Eğitim İş Sendikası, yazılı açıklamada bulunarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu değiştirilmemesi gerektiğini savundu.
Eğitim İş Sendikasının konuyla ilgili açıklaması şöyle: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütlerinin kamuya sızmasının önlenmesi için kamu personel sisteminin yeniden ele alınması gerektiğini ve 657 sayılı kanunun değişmesi gerektiğini açıkladı. AKP Hükümeti, FETÖ terör örgütünü bahane ederek siyasi iktidara her yönüyle bağlı kapıkulları yaratmak düşüncesiyle her fırsatta gözünü diktiği 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik yapmak istemektedir. 657 sayılı DMK'nın değiştirilmesi demek, Anayasanın 128. maddesindeki “Devletin asli ve sürekli işleri devlet memuru eliyle yapılır” tanımının da değiştirilmesi demektir. Bu durum memurların iş güvencesini, yargı haklarını elinden alan bir değişiklik olacaktır. Kamu çalışanlarının anayasal iş güvencesi sosyal devlet olmanın gereğidir. Mevcut siyasal iktidar ise her yönüyle sosyal devleti ortadan kaldırmak istemektedir. Devlet memurları nihayetinde devletin (Kamunun) memurudur ve görevini Anayasa ve yasalar çerçevesinde ifa etmek zorundadır. Siyasal iktidarın istediği ise emrinde çalışanların yasalara değil kendisine tabi olmasıdır. Bunu sağlamanın birinci koşulu devlet memurlarının iş güvencesini ortadan kaldırmaktır. İşte yapılmak istenen budur. 657 sayılı DMK'da yapılacak en önemli değişiklik iş güvencesinden yoksun bir kamu istihdamı oluşturmaktır. İşçiler için uygulanmak istenen “esnek çalışma sistemi” kamu çalışanlarına da uygulanmak istenmektedir. İşten çıkarmayı kolaylaştıran en önemli düzenleme, artık kamuda kadrolu çalışanın kalmayacak olmasıdır.
Bunun adımları ise şimdiden Milli Eğitim Bakanlığı'nda atılmaya başlanmıştır. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bundan sonra kadrolu öğretmen ataması yapılmayacağını, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen sisteminin tüm öğretmen alımları için geçerli olacağını açıklamıştır. Eğitim-İş olarak kamusal bir hak olan eğitimin niteliğini de düşürecek olan sözleşmeli öğretmen uygulamasını kabul etmediğimizi her fırsatta vurguladık ve dolayısıyla konuyu yargıya taşıdık.
Çalışanların büyük çoğunluğu sözleşmeli hale getirilecek, her yılın sonunda inisiyatifin amirlerde olacağı bir sözleşme imzalanacak ve amir, memurun performansından memnun değilse ücreti düşürülecek ya da işine son verilecektir. Daha önce de defalarca uyardığımız gibi eğer 657 sayılı DMK'da değişiklik yapılırsa;
-Kamu emekçilerine performansa dayalı ücret ödenecek, performans kriterini ise amirlerin iki dudağı ile kamu emekçisinin ne kadar itaatkar olup olmadığı belirleyecektir.
-Esnek ve kuralsız çalışma esas olacaktır. Haftada 5 gün ve 40 saat çalışma tarihe karışacak çalışma saatleri ve günlerini amirler belirleyecektir. Kamu emekçilerine rotasyon gelecek. Yürürlükteki yasada özel görevler için öngörülen rotasyon yöntemi bütün kamu emekçilerini kapsayacak biçimde yaygınlaştırılacak.
-Fazla çalışma ücreti tarihe karışacak. Emekli aylığına dahil olmaması için fazla mesai olarak ödenen ücretler kaldırılacak.
-Sendikal mücadele güçsüzleştirilecek. İş güvencesi elinden alınmış olan, kimisi yarı-zamanlı çalışan, kimisi evinden çalışan, ücretini performansa göre alan emekçilerin olduğu bir ortamda çalışanların birbirini tanıması, birbirine güven duyması, rekabet yerine dayanışmayı koyması ve örgütlenerek hak araması mucize sayılacak.
Yapılması gereken, kanunda öngörülen soruşturma süreçlerinin başlatılarak FETÖ üyelerinin temizlenmesine yönelik adımların atılmasıdır. Eğitim-İş olarak siyasi iktidarın vatandaşlarının memuriyet güvencesini, hukuki güvenlik hakkını, adil yargılanma hakkını ihlal edecek, muhalif tüm unsurları susturacak uygulamalarına karşı duracağımızı hatırlatmak istiyoruz.”
Haber Merkezi