Muhalefet Şubat Meclisini terk ettikten sonra siyaset arenasındaki kozlar Gençlik ve Kültür Merkezi'nin ardından Spor Adası yatırımı üzerinden devam etti. AK Partililer geçen dönem karınlarından sahiplendikleri hükümet yatırımlarını bu kez gür bir iradeyle ortaya koyarken, Başkan Bora Balcıoğlu siyasi prim paylaşımı konusunda hiç de hevesli olmadığını ortaya koydu. Nasıl mı? “Kurumlararası iş birliğine varım”, “Taş üstüne taş koyan herkese teşekkür ederim” ama ‘Ben başkanken benim dediğim olur, doğrusu da budur' rüzgârlarını estirerek.
Başkan Balcıoğlu'nun karşısında birkaç muhalefet kanadı var da resmi olanlar üzerinden gidelim.
Hak etmek için her şeyin fazlasını yaptıklarına inandıkları iktidarı kendisine bırakmak zorunda kalan MHP…
Ve kısa vadede Balcıoğlu'nu destekleyerek uzun vadede kendi iktidar yollarını açan AK Parti. (Bunu da sadece Silivri'deki AK Partililer yapmamış. Cumhurbaşkanlığının son yerel seçimler öncesinde İstanbul'daki bütün AK Partili Belediyelere gönderdiği seçim desteğinin MHP'li Silivri Belediyesine yetişmemesinden ortak görüş birliğinden söz edebiliriz.)
MHP'nin, kendilerinden sonraki Silivri iktidarına karşı tavrında değişikliğe neden olacak bir durum yok. Muhalefet safları net.
AK Parti açısından durum son meclis toplantısının ardından biraz değişti anlaşılan. Başkan Balcıoğlu'nun AK Partili meclis üyelerine yönelik tutumu, Parti Sözcüsüne karşı sergilediği tavır CHP ile AK Parti arasında bence iktidar ve muhalefet kavgasının fitilinde erken ateşlemeye sebep oldu. Eninde sonunda olacak olan şeyi erkene çekerek Balcıoğlu, güle oynaya geçirebileceği dönemi siyasi kavgalarla yorularak değerlendirmek istiyor olamaz!
Bu arada son meclis çıkışıyla Başkan Balcıoğlu'nun Cumhur İttifakı'nda yol açtığı kenetlenmenin üzerinde de durmak gerek.
Sami Barlas'ın İlçe Başkanlığı ile AK Parti'nin yerelde yakaladığı sinerjiye, Başkan Balcıoğlu'nun muhalefete karşı sergilediği aşırı doz tahammülsüzlüğün de katkısı azımsanmayacak düzeyde.
Balcıoğlu, AK Parti ve MHP'nin genelde uğradığı kan kaybına fazla güveniyor. Bir diğer dayanağı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun rüzgarı. 11 ay önce kendisini seçen insanların güvenine de ne kadar itibar etse az.
Ancak dünya ve ülkemizdeki ekonomik ve siyasi belirsizlikler, vatandaşın zaten umutlarını zayıflatmış durumda. Silivri halkının, tüm bu dış ve iç gelişmeler ışığında, asıl Başkan Balcıoğlu'nun ne yaptığını bildiğine inanmaya ihtiyacı var. Bunun için bizleri inişli çıkışlı, gerçek ihtiyaçlarımızdan uzak ve yeterince düşünülmemiş adımların ardından yeni sıkıntıların içine sürüklemekten imtina etmesinde yarar var.
Silivri halkı, hizmette süreklilik, yatırımların kesintisiz devamı ve siyasetin gölgesinde kalmadan, çözüm odaklı bir yönetim bekliyor.
Başkan Balcıoğlu'nun da bu beklentilere kulak vermesinde yarar var.
Mutlu haftalar herkese...