İki gündür AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş ve Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın basın toplantılarında yaptığı açıklamaları yoğun olarak takip ediyorsunuz yerel basından. Aslına bakarsanız son 4 yılımız böyle geçti. Gündemi belirleyen ana aktörler olarak Işıklar ve Karakaş konumlarını muhafaza etti. Bunun ne kadar büyük bir gayret gerektirdiğini, yorucu ve yıpratıcı bir süreç olduğunu da görmek gerekir. Siyasetin uzun bir maraton şeklinde değerlendirmek gerektiği gerçeğini tartışmasız olarak kabul ediyoruz da Işıklar veya Karakaş’ı finalde göremezsek yazık olacak… Buraya kadar bu kadar yarıştılar final çizgisindeki rekabetlerini göremezsek bu hikaye tamamlanmayacak, yarım kalacak.
Işıklar’ın durumu Karakaş’tan daha garanti görünüyor adaylık konusunda. Karşılıklı yıllardır sürdürdükleri tartışmalarda kazanan ve kaybeden bakış açısına göre değişse bile halkın hakimliğinde girilecek seçim sonucu herkesin kabul etmek zorunda olduğu neticeyi ilan edecek. Kazanan ve kaybeden net olarak belirlenecek.
Her ikisinin de birbirinin rakibi olmaya dünden razı olduğunu düşünüyorum. Bu kadar zaman diliminde karşılıklı zayıf ve güçlü noktalarını öğrendiler. Karakaş’ın ilçe başkanlığı konusundaki başarısını inkâr etmek zaten mümkün değil. Belediye başkan adayı olarak performansı ne olur, süreci ne şekilde tamamlar yaşayıp görmeden kesin bir şey söylemek mümkün değil.
Son basın toplantıları neticesinde Işıklar’ın, ilçe başkan desteğiyle öne geçtiğini ifade etmek gerekir. Siyaseten Işıklar ve Karakaş’ın kazanacağı saflar birbirinden çok ayrı. Hangisini bu mücadelenin galibi olarak görmek isterse kişi onun üstün geldiğine inanır. Ama "Bir elin nesi var iki elin sesi var” misali ilçe başkanı avantajı ilk kez Işıklar’a muhalefetle mücadelesinde bariz bir artı olarak gündemde.
İki her zaman birden fazladır. Karakaş’ın bu kadar rahat yaslanabileceği ikinci bir kişisi sahnede yok.
Işıklar da Karakaş da son basın toplantılarında yeni bir açılım getirmedi birbirine karşıki söylemlerinde. Işıklar’ın avantajı Karakaş’ın söylediklerine cevap verdiği için yeni bir şey anlatması veya işitmemiz ile ilgili beklentiyle karşı karşıya kalmaması. Ama Karakaş, yenilediği, tazelediği dış görünüş imajını yeni söylemlerle desteklemek zorunda olduğunu hissettirdi.
Özcan Işıklar’ı halk 2009’da 5 yıl Silivri’yi yönetmek üzere seçti zaten. Bunun uçarı, kaçarı yok Karakaş 2014’te neden Işıklar dışında veya kendisini seçmeleri gerektiği ile ilgili halkı ikna etmekle yükümlü… İktidar istiyorsa tabi! Durmadan Işıklar’ı eleştirmek onu seçenlerin karar ve iradelerini sürekli olarak sorgulamak anlamını da taşıyor. Karakaş bu yönde önemli bir seçmen kesimi ile de karşı karşıya kaldığının farkına varmalı. Seçimlere kadar olan süreçte belki kabul edilebilir bir stratejiydi, gündemde kalmak adına Işıklar’ı eleştirmek ama son bir sene farkı şeyler yapması gerekiyor AK Parti’nin.
Ne gibi mi? Halkın 2009 kararını sorgulamak yerine 2014’te neden onlardan yana seçimini kullanması gerektiğinin anlatılması gibi. 5 yıllık yönetim yetkisini halkın neden onlara vermesi gerektiği gibi… Ne yapacakları bu yetkiyi alırsalar? 2004-2009 döneminde yaptıklarını anlatmak pek bir işe yaramaz… Yeni, farklı şeyler söylemek gerektiği aşikar…
Işıklar’ın da önceliği muhalefetin eleştirilerinden ziyade sahip olduğu kitleyi muhafaza etmek, hatta (son çıkışına göre; fark atmazsam mazbatamı almam) arttırmaya yönelik olmalı. Yaptıkları hiç de azımsanacak şeyler değil, bunların üzerine somut fiziksel yatırımlar eklerse ne ala ama asıl yapması gereken halkın gönlüne olabildiğince daha fazla girmek. Sıkabildiği kadar çok ele ulaşmak, vatandaşın sırtını okşamak, onları dinlemek, kapılarını çalmak, işyerlerinde bir çay içmek. Kalp kırmamak, kırdıklarının mümkünse, (haksızsa hatta mutlaka) gönlünü almak…
Karakaş konuşmasının büyük bir bölümünü ‘çok üzüldüm’, ‘korkarım’ kelimeleriyle girişler yaparak oluşturdu. Seçimlerde geleceğe dair umut oy kazandırır unutmayın!
Esprili dil iyidir, eleştiri zeka işidir. Ama hakaret ve aşağılama iticidir, basitliktir bu hataya düşmeyin. Başkalarının hataları sizin yanlışlarınıza gerekçe olmasın... "Bu kadar çok biliyorsan gel sen aday ol” diye düşünenlere şunu söylemek istiyorum bilmek yetmez… Yapabilmek önemli olan, yapabileceğine inananlara Silivri’ye hizmet çabalarında ışık tutmak bize yeter de artar...