1980'li yıllarda Silivri'ye Kemal Nakipoğlu Kreşini kazandırarak ilk hayrını gerçekleştiren Nakipoğlu Ailesi, uzun bir aradan sonra önemli bir yatırımla ilçemize bağışlar konusunda geri dönüş yaptı. Aile ülkenin dört bir yanında duyulan ihtiyaçlar için çaba sarf ederken ve İstanbul'da özel bireyler için merkezler ile eğitim kurumları inşa etmişken, Silivri yatırımlarından duydukları mutluluğu, kendilerine verilen fırsat için Başkan Volkan Yılmaz'a defalarca teşekkür ederek ifade etti.
Hayırseverler ve aile bireyleri Silivri Belediyesi Gülsen ve Ökkeş Nakipoğlu Silivri Engelli Yaşam ve Eğitim Merkezi protokolünün imza altına alındığı tören ve proje tanıtım toplantısında inşaata hemen başlamaya hazır olduklarını ve yeni projeleri üstlenme arzularını da belirttiler.
Ailenin zarafeti ve yaklaşımı karşısında onların Silivri'ye değil de bizim onlara bir şey yaptığımız izlenimine bile kapıldım bir ara. Hayır işi yapmak gerçekten başka ve çok farklı bir duygu, adanmışlık meselesi.
Salgın döneminde Silivri/Selimpaşa'daki yazlıklarında ikamet etmeye başladıklarını belirten aile fertleri, Başkan Yılmaz'dan gördükleri yakınlık ile ilçemize söz konusu yatırımı kazandırmaya karar verdiklerini ifade ettiler. Devamında takip açısından yapacakları yatırımın yaşam alanlarının yakında olmasını önemsediklerinin altını çizdiler.
Hayırlı olsun… Çok da faydalı olacağı aşikar. Yıllarca pansuman yapılan toplum yaralarımızı iyi etmek adına kıymetli bir basamak. Başkan Yılmaz'ın ifade ettiği gibi; Engelsiz Silivri için önemli bir adımın arifesiydi imzalan protokol.
Dipnot: Bu engelsiz yaşam ve eğitim merkezi projesi aynı zamanda Başkan Yılmaz'ın göreve geldiğinden beri İBB'ye ilçemize yapması için açık çek verdiği ve mesafe kat edemediği konuydu. Protokol imza yetkisinin gündeme geldiği Mayıs Meclisi oturumunda CHP Grup Sözcüsü Melih Yıldız da İBB'nin yer tahsis edilmesi halinde yatırımı yapmaya hazır olduğunu belirmişse de Başkan Yılmaz tebessümle konuyu geçiştirmekle yetindi. Artık bu tebessümle Başkan Bey, “Yeme beni Melih” mi demek istedi, “Atı alan Üsküdar'ı geçti mi?” siz karar verin : )
BAŞSAĞLIĞI
Geçtiğimiz gün genç bir kardeşimiz, Mertcan Kaya'nın, güpe gündüz, Silivri sahilinde çıkan bir kavganın ardından kalbinden bıçaklanarak hayatını kaybettiği haberi ile sarsıldık hepimiz. Basit bir tartışma sonucu kalbinden aldığı bıçak darbesi ile 23 yaşında hayatını kaybetti ve dün, hem de doğum gününde, büyük bir kederin eşliğinde toprağa verildi. Gençlik Bayramında doğup-ölmek çok büyük acı demek! Bayram arifesinde haberi yapmaya elim gitmedi… Atatürk'ün en büyük eserini emanet ettiği gençliğe olup bitene kafa yormaya da gönlüm el vermedi. Ama ne çare; ne gideni döndürebiliyoruz ne de bu gidişata kayıtsız kalmak mümkün.
Mertcan Kaya'ya Allah'tan rahmet, aynı kavgada yaralanan Metehan Kaya'ya acil şifalar diliyorum. Kaya ailesine başsağlığı ve sonsuz sabır temennisiyle…
Ölenleri hayata döndüren bir adalet tecellisi olsa keşke! Onu da dilerdim ama böyle bir ölümde sadece bir insanın kaybından söz etmek imkansız. Acımız da, kaybımız da tarifsiz bilin!