Sevginar Sali

En azından bunu yapalım...

Terörle mücadelede, vatanı için canını feda eden şehitlerimiz için yapabileceklerimiz sınırlı ne yazık ki… Adını yaşatmak, böyle bir acıda ortak hareket etmek yapabileceğimiz ender ve anlamlı hareketler arasında. Şehidimiz Emre Sarıtaş'ın isminin ne şekilde ölümsüzleştirileceği hususunda son kararı Silivri Belediye Meclisinin İsim Tespit Komisyonu verecek ama Başkan Işıklar'ın önerisi kabul edilirse bence diğer şehitlerimiz için de bir ilave yapılabilir. Tiyatro salonu üzerinde karar kılınırsa girişte özenli bir şekilde Silivri'nin tüm şehitlerinin resim ve isimlerin yer aldığı bir pano bugünün yanı sıra geçmişte verdiğimiz şehitlerimizin isim ve resimleri için de hazırlanabilir.
Türkiye'nin her bölgesinden vatanımızın birlik ve bütünlüğü için canı pahasına mücadele eden tüm şehitlerimiz aynı anlamı taşır. Silivri'nin şehitleriyle özel bağı kurmamız da son derece doğal. Allah mekanlarını Cennet etsin…
***
Nisan meclisinde şehit ateşi sebebiyle siyasetin rafa kaldırıldığı duygusu, birlik çabası kendini hissettirdi. İnsanlarımız ölmesin, vatanımızın birliği ve dirliği bozulmasın da siyasette her tondan tartışmalar istediği gibi sürsün…
Politik anlaşmazlıkları sorun sanıyorduk… Kendimize gelmek için bu kadar büyük ve derin acılar çekmemize gerek varmış demek ki…

İşte bu terör yarası kanarken kalkıp da anayasa, rejim ve sistem değişikliği lafları edenleri Allah'a havale etmekten başka elimizden ne gelir bilmiyorum…
Konu meclisten açılmışken, Silivri Belediyesininkinde son komisyon ve encümen seçimleri üzerine bir kaç kelam emek farz… Ama şimdi değil… Hem Işıklar'ın ne yapmaya çalıştığını olay soğuduğunda daha iyi anlarız kanımca. Hani bir yemek gelir ya önümüze. Çok sıcaksa ağzımız yanar ve tüm tat alma duyularımız kitlenir. Süheyl Kırkıcı ve Fiden Yıldız üzerinden ne kadar çok mesaj verdiğinin farkındayım. Yemeğe bakarak içinde ne kadar çok malzeme olduğunu tahmin edebilirsiniz. Tadını almak için soğuması şart ama…
Kırkıcı, doğur bildiği ve inandığı şeylerin ardından gitti. Voltaire'nin “Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim” sözüne katılıyorum. Aynı şeyleri savunmak zorunda değiliz ama birbirimizin görüşlerine saygıyı ihmal etmemeliyiz. Kavga etmeden tartışmayı bilmeliyiz.
Bence Figen Yıldız da kendince haklı…
Kırkıcı ve Yıldız'ın kendi konumlarında ayrı ayrı haklılığı Işıklar'ı haksız gibi gösterse de öyle yapmıyor… Tabi ki buna inanmak isteyenler de olabilir. Kararsız olan ve aksine inanmak isteyenlere Işıklar gerekli gerekçeleri sunar…
Dün son gelişmeler üzerine kafa yorarken şunu düşündüm; Özcan Işıklar yönetim hataları sonucu seçimi kaybederse onu doğru hareket etmesi konusunda uyarma çabaları içinde olduğunu iddia eden herkesten çok daha fazla kaybedecek şeye sahip. Şöyle ki Kırkıcı, Silivri'nin belediye başkanı kim olursa olsun harita mühendisliğine devam eder, Yıldız'ın mesleki kariyerinde de bir değişiklik olmaz en fazla meclis üyesi olup olmamaları tehlikeye girer. Belediye başkanlığını kaybeden örneklerimize bakın. Ne kadar çok şey kaybettiklerini onların yaşadıklarını yaşamadan asla anlayamayız…
Belediye başkanı ekibine danışır ve çoğu zaman farklı görüşler dinler ama nihai karar onundur. Çünkü tüm tantana ve hengameden sonra geriye sadece şu cümle kalır “Işıklar kaybetti” veya “Işıklar kazandı”…
Tabi Silivri olmalı tüm bu hesapların temelinde. En önemlisi de o zaten… Bence Silivri kazanacaksa, korunacaksa, kıymeti bilinecekse, hak ettiği ve layık olduğu hizmeti/yönetimi alacaksa Işıklar veya bir başkası o zaman kazansın. Silivri kaybedecekse kişilerin lafı bile olmaz : )
Not: Çenemi tutmuş halim bu. Bir de konuyu açıkça irdelemeye kalksam ne olurdu acaba? Herkes olaylara kendi penceresinden bakıyor haklı ve doğal olarak. Liderlerin ise şöyle de bir sorumluluğu var bize kendi görüşünü empoze etmeyi başarmak zorundalar. Bakış açılarını benimsememiz olmadı onların kararlarına güven duymalıyız. Kendi başımıza başaramazsak, siyasetin etkinliği yardımcı olmalı.

GÜNÜN SÖZÜ
Sonuçta, düşmanı ve kendinizi iyi biliyorsanız, yüzlerce savaşa bile girseniz sonuçtan emin olabilirsiniz. Kendinizi bilip, düşmanı bilmiyorsanız, kazanacağınız her zafere karşın yenilgiyle de tanışabilirsiniz. Ne kendinizi ne de düşmanı biliyorsanız, sizin için gireceğiniz her savaşta yenilgi kaçınılmazdır. *Sun Tzu

YORUM YAP