Yıllar yıllar önceydi.
Yani 1970'li yılların başı.
Fenerbahçe Teknik Direktör Romen Teaşka ile yeni sezona başlıyordu. Takım çok tecrübeli oyunculardan bir kadroya sahipti. İşte bu yaşlı ve tecrübeli takıma genç takımdan pırıl pırıl iki genç almışlardı.
Raşit ve Erdinç.
Bu gençler o yaşlı ve tecrübeli kadroya çabuk uyum sağlamışlardı.
Biri yani Erdinç sol açıktı.
Raşit ise tekniği olan bir orta saha oyuncusu.
Başarılı da oldular.
Derken Belçika'dan Selahattin geldi.
Derken başkaları.
Derken yine başkaları.
Fenerbahçe genç oyunculara alışmıştı.
1980'lerde başta Müjdat olmak üzere Cem Pamiroğlu ve diğerleri. Böyle böyle daha niceleri. Fenerbahçe gençlere çok önem veren bir kulüp olarak anılıyordu.
Sonra bugünlere gelindi.
GALATASARAY GENÇLERE EĞİLDİ
1973 yıllarında Galatasaray'ın kadrosunda Tarık gibi, Murat ve Nejat gibi, Müfit gibi genç oyuncular vardı.
Teknik direktör bir İngiliz'di. Genç ve enerjili oyunculara bayılırdı. Hepsini ilk on bire korkusuzca ve büyük bir cesaretle koyuyordu. Brıan Birch'ün sisteminde bu hep vardı. Galatasaray'da 1968'li yıllarda Bülent Ünder'le gençlere yer verme olayı başlamıştı.
Hatta hatta çok iyi hatırlıyorum.
Metin Oktay'ın içinde yer aldığı Göztepe maçında Bülent Ünder ilk kez Galatasaray forması giyiyordu. Sarı-kırmızlı takım maçın başlarında bir penaltı kazandı.
Normalde penaltıları Metin Oktay atardı.
Bu kez o atmadı.
Bülent'i çağırdı.
17 yaşındaki.
Bülent penaltıyı dışarı attı.
O Metin Oktay'ın Bülent'i teselli edişini hiç unutmadım.
Sonra bu akım Fatih Terim'le ve Mustafa Denizli ile doruğa çıktı. Fatih Terim bu sezon bu konuda neredeyse bir devrim yaşattı. Başta 10 milyon Euro'ya Stuttgart'a sattıkları Ozan Kabak olmak üzere Yunus gibi, Celil, İsmail Çipe, Mustafa Yapı, Gökay gibi oyuncuları A takımına kazandırdı.
BEŞİKTAŞ EFSANE OLDU
Beşiktaş genç takımını Serpil Hamdi Tüzün çalıştırıyordu.
Onun çalıştırdığı takım Gençler Şampiyonu olmuştu.
Haluk'lar, Süleymanlar, Rıza'lar, Gökhan'lar A takımının tapulu oyuncuları olmuş, Samet gibi, Recep gibi gençler de başka kulüplerden Beşiktaş'a gelmişlerdi.
Onlara Metin, Ali, Feyyaz da eklenince muhteşem bir Beşiktaş ortaya çıktı.
Bir de kulüp başkanı Süleyman Seba olunca Beşiktaş yürüdü gitti. Şampiyonluklar art arda geldi. Beşiktaş bu yıl Dorukhan ve Güven'i piyasaya sürdü. İkisi de mükemmel oynuyor. Daha birkaçı tecrübe kazansınlar diye kiraya verildi.
Olsun.
Bu iki oyuncusuz takım sahaya çıkmıyor.
Al sana iki yıldız. Beşiktaş genç takım hocaları arasında olan eski savunma oyuncusu Ömer Gülen'in de çabalarıyla bugünlere geldi.
FENERBAHÇE'DE 16 GENÇ
Fenerbahçe'de gençlik hareketi geçen sezon Aykut Kocaman ile başlamıştı. Kocaman, genç takımdan dört futbolcuyu kadroya aldı.
Samet Karakoç, Oytun Erdoğan, Tarık Yılmaz ve Berkay Çetin'i kupa ve lig maçlarında oynattı.
Bu sezon Ali Koç başkan olduktan sonra gençlere önem verdiğini açıklamıştı. Onun A takımına aldığı oyuncu sayısı tam 16 idi.
Tam bir rekor.
Şimdi onları sayıyorum, dikkat edin:
Berke (Altınordu'dan alındı)
Ahmet Oytun Erdoğan, Ertem Ersin. Bunlar kaleciler.
Defans oyuncuları: Burak Albayrak, Muhammed Öner Çakı, Deniz Yılmaz, Batuhan Yılmaz, Abdülcebrail Akbulut, Yusuf.
Orta saha ve forvet: Toprak, Barış, Ferdi Kadıoğlu, Oğuz Kaan Güçtekin, Mahsun, Elif Elmas, Samet Karakoç, Yiğithan.
Evet, bu saydıklarımız gerçekten Fenerbahçe'nin A takımına alınan gençleri.
Bunların arasında Yiğithan, Sadık'a karşılık Yeni Malatya'ya satıldı. Barış ki büyük ümitlerle alınan Barış Yeni Malatya'ya kiralandı.
Berke ortada yok.
Ferdi Kadıoğlu ortada yok.
Elif Elmas'ın ne olduğu belli değil.
Diğerlerinin nerede olduğu bilinmiyor.
Sanıyorum bunlardan 5 tanesi her maçta yedek olarak sahaya çıkıyor, sonra da maçı izleyip içeri giriyor.
Neden?
O da kural gereği.
Şimdi diyeceksiniz madem bu çocuklar yeteneksiz, o zaman niçin kadroya aldınız?
Onu da futboldan çok anlayan başta Ali Koç ve yöneticilerle, teknik direktör Ersun Yanal'a sormak lazım!