz yeri geldiğinde. Şimdiye kadar hiç böyle bir karşılık vermedim hiç bir yazınıza. Ancak 6 yıl boyunca verdiğim emeği 2 paragrafla kimsenin yakıp yıkmasını da izlemem mümkün değil.

"BANA VERİLEN GÖREVLERİN HİÇBİRİNİ BEN İSTEMEDİM BAŞKAN BEY VERDİ”
Yukarıda da belirttiğim gibi Başkan Beyden Başkan Yardımcılığını isteyen de memuriyeti isteyen de bürokrat başkan yardımcılığını isteyen de ben değildim. Kendisinin görevlendirdiği ya da vadettiği görevlerdi bunlar! Ben de elimden geleni yapmaya çalıştım. Başkan Bey tabi ki benimle çalışmak istemeyebilir. Ancak 6 senedir çalıştığı arkadaşının son 1 senedir yan yattığını gerekçe göstererek görevden almasının ne kadar tatmin edici olduğunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

TEŞEKKÜR
Bu vesileyle göreve başladığım ilk günden bu güne kadarki özetimi hizmet ettiğimiz vatandaşlarımız ile paylaşma imkanı verdiğiniz için önce size; görev sürem boyunca bana destek veren başta Başkanımız ve görev yapan tüm Başkan yardımcılarımız olmak üzere, müdürlerimize ve tüm personelimize teşekkürlerimi sunuyorum.”    

Haber Merkezi

YORUM YAP