Erişik: Kral, adaletten üstün gelirse korkun
Silivri Belediyesi, Rotary Kulübü ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iş birliğiyle 14 Kasım Cumartesi günü Yaşar Kemal Sergi Salonu’nda Tiyatrocu ve Yazar Utku Erişik konuk edildi. "Mustafa Kemal’in Yürekli Çocukları” konulu 10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Atatürk Haftası programına yoğun ilgi gösterildi. Silivri Belediyesi Başkan Vekili Fevzi Arslan, Rotary Kulübü Başkanı Yasin Elmaslı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Silivri Şube Başkanı Mübeccel Çeşmecioğlu’nun ev sahipliği yaptığı programı; CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Elif Yılmazer, CHP Silivri Belediye Meclis Üyesi İbrahim Çeşmecioğlu, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Nuray Koçer ve Yönetim Kurulu Üyesi Arif Kanık, Sanayi Sitesi Başkanı Ercan Çalışkan, Büyük Sinekli Mahalle Muhtarı Sezgin Erdin, Piri Mehmet Paşa Mahalle Muhtarı Serhat Ateş, Gazitepe Mahalle Muhtarı Kamil Gümüş, İnşaat Mühendisleri Odası Silivri Temsilcisi Mustafa Yazıcı, geçmiş dönem Rotary Kulübü Başkanı Burçin Sarısaltıkoğlu ile rotaryenler ve Silivrili vatandaşlar ilgiyle takip etti. Uygarlık Güneşimiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, aziz şehitlerimiz, kahraman gazilerimiz ve Fransa’da hayatını kaybedenler anısına saygı duruşunda bulunuldu akabinde İstiklal Marşı’mız söylendikten sonra programa geçildi.
KRAL, SARAY, DEĞİRMENCİ, ADALET VE ATATÜRK
Cesur bir değirmencinin hikâyesiyle hukuk ve adalet olgusunun önemine değinen Utku Erişik, gelişmiş ülkelerin hukuk fakültelerinin duvarlarına asılan "Berlin’de Hâkimler Var” sözü ile günümüz Türkiye’sine çağrı yaptı. Bahse konu kıssadan hisse şöyle:
"Alman Kralı II. Frederick, 1750 yılında Berlin'in banliyösü Potsdam'dan geçerken orayı çok beğeniyor.
"Burada bana bir saray yapın" diyor.
Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral'ın beğendiği yerde bir değirmen var.
Kapıyı çalıyorlar, kapıyı yaşlı bir değirmenci açıyor.
Kralın adamları: "Bizi Kral gönderdi. Burayı satın alacak. Fiyatı ne..."
Değirmenci şaşkın, "Satmıyorum ki?"
Kralın adamları daha da şaşkın:
"Aptallaşma Kral istiyor. Karşı gelinir mi?"
Değirmenci: "Kral'a söyleyin, burası benim satmıyorum..."
Adamları dönüp Kral'a söylüyorlar:
"Efendimiz saray yapacağınız yerde bir değirmen var sahibi deli. Satmıyor."
Kral, kükrüyor:
"Çağırın şu değirmenciyi buraya..."
Değirmenci geliyor, Kral bağırıyor,
"Yanlış anladın herhalde değirmenci. Orayı ben istiyorum..."
Değirmenci, "Yanlış anlamadım, satmıyorum!"
Kral köpürüyor, "Paranı al Almanya'nın istediğin yerine değirmen yap..."
Değirmenci yanıt veriyor: "Burası dedemden babama babamdan da bana kaldı. Ben de çocuğuma bırakacağım. Satmıyorum! Sen sarayını başka yere yap..."
II. Frederick ayağa kalkıyor;
"Değirmenci, unutma ben Kralım!"
Değirmenci bakıyor ve güven dolu gözlerle insanlık tarihinin unutulmaz cevabını veriyor:
"Asıl sen şunu unutma, Berlin'de hâkimler var!"
Bu söz üzerine kral değirmeni satın almaktan vazgeçip, onun önündeki araziyi satın alarak sarayını inşa ediyor.
Ve bu olayın üzerinden 167 yıl geçiyor...
1917 yılının son günü...
Berlin'de bir otelde yılbaşı kutlamaları yapılacak.
Davetliler arasında Osmanlı heyeti de var.
Aralarından genç bir subay bu öyküyü anlatıyor heyetteki arkadaşlarına, sonra da,
"Potsdam çok yakın. Gidip o değirmen ve sarayı görelim" diyor.
Heyet, eğlenceyi tercih edip gelmiyor.
Genç subay, tek başına gidiyor.
Herkes yılbaşı kutlarken o gidip adaletin simgesi saray ve değirmeni izliyor bütün gece...
Kim biliyor musunuz o adalet aşığı, mavi gözlü genç subay, Türkiye’de adaletin ve hukukun babası olacak olan Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ta kendisi.”
"ANKARA’DA DA HÂKİMLER VAR DİYEBİLMEK DİLEĞİYLE”
Tiyatrocu ve Yazar Utku Erişik hukuk önünde eğilmek zorunda kalarak değirmeni yıkmayı başaramayan kralın hikâyesini, "Kendini kral zannedip de hukukun da üstünde yer aldığını düşünen birileri varsa onlara örnek olması için bunu anlattım. "Sen kral olabilirsin ama Ankara’da da hâkimler var!” diyeceğimiz günlerin bir an önce gelmesi dileğiyle…” sözleriyle tamamladı.
Meselenin Atatürk’ü doğru anlamak olduğunu söyleyen Erişik, büyük bir devrimci olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusal duruşunu anekdotlar üzerinden anlattı.
Hazal BAŞARAN