Abdestli Kapitalizm kitabı üzerine söyleşi gerçekleştiren CHP 26. Dönem İstanbul 3. Bölge Milletvekili Eren Erdem'i dinleyenler arasında Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın eşi Esma Işıklar, Başkan Vekili Bora Balcıoğlu, CHP'li Belediye Meclis Üyeleri Hakan Sefa, İbrahim Çeşmecioğlu, Mehmet Bulut, Süheyl Kırkıcı, CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Elif Yılmazer ve yönetimi ile Silivrili vatandaşlar yer aldı. Yaşar Kemal Sergi Salonunda gerçekleştirilen söyleşide Gazeteci ve Yazar Eren Erdem'in kitapları Silivri Belediyesi tarafından vatandaşlara hediye edildi.
“AKP-CEMAAT İTTİFAKI ÇATIŞMASINDAN DOĞAN BİR SÜREÇLE SEÇİME GİRDİK”
7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin Türkiye'ye etkisini değerlendiren Eren Erdem, şu görüşlere yer verdi: “Siyasetin halk meşruiyetiyle bütünleşmesi gerektiğine inandığım için ön seçime girme kararı aldım. Üyelerimiz sahip çıktılar ve beni milletvekili yaptılar. Bende o günden beri verilen göreve layık olmaya çalışıyorum. Yaklaşık 10 aydır milletvekiliyiz. Bu süreçte çok farklı süreçler yaşadık yani 7 Haziran başka bir süreçti, 1 Kasım çok farklı bir süreçti. Geçmişin iki büyük müttefikinin (AKP-Cemaat ittifakı) çatışmasından doğan bir süreçle biz seçime girdik. Bu ikili geçmişte Türkiye'deki yargı, emniyet vs. ilişkileri yönlendiren ana kadroları oluşturuyordu. Bugün teke düştü. Biz bu gündemlerle seçime girdik.
“SEÇİMİN GÜNDEMİ EKONOMİ ÜZERİNE KURULDU”
7 Haziran seçiminde Türkiye gündemi çok berraktı. Şöyle berraktı; hukuksuzluklar, hak ihlalleri vardı, yine gazeteciler sorun yaşıyordu, özgürlükler kısıtlıydı, Recep Tayyip Erdoğan toplumu germeye devam ediyordu ama siyasal olarak seçim gündemini biz belirleyebildik. Seçim gündemini ekonomi üzerine kurduk. Ekonomi üzerine kurduğumuz zaman Türkiye siyasetini oluşturan partilerin hemen hemen tamamı bu gündem içerisinde siyaset üretti.
Bu gündem Türkiye'de gerçek sosyal adaleti sorun tesis edebileceği bir siyasal iklimin oluşmasını sağlayacak bir tercih değişikliğine gidildi.
“RECEP TAYYİP ERDOĞAN GÜNDEMİNİ KAOS ÜZERİNDEN BELİRLEDİ”
İktidar partisi geriledi bir koalisyon hükümeti ortaya çıktı. Daha sonraki süreç malumunuz. 6 Haziran'da hiç olmayan terör eylemleri adeta bir düğmeye basılmışçasına vücuda gelerek katliamlar, şehit cenazeleri, kaos ve bu iklimde gidilen bir seçim akabinde gündemini muhalefet partilerinin değil Recep Tayyip Erdoğan'ın belirlediği bir seçim ortamına girdik. Recep Tayyip Erdoğan da vahim bir şekilde şehit cenazeleri ve kaos üzerinden belirledi. Onun gündeminde bizim dövüşmemiz teknik olarak pek mümkün olmadığı için onun arzu ettiği bir sonuç ortaya çıktı. 7 Haziran seçimleri bize bu diktatöryel anlayışın halk tarafından yıkılabileceğini gösterdi.
“TÜRKİYE DEMOKRASİSİ TEHLİKE ALTINDA”
1 Kasım ise bize AKP ile PKK'nın ortaklık yaptığını gösterdi. Her iki seçimde de iki ayrı çözümleme ve tespit yapma imkanına kavuştuk. Bu toplumun önüne çok net bir şekilde koyuldu. Geldiğimiz noktada bugün maalesef Türkiye demokrasisi başkanlık ve terör kıskacı içinde çok ciddi bir tehlike altında.
“ERKEN SEÇİME GİDİLECEK”
Bu parlamento dört yılı tamamlayamaz. Mümkün değil. Ben hiç ihtimal vermiyorum. Fakat bu parlamento AKP'yi daha fazla vekil almak üzere erken seçime sürükleyen şekilde ortadan kalkmayacak AKP'nin biz artık bu işi beceremiyoruz deyip çekilmesiyle sonuçlanarak erken seçime gidecek.
“CHP'NİN İKTİDAR ORTAĞI OLMASI HALİNDE KENDİLERİNİN DE KURTULACAĞINI DÜŞÜNEN AKP'Lİ VEKİLLER VAR”
Çok yakinen biliyorum Davutoğlu; keşke CHP ile koalisyon kursaydık Avrupa'yla ilişkilerimiz düzelirdi, dış ilişkilerimiz düzelirdi, CHP'nin Ortadoğu'daki kredisinden yararlanırdık diye düşünüyor bunu çevresine de söylüyor. Çünkü CHP'nin dünyada bir itibarı var.
CHP devletin kurucu partisi ve dünyada önemli bir siyasal ekolün, sosyal demokrasinin Türkiye'deki temsilcisi. Bu yönüyle CHP'nin iktidar ortağı olması halinde kendilerinin de kurtulacağına inanan bir noktada duran çok sayıda AKP'li milletvekili tanıyorum. Pişmanlıktan kafalarını duvara vuruyorlar.
“YENİ BİR MÜCADELEYE HAZIR OLMALIYIZ”
Kasım, Aralık en geç Şubat ayında bu ülke bir seçim görür. Bu seçimde AKP'nin hezimetiyle karşılaşırız çünkü müthiş bir ekonomik kriz var. Çok büyük bir ekonomik dalgalanmayla seçime gireceğiz. Gönülleri birleştirmek ve her an yeni bir mücadeleye hazır olmak gerektiğini düşündüğümü ifade etmek istiyorum.”
Haber:
Hazal BAŞARAN