FB TV'de, Fenerbahçe Üniversitesinin Selimpaşa'da kurulmasını değerlendiren Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, “Kültür ve sporun, eğitimle Selimpaşa'da buluşmasının çok başarılı bir sonuç doğuracağına ben inanıyorum” dedi.
FB TV'de Fatih Demirkol ile Gündem isimli programda Silivri'yi anlatan Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Selimpaşa'da kurulacak Fenerbahçe Üniversitesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
“FENERBAHÇE ÜNİVERSİTESİ, SİLİVRİ'NİN ÜNİVERSİTE KENTİ OLMA HEDEFİNE CİDDİ BİR KATKI SUNACAK”
Silivri'de planlara işlenen 4 üniversite alanı olduğunu belirten Işıklar, “Fenerbahçe'nin yanı sıra Beşiktaş ve Galatasaray ile de görüşmelerimiz söz konusu. Fenerbahçe tabi çok mesafe aldı bu konuda. Ülkemizin gururu, bu büyük markanın bölgemize değer katacağına inanıyorum. Silivri'nin de anlattığım özellikleri itibariyle Fenerbahçe Üniversitesi projesine katkı yapacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Aklın, bilimin girdiği yerde gelişme, refah, huzur, hemşerilik, kent bilincinin gelişimi olur. Silivri korundukça değer artışına müsait bir yer. İngiltere'de, ABD'de üniversite kentleri var Silivri'yi ben onlara benzetiyorum. Fenerbahçe Üniversitesi de Silivri'nin üniversite kenti olma hedefine ciddi katkı sunacak” dedi.
“KENTLER, HAFIZASINA GÖRE YAŞAMALI”
Fenerbahçe Üniversitesi'ne Selimpaşa'da tahsis edilen yerleri anlatarak açıklamalarını sürdüren Işıklar, şöyle konuştu: “Tahsis ettiğimiz yerler aslına uygun restore edilmiş okul binaları… Üç bina, bahçesi ve üç konak. Aslına uygun restorasyon yapılmış olması çok güzel. Kentlerin de insanlar gibi hafızası vardır. Bir insan Alzaymır olduğunda hafızasını kaybedince nasıl hiç kimse ve hiçbir şeyi hatırlamazsa kentler de öyle, hafızasına göre yaşamalı. Geçmişin izlerini koyup da yaşatırsanız binaları; bizi biz yapan değerleri korumuş olursunuz. Bizim yerin altında fazla bir zenginliğimiz yok. Esas zenginliğimiz yerin üstünde olan. Üç semavi dinin yaşadığı Silivri'de bunların eserlerine sahip çıkmak gerektiğini savunduk her daim; bunlar bize dünyada itibar kazandıracak şeyler.
“KÜLTÜR VE SPORUN, EĞİTİMLE SELİMPAŞA'DA BULUŞMASI ÇOK BAŞARILI SONUÇ DOĞURACAK”
Kültür ve sporun, eğitimle Selimpaşa'da buluşmasının çok başarılı bir sonuç doğuracağına ben inanıyorum. Arkasında 25 Milyonluk camiasıyla Fenerbahçe, Silivri'de herkesin gönülden desteği ile güzel başarılara imza atacak. Fenerbahçe bize cesaret verdi. Kentimiz, Fenerbahçe kültürüne de son derce uygun bir yer.
Silivri, İstanbul'un en huzurlu, güvenlik ve asayiş bakımından en sorunsuz ilçesi yıllardır. Hemşeri bilinci, bir gün de olsa 50 yıl da olsa Silivrili kaynaşması, kent adaletimizin, değer farklılaştırmadan, merkezinde ne varsa mahallelerinde de olan, aynı yapı ile estetiği, kaliteyi tutturmak, kentin zenginliğini her yere yayabilmek bizi biz yapan ve var eden şeyler. Kentin zenginliğini bir kişinin alıp gitmesini önler ve herkese eşit şekilde paylaştırırsanız hep birlikte ve bulunduğumuz yerde zenginleşeceğiz, savrulmayacağız bir tarafa.
“BİZ DE BU COĞRAFYAYA ÇOK ŞEY VERDİK AMA OLANLARI DA KORUMAMIZ LAZIM”
Bizi millet yapan 3000 yıl önce Orta Asya'dan taşıdığımız çok önemli değerlerimiz var bizim. 1701'den beri bu coğrafyaya çok şey katmışız. Biz de bu coğrafyaya çok şey verdik ama olanları da unutturmamamız, korumamız lazım. Biz Müslümanız, elhamdülillah Türk'üz, Türk Milletiyiz. Müslümanlığı üç kıtadan ta Viyana'ya kadar götüren millet de biziz. O dini en güzel örnekleriyle yaşatan da biziz. Çok güzel bir harman, çok güzel bir aroma var aslında bizim kökenimizde. Bunları kültürle beraber sahip çıkarsak koruyabiliriz. İnsanı ait olduğu kültürden, coğrafyasından, ait olduğunuz yerden kopartırsanız ancak 15 Temmuz'da karşı karşıya kaldığımız darbe tarzı girişimlerin peşine takarsınız. Ama sahip çıkarsak geleneklerimize, kültürümüze o zaman rüzgar bu kayadan toz bile koparamaz. Fenerbahçe'nin Silivri örneğini Türkiyeleştirirsek eğer başarıyı yaygınlaştırırız.”
“SİLİVRİ'MİZ BİR CAMBRİDGE, BİR OXFORD OLMAYA ADAY”
Silivri'de bu dönem gerçekleştirilen eğitim atılımlarını, üniversite hedefleriyle destekleyerek değerlendirmeyi sürdüren Işıklar, “Tarım Lisesi kuruyoruz, ilerleyen süreçte Tarım Üniversitesi de kuracağız. Türkiye'de ilk defa bir belediye lise açıyor, Eylül ayında öğrenci alımına başlayacağız. Buğdaydan 30, 40 kat fazla değer getirecek teknolojileri öğretecek bir lisemiz olacak. Tarımı teknoloji ve bilimle birleştirerek üretim, paketleme, ambalajlama gerçekleştireceğiz. Silivri'de tarım yapıyoruz, aromatik bitkiler üretiyoruz. Kanser ilaçlarının birinci hammaddesini üretiyoruz. Bir marka tescil ediyoruz. Türkiye'de ilk defa lavantadan parfüm üreteceğiz. Koku eksperi Türk yokmuş. Bunu öğrendiğimde çok şaşırdım.
Biz bunun da eğitimini vereceğiz. 60 koku eksperi yetiştiriyoruz. İlk yapacağımız iş kolonya, parfüm, sabun. İlaç sanayisine hammadde üretiyoruz. Özetle; tarım ürünlerinde yüzlerce kat fazla gelir getirecek teknolojileri öğreten bir lisemiz olacak. Çalışma alanında da uygulamalar yapılacak. Daha sonra da bu süreci üniversiteyle taçlandıracağız. Belki ileride Fenerbahçe Üniversitesi'nin fakültesi haline de gelebilir. İstanbul Rumeli ve Kadir Has Üniversitelerimiz var. İbni Sina Üniversitesi'nin ilçemize gelme ihtimali söz konusu. Fenerbahçe Üniversitemiz geliyor. Silivri'miz bir Cambridge, bir Oxford olmaya aday” dedi.
“FENERBAHÇE KULÜBÜ'NE 200 DÖNÜMLÜK ALAN REZERVE ETTİK”
Prıgramda Fenerbahçe Üniversitesi'ne ayrılan diğer yerlere de değinen Işıklar, “ Alipaşa Mahallemizde, deniz manzaralı 80 dönümlük güzel bir arazimiz var. Burayı Fenerbahçe Kulübüne tahsis ettik, protokol imzaladık. 115 Dönüm de Selimpaşa Mahallemizde var. Bilişim, spor teknolojilerinin de yer alacağı teknopark olarak planladık. Biz Fenerbahçe Kulübü'ne 200 dönümlük alan rezerve ettik” bilgisini paylaştı.
IŞIKLAR, SOSYAL PROJELERİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Gıda Bankası, Kariyer ve İstihdam Ofisi ile Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi çalışmaları hakkında da kısa açıklamalarda bulunan Işıklar, “Gıda Bankası 8.5 yıl önce kuruldu. Bizim Osmanlı'nın 600-700 sene boyunca yaşattığı kurumlar var. Millet olarak kendi kültürümüz değerlerini unutmazsak gelişebiliriz. Milli değerlerimizi evrensele taşıyacağız. İsmi Gıda Bankası aslında kökü, Lonca, yardımlaşma kültürünün bir başka yanı. Bir marketten alışveriş yapar gibi, kendilerine tanımladığınız kartla ihtiyaçlarını gidermeleri için destek oluyoruz. Yaklaşık 3 bin 200 haneye her ay düzenli olarak gıda, temizlik malzemeleri olarak bir aylık ihtiyaçlarını gideriyoruz. Ürünleri bir banka gibi topluyoruz, ihtiyacı olana evine kadar götürülen bir sistem kurduk. Mübarek günlerde insanlarımız gelip bağışta bulunabiliyor. Nakdi bir para girişi yok. Ayni alıp ayni dağıtıyoruz. Bu paranın değil gıdanın geçtiği bir banka. Bağışlarımızı alıyor ve tam hedef kitlesine ulaştırıyoruz. Kültürümüzde olduğu gibi sağ elin verdiğini sol elin görmediği mantıkta çalışıyoruz. Birçok belediye bizi örnek aldı.”
Başkan Işıklar, Gıda Bankası'nın işleyişi hakkında detaylı bilgi verdi. Kariyer ve İstihdam Ofisi hizmet ve sorumluluklarının yanı sıra Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi'nde de 800'ın üstünde yaşlı ve engelli bireylere hizmet verildiğini açıkladı.
“FENERBAHÇE İLE YAPTIĞIMIZ BİR KENT ORTAKLIĞIDIR”
Işıklar, sözlerini şöyle tamamladı: “Belediyecilik aslında insan merkezli bir iş… Binalar, yollar gibi mühendislik hizmetleri değil, sosyal hizmettir. Bir insanın doğumundan ölümüne kadar o kentte aidiyet sağlayacak. Kültür, sanat, spor, insanı insan yapan bütün değerlerin toplamıdır kent. Belediyecilikte kent ortaklıkları, böyle iş birlikleri, kent paydaşlıkları var. Fenerbahçe ile yaptığımız bir kent ortaklığıdır. Güzel bir örnek olacağımıza inanıyorum.”
“İNSANLAR GÖRÜNMEYEN KOLTUKLARI KAYBETMEMELİ, GÖRÜNENİN ÖNEMİ YOK”
Siyasetin şöyle bir doğası var; görevinizi yapıyorsunuz, bitiyor ve mesleğinize dönüyorsunuz. Lech Valensa Polonya'da Cumhurbaşkanı oldu, görevi bitince tekrar tersaneye dönüp eline çekici almıştı. Ne kadar şaşırmıştık. Aslında doğrusu da bu. Siyaset bir meslek değil, biz asıl mesleğimize döneceğiz. Üniversite yıllarımızda siyasete çok meraklıydık. O dönemde politize bir toplum vardı. Bilim çalışmalarının da şimdikinden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Kültürümüze daha yakın davranışlar sergileniyordu.
Fikret Gündoğan, eski senatör ve bakanlık yapmış bir büyüğümüz. Kendisi örnek aldığım bir insandı ve bir gün ‘Cumhurbaşkanı vekilliği, bakanlık, milletvekilliği, grup başkanlığı yaptınız şimdi darbe var, asker kapıda, yeniden avukatlık mesleğine dönmek nasıl bir şey?' diye sordum. Kendisi de bana, “Oğlum, görünen koltukların saati gelince onu senden alırlar, ama görünmeyen koltuk ölüme kadar senin kalır.” ‘Görünmeyen koltuk?' ne demek diye sordum, “Onu yaşayınca anlarsın” dedi. Yıllar sonra görünmeyen koltuğun ne olduğunu anladım. Görev sırasında ve sonrasında insanlar size dönüp selam veriyorsa, saygı gösteriyorsa, itibarınız devam ediyorsa, size danışıyorlarsa görünmeyen koltuğa sahipsiniz demektir. Öbürünün önemi yok onun tarihi belli, bence insanlar bunu kaybetmemeli. Bu bizim için çok güzel bir örnekti. Kendisini Allah rahmet eylesin. Öyle devlet adamlarına Türkiye'nin ihtiyacı var.”
***
“TRAFİK ÇÖZÜLMEYECEK BİR SORUN DEĞİL”
“Şehrimiz E-5 ile deniz arasında sıkışmasından dolayı bir trafik sorunumuz var. Ama kenti birkaç merkezli hale getirirsek yoğunluğu dağıtırız. Trafik de çözülemeyecek bir sorun değil. Eğitim, kültür ve inovasyon merkezi olup katma değer üretecek bir alan gibi bakıldığında projemizle Türkiye'ye çok büyük katkımız olacak.”
Haber Merkezi