Emek En Yüce Değer

1980’li yıllar…
Askeri darbenin ardında siyasetin kanalları yeni, yeni açılıyor her tarafta. Kapatılan eski partilerin yerine ayni adla parti kurmak yasak…
Yeni bir Anayasa Hazırlanıyor…
Ardında...
Hazırlanan bu Anayasayı Halk oyuna sunma…
Daha sonra…
 Anayasanın kabul edilmesi…
Bu arada…
 Anayasanın kabul edilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanı da seçilmiş oluyordu…
Sonrasında…
Peş, peşe…
 Yeni yasalar çıkarılıyor v.s…
Ve…
Partilerin kurulabileceğine dair, yasa çıkıyor…
Da…
Çıkan yasada, kapatılan partilerin adıyla yeni parti kurulması yasak olması bir yana  “Eski partinin devamı” diye propaganda yapmak bile yasak
***
Bir çok parti kuruluyor…
Her ne kadar “eski partilerin devamı parti kurulamaz” yasağı var olsa bile bir çok parti kapalı biçimde bile olsa  “hangi partinin devamı olduğu” mesajını veriyordu…
Bu arada…
Yasa da bir şart vardı…
Partilerin KURUCU üye sayısı en az  (30)  kişi olacaktı…
Ve bu kurucu üyeler, 12 Eylül Darbecilerinin oluşturduğu bir “Konsey” süzgecinden geçmek zorundaydı. Onların olurunu almak zorundaydı…
O günkü konseyin daha önce belirlediği (3) parti bu (30) barajını kolayca aşmış, partileri yakında yapılacak Genel seçime hazırlanmaya başlamışlardı.
Dışında kalan partilerden SODEP ve DYP’nin ise kapatılan CHP ve Adalet Partisi yerine kurulduğunu bildiği için kolay, kolay izin vermeyecekti. Vermedi de…
Devamı 17 Ocak 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde