Hükümetin parlamenter sistemin çift başlılık ürettiği, yeni sistemin bu iki başlı yürütme nedeniyle doğan siyasi krizleri ortadan kaldıracağı yönündeki iddialarına cevap veren Eren Erdem, “81 ili dolaşıp, “Lütfen beni fesih edin, rica ediyorum” diye halka yalvaran bir başbakan var! Böyle bir başbakandan çift başlılık çıkar mı? Adamda baş yok zaten ya, boyunda bitiyor.” şeklinde imalarla dolu açıklamada bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, cumhurbaşkanlığı sistemini içeren Anayasa Değişiklik Kanununa yönelik eleştirilerde bulundu.
“ESAS BU SİSTEM GELİRSE ÇİFT BAŞLILIK OLACAK”
Türkiye'nin tehlikeli bir sürecin içine sokulduğunu, yakın dostu aynı zamanda 2015 Genel Seçimleri CHP İstanbul 3.Bölge Milletvekili Aday Adayı Taşkan Uysal'ın üzerinden yaptığı örneklerle anlatan Erdem, anayasa değişikliğinin yönetimde çift başlılığı ortadan kaldırmayacağını aksine çift başlılık yaratacağını savundu. Erdem, şöyle konuştu: “Sistemde çift başlılık var diyorlar. Komik bir ifade. Zaten Cumhurbaşkanı ne derse Başbakan onu yapıyor. Düşünsenize, 81 ili dolaşıp, “Lütfen beni fesih edin, rica ediyorum” diye halka yalvaran bir başbakan! Böyle bir başbakandan çift başlılık çıkar mı? Adamda baş yok zaten ya. Boyunda bitiyor, boyundan sonrası boşluk. “Bir Ali değil, bin Ali feda olsun” diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Burada çift başlılık falan yok ama esas bu sistem gelirse çift başlılık olacak. Nasıl mı?
“BU ANAYASA GANDİ'Yİ BİLE DİKTATÖR EDER”
Bu sistemde vatandaşa iki tane pusula veriliyor; birinde başkana mühür basılıyor, öbüründe de partiye. Sayın Taşkan Uysal, %50.1'le Başkan oldu diyelim. Partisi barajın altında kaldı. Sistem buna engel değil, olabilir mi olabilir. İş o ya, meclise giren üç partinin üçü de uzlaştı. Birlikte hareket edeceğiz bundan sonra dediler. O üç parti halkın %100'ünü temsil etmiyor mu? Sandığın hepsini aldık, milli iradeyiz biz dediler. Sen 50.1 in oradan aşağı dediği zaman Taşkan Uysal, “Ne konuşuyorsun koçum sen?” diyecek. “Ne diyorsunuz siz kardeşim ya? Anayasaya göre hükümeti ben kurarım. İşime gelirse içinizden birini seçerim. Akıllı olun, %100 falan diye artistlik yapmayın, meclisi kapattırmayın bana” diyecek. Böyle bir sistem olur mu ya? Al sana çift başlılık. Çift başlılığın kralı. Böyle bir düzende olmaz. Bu anayasa Taşkan Uysal'ı bile diktatör eder yani. Mahatma Gandi'yi bile diktatör yapar. İlhan Kesici, “Bu kadar yetki evliyayı bile azdırır” demişti ya doğru evliyayı bile azdırır yahu.
“MECLİSİ FESİH EDERSE 6 AY İÇİNDE SEÇİME GİDECEĞİZ”
Sonra tabi Taşkan Bey Başkan oldu, bende parlamentoya giren siyasi partiyim. Uzlaştık, %100'üz biz. Aramızda toplandık, “Arkadaşlar bu Başkan bize el kol sallıyor. Şuna bir soruşturma açalım. Hadi gelin 600 vekil birden imza verelim.” dedik. Cumhurbaşkanının soruşturulması için 600'ümüzün tamamı imza verdi. Taşkan Uysal bastı kapıya girdi meclise, “Kimsiniz kardeşim siz? Fesih ediyorum!” dese bitti. 6 ay içinde seçime gideceğiz, eyvah! Bu Taşkan Uysal'a yarıyor. Niye? Taşkan Uysal kararname çıkarmış bütün televizyonlara, gazetelere el koymuş. Yetkisi var yapar. Medyada o konuşacak akşama kadar. Seçim ona yarar. Vatandaş bir tek onu görecek, başka kimseyi görmeyecek. Bir de şöyle bir avantajı var; 5 yılı doldurmadan erken seçim kararı alırsa hani ‘iki dönem sınırı' var ya o dönem dönemden sayılmıyormuş. İki dönem hep cepte. 3 yılda bir seçim yapacak Taşkan Uysal. Ayvayı yedik. Taşkan Uysal'ın bile başkan olmasını istemem. Bu durum krize yol açar.
“EVET ÇIKARSA ÜLKEDE KAOS OLUR”
Taşkan Uysal'ın bu işleri yaptığı bir ortamda böyle bir ülkede yatırım yapar mısınız? Ne olacağı belli değil. Yatırımcının doları Türkiye'ye girmeyecek. Piyasada olmayınca dolara talep artacak. Dolar yükseldikçe esnaf ekonomik olarak dibe vuracak. Taşkan Uysal sarayda ayağını uzatacak, oh, kuzular çevrilecek, kebaplar yenecek, vatandaş taş kaynatacak, yoksulluktan kırılıp geçecek. Al sana kaos! Yani hayır değil evet çıktığında ülkede kaos olur. Kaosun sebebi bu anayasadır dolayısıyla Taşkan Uysal gönüllerin başkanı olarak kalsın, fiili başkan olmasın diyoruz. O noktada bir diktatöryel rejimin parçası haline dönüşeceğiz.”
Hazal BAŞARAN