Merhaba sevgili Hürhaber okurları; Bir önceki yazılarımızda Ritim enstrümanlarının, başlangıç olarak çocukların yeteneklerini keşfetmemizde ne kadar önemli olduğunu, Piyano ve Prodigies gibi enstrümanların müziğe ilk adımda iyi bir başlangıç olacağını ele almıştık. Enstrüman çalmadaki başarılarımızı artıran sebeplere daha önce biraz olsun değinmiştik.
Müzik duyusal olmakla beraber, çocuk üzerinde en soyut, en zihni tesirler bırakacak imkânlara sahiptir. Her notanın her yaş insana taşıdığı bir elektrik olurken, her çocuğa aktardığı etki de farklı olacaktır. Bir Enstrüman çalan çocuğun zamanla kendini sözel olarak ifade etme gücünün arttığını, çaldığı enstrümanı sergileme isteğinin geliştiğini gözlemleriz. Diğer sanatlarınki gibi müziğin çekiciliği de, fiziki bir temele dayanır. Enstrüman ise müziği tamamlayan en önemli etkendir. Çocuklarımızın enstrümana başlama yaşı kadar, hangi enstrümanla başlayacağı da çok önemli bir unsurdur. Bazı çocuklar ritim aletlerini kendi kendine kullanmaya çalışır ve ritim aletlerine benzettiği her şey ile ritim tutar. Bu durum çocuğun doğal yetenekli olduğunu ve o çocuğun müziğe veya bir enstrüman çalmaya istekli olduğunu anlamamıza yeter. Sonraki aşamada bir enstrüman eğitimi alan çocuğun, aldığı eğitimi hangi disiplin ile tekrar ettiği, egzersizlere ne derece önem verdiği, anne ve babanın çocuktan beklentileri ve çocuğu güdüleme becerileri çocuğun enstrüman konusunda başarılı sonuçlara imza atmasında diğer önemli unsurlardır.
Günümüzde birçok anne baba çocuğunu sosyal etkinlik ve sanatsal faaliyetlere katmayı, zararlı sosyal etkenlerden koruma amaçlı bir önlem olması açısından önemli bulmaktadır. Bu Sanatsal faaliyetlerin başında ise Enstrüman çalma gelmektedir. Enstrüman kurslarında da Bireysel kursların ekonomik açıdan maliyeti de hesaba katılınca, toplu ders alabilecekleri ve ekonomik olduğu düşünülen akla gelen ilk kurslar Gitar, Bağlama olmaktadır. Bu kurslarda da Anne ve baba çocuğunu yeteneğine göre yönlendirebildi ise ve bu süreci orantılı düzey de takip edebiliyorsa, çocuğun başarılı olması kaçınılmazdır. Toplu katılımlı müzik eğitim programlarının başarı oranları, katılım-başarı açısından piyano, keman, prodigies, bateri, klasik gitar, yan flüt, viyolonsel v.b. bireysel eğitimle gerçekleşebilen enstrüman eğitim programlarına oranla çok düşüktür. Bu sonuçlara göz önünde bulundurularak, milli müzik eğitim programımızın eksikleri ve yapılabilecekler, profesyonel bir boyutta ele alınmalı ve sanat seferberliği ilan edilmelidir. Sevgili okurlar Sanat başlı başına sayfalarca yazılıp çizilebilecek bir konu ve üzerinde düşünülüp saatlerce tartışılabilecek önemli bir kavramdır. Enstrüman ise yine aynı önemde bir konu ve tüm boyutlarıyla düşünülmesi gereken bir olgudur. Düşünmeniz tartışmanız ve araştırmanız dileğimle bu haftalık bu kadar. Görüşmek üzere!