Bu kadar fazla adayın çıktığı, bu kadar erken başlanmış bir seçim kampanyasını hatırlamıyorum…
Kötü mü?..
Tabi ki iyi..
Böyle de olmalı…
Ali Tabakoğlu ve Necati Özkök, bir önceki dönem, beraberdiler. Birlikte seçilmişlerdi, yani aynı ekipten sayılır… Bu defa ikisi de aday, oy anlamında, ayni bahçeden besleniyor…
Diğer aday Muammer Eren farklı yerden… Oy tabanı farklı, deniyor.
Sonuç ne olur bilemem… Bildiğim adaylar, seçim çalışmasını tam bir şenlik havasında yürütüyor… Bütün adaylar, kendi ve ekibini gösteren araba giydirmiş…
Esnaf memnun …
Çünkü, adaylar, dükkanların önünde, bozuk sokak yollarını bile seçilirse yaptıracakmış gibi gündemlerine alıyorlar…
Ve, inanın…
Kim kazanırsa kazansın…
Ortaköy'den, B.Çavuşlu'ya Gümüşyaka'dan Danamandra Köyü'ne kadar geniş bir alan içinde konuşlanmış binlerce esnafı memnun etmek kolay değil…
GEÇMİŞTEN
Yıl 1984…
Yerel seçimler yapılıyor…
1980 Darbesinden sonra, Yeni kurulmuş bir çok parti sahnede…Bir de, görevde, atanmış Belediye Başkanı var. Oda seçime katılıyor.Tabi ki, bağımsız olarak.
Ama, burada tanıdığı kimse yok gibi. Silivri Belediye Başkanlığı görevine atanalı da, bir veya iki yıl olmuş … Çalışmalarından Silivri insanı da memnun. Zaten biraz da cesareti oradan geliyor. Esnafı dolaşmış. Hem memnun olup olmadığını sormuş, hem de aday olursam " destekler misin ? " demiş. Eh, bu soruyu soran halen Belediye Başkanı olan zat. Gayet tabi ki hepsi tamam demiş. Hatta sormadan, " adaylığını koyman lazım" diyen olmuş. O da ona güvenerek adaylığını koymuş. İlk yoklamasını, Çarşı Meydanı’nda bir Miting düzenleyerek yaptı. Çarşı içine İstanbul içinden bir ekiple ses düzeni kuruldu: Çarşının kenarı, kollarında bant olan bir sürü gençle sarıldı. Müzik çalıyor. Ama, miting alanında kimse yok. Nihayet seçimler yapılıyor. Sandıklar açılıyor. Yanılmıyorsam, Bağımsız adayımıza sandıktan (90) oy çıkıyor..
Bir de…
2004 Yılı seçimleri yapılıyor…
İddialı olan CHP-AKP ve GENÇ Parti var…
Seçimler onların üzerine dönüyor… Bir de bağımsız var…Koşturuyor. El ilanı v.s. bastırmış. Bir sürüde masraf yapıyor…
Merak ettim, kendisine;
"Seçimi nasıl görüyorsun, kazanma şansın ne kadar?.." dedim.
Cevap ;
"Son kamuoyu yoklamalarına göre kararsızların oranı %75 işte bu kararsızlar beni destekleyenler " dedi…
HAFTANIN İÇİNDEN
Silivri'nin Trafik düzeni yine değişti…
Hemen, hemen eskinin aynısı…
Daha önce Silivri Belediyesi’ne haber vermeden yapılan düzenleme, geri tepti…
Gelen şikayetleri dikkate alan Silivri Belediyesi, olayı Meclis, gündemine taşıdı …
İktidar ve Muhalefet ortaklaşa " bir komisyon kurulsun, yapılan yeni düzenleme iyice bir gözden geçirilsin. Aksayan yerler tespit edildikten sonra meclise gelsin. Orada oluşacak kararı İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin ilgili birimine iletelim "kararı aldı, her ne kadar İstanbul Büyük Şehir Belediyesi yetkisinde ise de…
Neyse…O karar dikkate alınmış.
Şimdi, yeniden düzenleniyor…
VE, TÜKENEN BİR ÖMÜR
30 Mart 2009'a kadar adı Kavaklı Belde'si idi... Şimdi, Silivri'nin bir mahallesi…Ve henüz Belde olmadan Muhtar seçilmişti. Sonra Belde oldu. Belde olmadan bir dizi formalite için de o koşturmuştu, Belde olabilmek için Referandum yapılmasını ve bir dizi yazışmaları… Referandum yapıldı. Köylü "büyük bir çoğunlukla" Belde olmayı, dolayısıyla Belediye olmaya ezici bir çoğunlukla "evet" demişti…
İstediği olmuştu…Mutluydu…Koşuşturmasının semeresini almıştı...
Nihayet,Yerel seçimler geldi…
Bu defa, Belediye Başkanlığına aday oldu…Muhtarlıkta destek veren o insanlar onu bu defa da Belediye Başkanı olarak görmek istiyordu…
Seçim yapıldı…
Seçimin galibi o oldu yine…
Evet…
Bu, Eski Belde, bu gün Silivri'nin mahallesi olan Kavaklı'nın Eski Belediye Başkanı Hasan Geyiktepe idi kazanan…
Köy, kağıt üstünde Belde olmuştu. Belediye Başkanı olarak ona görev vermişti. Kolları sıvamalıydı. Çünkü, her şey köye göre düzenliydi henüz…
Kasabaya benzetmek için "ne yaparız, nasıl yaparız " vardı aklında fikrinde… Ve bir dizi yenilik yaptı yokluklara rağmen… Belki de o nedenle, bir daha ki seçimde yine bırakmadı Kavaklı insanı onu. Tekrar seçildi…
Lakin, bir gün geldi…
Bir gece, bir yasa çıktı. Adı, Büyük Şehri Yasasıydı. Silivri Belediyesi dahil, tüm Belediyeleri kapsamı içine alıyor. Belde Belediyelerini de ortadan kaldırıyordu. Yani, "sizin Belediyenizin ömrü 30 Mart 2009'a kadar" deniyordu. Belediye olurken yerine getirilmesi istenen bir dizi yazışmalar olmadan. Referandum yapılmadan…
İşte bu çok ağır geldi hepimize ama ona daha ağır gelmişti besbelli... Çünkü, o Beldesiyle, Belediyesiyle iyice kaynaşmıştı…
Ve, sonuç…
30 Mart 2009 Yerel seçimleri geldi çattı. Artık orada seçim yapılmıyordu.Tek Silivri'de yapılıyordu… Her halinden mutsuz olduğu anlaşılıyordu Beldesininkapanmasından. Kendisinin de aktif siyasetin dışında kalışından Her sabah kalktığında ilk defa "o gün ne yapacağını" bilemiyordu 30 Mart sabahını hatırladıkça…Hatta, 30 Mart sonrası, bir süre bahçesine gidip otururmuş çoğu sabah… Bir gün "Hasta" dediler. Sonra "Ağır hastaymış" dediler…
Ve geçen hafta Perşembe günü;
"Eski Kavaklı Belediye Başkanı Hasan Geyiktepe, vefat etmiştir. Cenazesi yarın Cuma günü öğle namazına müteakip Kavaklı'daki yeni Mezarlığa defnedilecektir. Dost ve akrabalarına duyurulur" anonsu yapıldı Silivri Belediyesi tarafından…
Ve son yolculuğuna çıktığı gün orada bulunanlar hep bir ağızdan "Nasıl bilirdiniz?.." ve "Hakkınızı helal ediyor musunuz?.." sorularına "İyi bilirdik" ve "Helal olsun" dediler rahatlıkla…
Seven herkese, başı sağ olsun…
GÜNE UYAN
Profesör konferans vermek üzere salona girmiş. Salon, ön sırada oturan tek bir kişi dışında boşmuş. Konuşup, konuşmama konusunda tereddüde düşen profesör o kişiye sormuş;
-Buradaki tek insan sensin. Sana göre konuşmalı mıyım?
Karşısındaki o tek kişi olan seyis cevap vermiş;
-Hocam ben basit bir insanım, bir seyisim bu konulardan anlamam. Fakat ağıra gittiğimde, tek bir atım dahi olsa yine de onu beslerdim.
Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamış. İki saatten fazla konuşmuş. Ve konuşması sona erdiğinde kendini mutlu hissetmiş. Tek dinleyicisi olan seyisin de mutlu olduğunu sanarak sormuş;
-Konuşmamı nasıl buldun?.
Seyis cevap vermiş;
-Hocam sana daha önce basit bir seyis olduğumu, bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Ahıra gittiğimde, tek bir atım dahi olsa yine de onu beslerdim, demiştim. Ama elimdeki tüm yemi de ona verip hayvanı çatlatmazdım.
BİR BİLENDEN
"Zayıflar hiçbir zaman affetmez.
Affedebilmek güçlülere özgüdür."
(Mahatma Gandi )
KISA-KISA….
* Silivri Balıkçı barınaklarının bulunduğu yer yeniden düzenlenecekmiş. Barınakların olduğu alan dolgu alanı sayılmıyormuş. O nedenle var olan yapıların düzenlemesi yapılarak daha ekonomik kullanılır hale gelecekmiş.
*
Belde Belediyesinin malı iken, kapatıldığı için İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne geçen Değirmenköy'de Mezbahası Silivri Belediyesi tarafından işletmek üzere devralınmış. Bundan böyle Silivri Belediyesi kontrolünde çalışacakmış.
* Alibey Mahallesi, Fevzipaşa Caddesi’nde satış yapan balıkçılardan şikayet varmış...