Gezi parkı ile başlayan direniş; barış süreci, cemaat, darbe, paralel yapı, ergenekon, kaçak saray, Çankaya fanusu, baraj tartışmalarıyla bu günlere geldi. Ağaçlara sahip çıkmayı hedeflediğimiz günlerden, geldiğimiz an itibariyle duyduğumuz memnuniyeti izah edebilecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Göğsümüzü kabartarak övündüğümüz bu cennet vatanı, cehenneme çevirme gayret ve başarımızın hesabını hiçbir zaman veremeyeceğiz.
Benim gördüklerimin, hissettiklerimin; sağduyulu, vatansever, aklı başında, hatta yakın dostlarım tarafından anlaşılmaması, duyulmaması çok büyük ızdırap. Neticesi iyi olur iyi niyetiyle yapılan hatanın sonucu ortaya çıktıktan sonra bile aymazlığın, ahmaklığın devam ediyor olmasını anlamakta da, anlatmakta da zorlanıyorum. Allah herkese akıl fikir versin, ben dahil. Yaşanan bunca hainlik, kahpelik, vahşet ve insanlık dışı davranışlar akılla çözülemiyorsa; hep birlikte ahmaklık duasına çıkalım. Başka türlü rahat etmemiz mümkün gözükmüyor.
Seçmen iradesine saygı adı altında her parti kendi bildiğini okumayı aldığı oyları temsil olarak kabul ediyor. "Türkiye partisi olacağım” diyerek rüyasında bile göremeyeceği oyu toplayan parti; "Barajı geçersem barış falan kalmayacak, baraj ve havaalanı yapımını savaş sebebi kabul ederim” deseydi netice aynı mı olurdu? Canlı bomba olabilme şuuruyla uyuşturulmuş insanlık nasibi almamış mahluklar toplu katliam yaparken saz ve havuz şuuruyla donatılmak büyük meziyet kabul edilmeli. Nedense Deniz’ler idam edilirken kadeh tokuşturan abileri hatırladım. Tarih sürekli bir şekilde tekerrür ederken, benim ahmaklığımın sürekli olması hayra alamet değil.
7 Haziran mesajını en net şekilde CHP ve Kılıçdaroğlu anlamış gözüküyor. Ak Parti ile birlikte gerileyen parti olma şerefiyle koalisyona çok istekli. Haklı da. İktidar ortağı olamayan bir Kılıçdaroğlu bir sonraki seçimi zor görür. Görebilirse emanet oyların geri dönüşüyle tek başına iktidar olma umudu CHP’yi diri tutacaktır. HDP’ye oy vermekle övünen belediye başkanları, milletvekilleri, genel başkan yardımcılarının varlığıyla PKK’nın kontrolüne ve güdümüne girmiş bir CHP ile ortaklık Ak Parti’ye kara sürecektir. CHP geldiği konum itibariyle kurucusunun kemiklerini sızlatıyor.
Matematik dehası Bahçeli’nin partisi MHP, ülkedeki savaş halini seyirlik manzara kabul ediyor. Seçimden önce "İktidar olmayı aklımdan bile geçirmeyeceğim, zarar vereceği kesin belli olan bir koalisyonun kurulması için teşvik, takdir ve gayretimi esirgemeyeceğim...” denseydi eminim yüzde on altı değil yüzde kırk altı alınırdı. Bu millet MHP’nin ve Bahçeli’nin kıymetini bir türlü anlamadı. Ateş çemberinden geçerek bu günlere gelen MHP ve ülkücüler, ateş çemberinden geçmekte olan bir ülkede seyirci kalarak iktidarı hedefliyorlar. Ne diyebilirim, hayırlı olsun. İp atlamaya ve sallanmaya devam.
Ak Parti aynı oy oranı ile yirmi milletvekili fazla çıkarmış olsa aynı şımarıklık devam edecekmiş. Milletin attığı tokat yüzünden tek başına iktidar olma şansını kaybeden Ak Parti memleketi toparlama önceliğinden kendini toparlama fırsatı bulamıyor. Gidiş tekrar seçimi gösterdiğinden rakiplerinin seçmen üzerindeki tesirsizliğine güveniyor. Kendini toparlamak yerine diğerlerinin dağınıklığı bulunmaz nimet olsa gerek.
***
Başkan vekillerinin dirayeti ve samimiyetiyle rahatlayan Işıklar tatili fırsat bilip görevden ve Silivri’den uzak kalmaya çalışıyor. Seçim sonrası döktürdüğü yorum, vecize ve açıklamalarına yenilerini eklemekten mahrum kalsak da, kendini toparlamak için fırsat bulmuş oldu. Dört gözle Ak Parti-CHP koalisyonunu bekliyor. Gerçekleşirse parmakla gösterilecek başkan olmanın hayalini kuruyor. Ülkeye zarar vereceğini düşündüğüm bu koalisyonun Silivri’ye fayda sağlayacağına ben de inanıyorum. ‘Silivri mi, Türkiye mi?’ diye soracak olursanız tercihim Türkiye olacaktır. Işıklar’ın tercihinden şüpheliyim.
***
Gelelim patronumun çok dertlendiği konuya, Silivri Ak Parti’ye. Sevginar kadar Ak Partililer merak etmiyor desem abartmış olmam. Saldım çayıra Mevla’m kayıra yörüngesinde hızla ilerliyor. Henüz Silivri’ye düşeceği saat açıklanmadı. Silivri’yi çok önemli (belki de önemsiz) gören parti büyüklerinin varlığı bizler için büyük şans. Bizi bizden daha çok düşünen ve sevenler bizim adımıza gerekli araştırma ve istişareleri yapıp en doğruyu uygulayacaktır. Bunu bilmenin rahatlığını yaşayan parti üyeleri Sevginar’ın Hürhaber’in ve diğer yazarların gazına gelmeyecektir. O günler çok gerilerde kaldı. Silivri’yi 70 km ilerideki il başkanından, yöneticileri-mizden, vekillerimizden daha mı iyi bileceğiz? Ne yaparlarsa güzel yaparlar! Tekrar seçim nasıl olsa çantada keklik, eh yerel seçime de daha çok var. Aday olarak elbet temiz sert buluruz. Netice şimdiden Işıklar’ı alkışlamaya hazırlanalım. Ak Parti’nin Silivri’de Işıklar’a hizmet için var olduğuna inanmaya başladım.
İlçe başkanı olmasa da olur, Işıklar’sız kalmayın.