Silivri Belediyesi ve ilçemiz, Cumartesi günü 17. Kavaklı Yenici Mehmet Yağlı Güreşlerine evsahipliği yaptı. İtiraf etmek zorundayım ki bir basın mensubu olarak Kavaklı'da düzenlenen güreşleri ilk kez bizzat takip ettim. Belki öncekiler de aynı güzellikte gerçekleşti onları düzenleyenlerin de emeklerine sağlık, haklarını teslim ederek günümüze gelelim.
Eski güreş alanının fabrika yatırımına ayrılması sebebiyle, sonrasında da alan eksikliği ve temini hususundaki gecikme yaşandığı eleştirilerinden sebep etkinlikten ziyade organizasyonu merak ettim açıkçası.
Güreşlerin arifesinde Başkan Yılmaz'ın Güreş Ağamız Çetin Ceylan ile Başpehlivanlarla düzenlediği basın toplantısında Recep Kara'nın ortaya koyduğu (Konya Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Öğretmenliği lisans mezunu (2004), Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Bilimleri yüksek lisans (2016)) portrenin etkisi de oldu. İlk eşleşmelerde Cengizhan Şimşek ile mücadelede tecrübe ve gençliğin güreşinde ilkinin galip gelmesi, zamanın acımasızlığından intikam alırcasına, içimin yağlarını eritti sanki.
Kendi adıma söylemem gerekirse, (çok günah çıkarttırdı bu hafta sonu tecrübesi bana), atasporumuz yağlı güreşlere yıllarca haksızlık etmişim. O kadar eşleşmenin içinde kural ihlali neredeyse hiç yoktu. Er meydanı benzetmesinin manasını da bir fiil gözlemledim sanıyorum; acayip bir sabır, dirayet, azim, mücadele, dayanıklılık ve akıl işi…
Her şeyden çabucak sıkılma hastalığının pençesindeki çocuklarımızın o güneşin altında ortaya koyduğu performansı izlerken ayrıca şaşırdım. “Dayan abi” diye sahneden çığlık çılığa destek veren kardeşler, gururla gözlerinde yaşlar ışıldayan anne-babalar, aile fertleri…
Güreş Ağamız Çetin Ceylan dedi ki “10 yıldır güreş ağalığı yapıyorum hüngür hüngür ağladım mutluluktan. Türkiye'nin bütün güreş ağaları neredeyse geldi, en önemli pehlivanlar er meydanında kıran kırana bir mücadele ortaya koydu”.
Yağlı güreşlerin tüm otoriteleri güreş ağalarından, güreşçilere, cazgırlarına, güreşseverler, yerel, ulusal ve uluslararası medya varana kadar alandaydı…
CHP'nin Belediye organizasyonlarına yönelik ambargo kararını gözden geçirip etkinliğe iştiraki de değerliydi.
Genelde erkek aktivitesi olarak görülen organizasyonda kadınların ve çocukların rahatlıkla katılma imkanının kıymetini de ekleyelim.
Düzen ve tertip açısından eksiklik göremedim, aramadım demek daha doğru olur belki.
Ve son bir parantezi de bu önemli etkinliğe Güreş Ağamız ile birlikte asıl evsahipliği yapan isme Belediye Başkanımıza ayıralım.
Ankara'da Hükümetle, İstanbul'da İBB'de olduğu gibi Silivri ile ilgili her alan ve konuda ilçemizi en iyi şekilde temsil eden Volkan Yılmaz siyasetin en çok benzetildiği er meydanındaki duruşu göz doldurdu. Bazı insanlar kimi yere yakışır, başka alanlarda sırıtır. Yılmaz'daki şeytan tüyü; bulunduğu her yerin hakkını teslim etmek anlaşılan.
Özetle Silivri güreş sınavını başarıyla verdi. Penceresinden bakmak konusunda epey zaman kaybettiğim, belki daha önce bakmış olsam gördüklerimi fark edemeyeceğim bakış açısı için organizasyonda emeği geçen herkesin yüreğine sağlık. Ancak insanların yüreğini ortaya koyduğu işler bu kadar güzel olur…
Recep Kara da Başpehlivanlığı kazansa tam olacaktı : ) neyse canı sağ olsun… Mustafa Taş'ın Başpehlivanlığı hayırlı olsun.