Küpe FM'de Gündemdekiler Programında Kamil Bilici'nin sorularını yanıtlayan İyi Parti Silivri İlçe Başkanı Ozan Ersaraç, toplumun umutla gözünü diktiği yeni siyasisi oluşumlarını anlattı.
İyi Parti Silivri İlçe Başkanı Av. Ozan Ersaraç, Kamil Bilici tarafından hazırlanıp sunduğu Küpe FM'de yayınlanan Gündemdekiler programına konuk oldu. Ersaraç, İyi Parti'nin kuruluş sürecine ve hedeflerine dair açıklamalarda bulundu.
ERSARAÇ: İYİ PARTİ'Yİ BİZE TÜRK HALKI KURDURDU
Ersaraç sözlerine yaşadıkları medya ambargosuna rağmen Küpe FM'in kendilerine yer vermesinden dolayı teşekkür ederek başladı ve şu şekilde değerlendirmelerde bulundu: “Ben Silivri ilçemizde serbest avukatlık faaliyetini yürütüyorum. Aynı zamanda akademisyenlik yapıyorum. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Akabinde bir hukuk bürosunda stajyerliğimi tamamlayıp, belli bir süre çalıştıktan sonra serbest olarak avukatlık yapmaya başladım. Siyaset, çocukluğumuzdan beri içerisinde olduğumuz bir mecraydı. Meral Akşener'le, ilk MHP içerisinde muhalefetin başladığı andan itibaren birlikte olduk. Süreç bizi buralara getirdi, halkımız bize İyi Parti'yi kurdurdu. Biz değil, Türk halkı bize kurdurdu. Bu şekilde ilçemizde çalışmaya başladık. Burada doğmadık ama burada doyuyoruz. Kendimizi Silivrili olarak adlandırıyoruz.”
“TÜRK DEMOKRASİ TARİHİNDE ÖRNEĞİ OLMAYAN BİR DÖNEMDİ”
Kamil Bilici'nin “İyi Parti'ye gelmeden evvel, MHP içerisindeki o muhalefet sürecini biraz değerlendirelim mi?” sorusuna yanıt veren Ozan Ersaraç, görüşlerini şöyle yansıttı: “MHP içerisindeki muhalefet dönemi, esasında Türk demokrasi tarihinde başka bir örneği olmayan bir dönemdi. Türk milliyetçileri büyük bir demokrasi mücadelesi verdiler. Bunun halkımıza bundan sonra da örnek teşkil edeceğini düşünüyorum. Keşke Türkiye sadece kağıt üzerinde hukuk devleti kalmasaydı, gerekleri yerine getirilseydi. Meral Akşener, insanlara dokunan bir siyasetçi profiline sahip ve çok etkili oldu. Arkadaşlarımız da teveccüh gösterdiler. Herhalde böyle olması gerekiyormuş ki Türk milleti, Meral hanıma ve ekip arkadaşlarına İyi Parti'yi kurdurdu.”
“İYİ PARTİ'NİN İNSANLARA DOKUNAN VE ONLARI ANLAYAN BİR TARZI VAR”
“ Yeni kurulmuş bir partide siyaset yapmak daha mı zor, avantajları neler?” sorusuna yanıt veren Ozan Ersaraç, “ İyi Parti, yeni bir parti olmasının haricinde, eskiye dahil bir siyasi parti değil. Dili yeni, dünyaya ve ülkeye yeni bakış açısı olan bir partidir. Eski siyaset dilini kullanmayacak olan bir partidir. Gerek şu an varlıklarını sürdüren, gerek evvelce var olmuş olan partiler olsa aşağı yukarı hep aynı dili kullanıyorlar. Bu dilden halk bir şey anlamıyor. Meral hanımın şahsında, insana dokunan onları anlayan bir siyaset tarzı İyi Parti'ye hakim olan bir tarz. İyi Parti, akademik kökenlere dayanıp, anlatacağı şeyleri insanların anlamayacağı akademik dilde anlatmayacak. Bunu zaten yaşayarak da göreceğiz. Yeni bir partiyle hareket etmenin tabi ki zorlukları var. Öncelikle İyi Parti, kuruluş aşamasında olan bir parti. Yani bütün teşkilatları sıfırdan oluşturulan, fiziki imkanları mevcut olmayan ve sıfırdan yapılan, herhangi bir yerden destek almaksızın içerisinde bir ekonomi oluşturarak varlığını sürdüren bir parti. Kolay olan kısmı ise, geçmişe yönelik herhangi bir olumsuz havayı dağıtma yönünde bir çalışma yapmamız gerekmiyor. ‘Artık biz böyle değiliz, değiştik' diyen bir durum yok. Biz sadece kendimizi anlatıyoruz. Handikapları olduğu gibi avantajları da var” dedi.
“İYİ PARTİ'DE SİYASETEN YIPRANMIŞ İSİMLER YOK”
İyi Parti'nin kısa bir süre önce oluşturulan ilçe yönetimine de değinen İlçe Başkanı, “Önce parti kurucularımızdan bahsetmek isterim. Aramızda MHP kökenli olanlar da ülkücüler de var. Onların haricinde, partimizin kurucuları arasında çok farklı yerlerden isimler var. Yönetmen Onur Ünlü, çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol almış isimlerden; Genel İdare Kurulu Üyemiz Burcu Akçal v.b. Flaş isimler var mıdır? diye sorarsak olmaya bilir. İyi Parti'de siyaseten yıpranmış isimler yok. Tercih edilmediler. O minimalde, biz de Silivri'de bunun küçük bir örneklenmesini yaptık. Kurucu yönetim kurulumuz, farklı siyasi tabanlardan geliyor. Teoman bey gibi CHP'de, Nedim bey gibi MHP'de İlçe Başkanlıkları yapmış isimler var. Yönetim Kurulumuzun yüzde 70'i daha önce hiç siyaset yapmamış isimlerden oluşuyor” şeklinde konuştu.
“GÖNÜL KIRIKLIĞI OLMADAN BİRLİKTE YÜRÜMEYİ SAĞLARIZ DİYE ÜMİT EDİYORUM”
Kamil Bilici'nin “Bir İlçe Başkanlığı handikabı yaşandı. Mustafa Altınkök, Silivri'nin tanıdığı isimlerden bir tanesi. İlçe Başkanı olarak ismi açıklandı. O süreç nasıl gelişti?” sorusuna yanıt veren Ozan Ersaraç, “Açıklandı demek yanlış olur. Süreç içerisinde İl Başkanlığımız çeşitli isimlerle iyiler arasında en iyi kişiyi seçmek adına çeşitli isimlerle görüşmeler yaptılar. O süreçte Mustafa beyle de görüşme yapılmış. Benimle de, başka isimlerle de yapıldı. Kendisini tanımıyorum, yoğun tempomuzdan ilk fırsat bulduğumda yanına gidip tanışacağım. Mustafa bey yapılan görüşmeyi biraz farklı değerlendirmiş. Atanmasına ilişkin açıklamayı yapmış ve görevden alındığını da kendisi duyurmuş. Kurucu ilçe başkanlıklarında görevlendirmeler atama yazısıyla yapılıyor. Kendisine verilmiş bir yetkilendirme yazısı yok. İl Başkanlığının herhangi bir açıklaması da yok. Sadece çekilmiş bir hatıra fotoğrafı var. İnşallah bir araya geleceğiz ve bir gönül kırgınlığı olmadan bizimle birlikte yürümesini sağlarız diye ümit ediyorum” diyerek yaşananlara açıklık getirdi.
“PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNMEYİ TAAHHÜT EDİYORUZ”
“İyi Parti'nin Parlamenter Sisteme farklı bir yaklaşımı var? Onu açalım mı?” sorusuna yanıt veren Ozan Ersaraç, “Yaklaşan seçimler hükümet sistemi ile alakalı Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Mecburen tabi ki bunlara katılmayacağız. Parti programımızda da taahhüt ettiğimiz gibi en geç bir yıl içerisinde biz Parlamenter Sistemi kuvvetlendirerek ona dönmek istiyoruz. Kuvvetlendirilmiş bir Parlamenter Sistemin Türkiye için en uygun sistem olduğunu düşünüyoruz. Halihazırda yaşayarak gördüğümüz gibi Türkiye, kuvvetler ayrılığı ilkesinin artık rafa kaldırıldığı, hatta yavaş yavaş unutulmaya yüz tuttuğu bir dönem yaşıyor. Kuvvetli bir parlamenter sistemle yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirinden ayrılır ve denetlenebilir bir sistemi yeniden Türkiye'ye hakim kılıp esasında ülkemize adaleti, iyiliği hakim kılmaya çalışıyoruz. Buna yönelik de kuvvetlendirilmiş bir parlamenter sistemi iktidara geldikten sonra en geç bir yıl içerisinde geri dönmeyi milletimize taahhüt ediyoruz” dedi.
“BU BİR MECLİSİN ROLÜNÜ ÇALBA ÇABASIDIR”
“Kanun Hükmünde Kararnameyi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt veren İyi Parti Silivri İlçe Başkanı “Kanun Hükmünde Kararname, esasında evvelce oluşturulmuş. Şu anda yapılan bin maddesinin değiştirilip ekleme yapmaktır. Eklenen metin şu; resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıkları veya resmi bir görev yerine getirip getirmedikleri bakılmaksızın 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleriyle bunların devam niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında diye bir değişiklik. Bizim için sıkıntılı olan durum şu; bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması vurgulaması. İnsanları bir FETÖ çuvalına doldurup onlara her türlü saldırının yapılmasını cesaretlendirebilecek. Genel Kurul Üyemiz Tolga bey, “15-16 Temmuz 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü” diyerek iki günle kısıtlayalım önerisinde bulundu. Ben de katılıyorum. 17 Temmuz'da herhangi bir hareket yoktu. Milletimizin üstün gayretleriyle defedildi. Kalkıp da bunu kötü niyetli kullanabilecek kişilere meydan vermemek gerek. Allah muhafaza bu cesaretlendirme Türkiye için çok kötü sonuçlar doğurabilir. Bu gibi değişiklikleri KHK'larla değil de meclise getirerek yapmak gerektiğini düşünüyoruz. Bir KHP krallığı oluştu. Bu meclisin rolünü çalma çabasıdır” şeklinde görüşlerini yansıttı.
“EKONOMİK POTANSİYEL MİLLETİMİZLE ADİL PAYLAŞILMALI”
“İyi Parti'nin ekonomi üzerindeki çalışmaları ne yönde?” sorusuna Ozan Ersaraç'ın yanıtı şöyle oldu: “AKP iktidarının ilk dönemlerinden belirli bir zamana gelene kadar öncesinde 57. hükümetin uygulamaya başlamış olduğu ekonomik programın ekmeğini yedi diyebiliriz. Sonra da zaten ekonomik sıkıntılar yavaş yavaş baş göstermeye başladı. Ekonomi programımızın ana felsefesi öncelikle istikrarlı ve kapsayıcı, hızlı büyümek zorunda olan Türkiye'nin erişilen vefayı, toplumun her kesimine adil bir şekilde dağıtabilmesi gerekliliğine dayanıyor. Geçenlerde yüzde 11,1'lik bir büyüme oranı açıklandı. Etrafımdaki herkese sordum, yüzde 0,1 bile büyüyebildiğini iddia eden yok. O zaman kim büyüdü? Demek ki sermaye belli grupların elinde toplandı. Adil bir dağıtım yok. Biz her yerde olduğu gibi gelir dağılımında da adaleti sağlama hedefindeyiz. Ülkemiz zengin, üreten, çalışan bir ekonomisi var. Büyüme potansiyeli olan bir ekonomiye sahip. Bu konuda karamsar değiliz. Ülkenin bu ekonomik potansiyelini de milletimizle adil şekilde paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda bunun hiçbir şekilde sağlanmadığını yaşayarak görüyoruz.”
“TARIMDA DA DIŞA BAĞIMLI HALE GETİRİLEREK GERİ KALDIK”
“ İyi Parti'nin tarım politikalarını da merak edenler var” sorusuna Ozan Ersaraç, “ İyi Parti'nin çevre politikaları ve enerji politikaları esasında birbirini tamamlıyor. Enerjide biz Termik Santral gibi çağ dışı kalmış sistemlerin yerine yenilenebilir ve doğal enerji üretimini destekliyoruz. Bunlar mesela yavaş yavaş Trakya'da kurulmaya başlandı. Tarım konusu artık hakikaten bıçağın kemiğe dayandığı noktayı da geçen bir hal aldı. Coğrafi konumumuz tarıma çok uygun. Türkiye'nin en verimli toprakları Trakya üzerinde. Artık üretim tekniklerinin geriliği, tohum, gübre, tarımda kullanılan ilaç gibi sanayi ürünlerinin tekelleşmesi sonucu bunların fiyatlarının yükselmesi, dışa bağımlı hale gelmemiz, özellikle son on yılda ülkemizi önemli ölçüde tarımda geri bıraktı. Bundan dolayı oldukça rahatsızız. Tarım arazilerin bölünmesi, verimli kullanılamaması, işlenmemesi çok acı. Özel mülkiyet dahilinde olan tarım arazilerinin nadasa bırakılanlar hariç olmak üzere 2 milyon hektarının şu anda işlenmediği görünüyor. Bu çok büyük bir rakam. Trakya ve Silivri özelinde de tarım arazileri hayali kaldı. Tarım bitmek üzere. Desteklenmesi lazım. Parti programımızda bu var. Sudan'la hayvan ithalatı için anlaşma yapılıyor. Bizim hayvancılığımız ne oldu? Tarım gibi hayvancılığı da bitirdik. Bu sorunları çözmek, öncelikle tarım yapması gereken insanları destekleyerek tarıma yönlendirmek istiyoruz. İnşallah iyi olacak” diyerek yanıt verdi,
“İYİ PARTİ, YENİ BİR KUVAYI MİLLİ HAREKETİDİR”
Ozan Ersaraç açıklamalarını şöyle tamamladı: “İyi Parti, Türkiye'nin iyi olması için kuruldu. Eski ve ayrıştırıcı dili bir kenara bırakarak, yeni şeyler söylemeye başlayan bir partiyiz. İyi Parti'nin insanlardan beklediği tek şey asgari müştereklerde buluşmaktır. İyi Parti, yeni bir Kuvayı Milli Hareketidir. Cumhuriyetin kurucu değerlerini koruyacağız. Her insanımızı kucaklayacağız. Hep birlikte yürümek için halkımıza söz veriyoruz.” Renginar SALİ