1968 yılıydı. Türkiye liginde Fenerbahçe şampiyon olmuştu. Sarı-Lacivertli kulübün başında bir siyasetçi de olan Faruk Ilgaz vardı. Takımı şampiyonluğa taşıyan hocada Macar Ignaz Molnar'dı.
Molnar yıllar önce yine Fenerbahçe'ye gelmiş ve yine Fenerbahçe'de şampiyonluğa ulaşmıştı. Hani bir sezonda 5 kupa kazanan Fenerbahçe'ydi o 1968'deki.
Ben o zaman St.Georg'da (Avusturya Lisesi) okuyordum. Ama futbol merakım bayağı aşmıştı.
Cenevre'de Avrupa kupaları kuraları çekildi. Fenerbahçe ilk turda İngiltere şampiyonu Manchester City ile eşleşti. Haydaaa.
Gazeteler hemen facia yazıları yazmaya başladılar. Aman efendim Fenerbahçe'nin hiç şansı yokmuş da yazık olmuş da, daha neler neler. Herkesin morali bozulmuştu. Ama içlerinde birisi vardı ki o maneviyatını yüksek tutuyordu.
Molnar'dı bu... O zaman Fenerbahçe'nin kadrosu kalede Hazım -Şükrü, Levent- Selim Soydan, Ercan, Yılmaz-Ogün, Ziya Nedim Fuat ve Can Bartu'dan oluşuyordu. Aslında güçlü bir kadrosu vardı Fenerbahçe'nin O sene Samsunspor'dan genç kaleci Yavuz Şimşek'i de transfer etmişler ve Amerika'ya giden Ogün'ün Amerika'dan özel olarak getirtmişlerdi. Çünkü Amerika ligi henüz FIFA tarafından tanınmıyordu.
İlk maç İngiltere'deydi. Molnar maçtan bir gün önce kalede Yavuz'u oynatmayı kararlaştırmıştı. Yavuz çok gençti ve tecrübesizdi. Yani kimse Yavuz'a güvenmiyordu. Ama o öyle bir maç çıkardı ki bütün Avrupa'yı ayağa kaldırdı.
Bu kez herkes genç Yavuz'u konuşmaya başladı. İlk maç 0-0 bitmiş ve avantaj Fenerbahçe'ye geçmişti. Mithatpaşa stadındaki rövanşı Fenerbahçe 2-1 kazandı.
Taratalar futbolcuları omuzlardan indirmediler. Türk futbol tarihinin büyük zaferiydi. Ama her şeyden önce Türkiye genç bir yıldız kazanmıştı. Kaleci Yavuz Şimşek…
Sonra Fenerbahçe'ye genç olarak Erdinç'ler, Raşit'ler, Selahattin'ler, Ersoy'lar ve niceleri geldi.
Aradan seneler seneler geçti. Fenerbahçe tarihinde hiç olmadığı kadar genç oyuncular ile sezona başladı.
Bir Arda Güler'i artık anlatmaya gerek yok. Bir İsmail Yüksek ile ilgili veriler dökmeye hiç gerek yok. Ferdi Kadıoğlu'nu imrenerek seyrediyoruz. Arlarından gelen daha kimler var.
Ömer Faruk Yiğit, Furkan Osman, Recep, Yiğit Efe, Ahmet, Efecan, Yusuf, Çağrı, Kaan.
İşte bu gençler Fenerbahçe'nin geleceğini açıkça belli ediyorlar. Daha ismini saymadığımız birçokları daha.
Onlar hepimizin yüzünün akı.
Hoşça kalın…